"Gerçekten" haber verir 24 Aralık 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Süleyman KÖSMENE

Kur’ânda tefekküre dâvet



Ayşe Hanım: “Kur’ân’ın meyvelerden, sebzelerden ve bitkilerden bahsedişi onlardan daha iyi faydalanabilmemiz için midir? Yoksa başka amacı var mıdır?”

Kur’ân varlıklardan, yani meyvelerden, sebzelerden, bitkilerden, dağlardan, taşlardan, yeryüzünden, gökyüzünden bunların zâtları ve mahâretleri için bahsetmez, yani bunların mânâ-yı isimleri için bahsetmez; varlıkların tevhid inancına olan delâletleri için, Allah’ın azametini, kudretini, ilmini, irâdesini, merhametini, şefkatini göstermek ve ispat etmek için bahseder. Kur’ân bu gâyeye matuf olarak kâinâtta var olan belli başlı hemen bütün varlıklardan bahseder ve bunları inkârcı insanın gözüne sokar. Ardından sorar: “Yedi göğü birbiriyle âhenk içinde O yarattı. Rahmân’ın yarattığında nizamsızlıktan eser göremezsin. Haydi! Çevir gözünü, en küçük bir kusur görüyor musun? Sonra tekrar tekrar gözünü çevir. Göz kusur bulamaz, hor ve hakir olarak sana döner; o göz bitkindir artık. And olsun ki dünya semâsını Biz kandillerle süsledik.”1

Bedîüzzaman Hazretlerine göre Kur’ân, kâinât sayfalarında ve zamanların yapraklarında kudret kalemiyle yazılan yaratılış âyetlerini cinlere ve insanlara ders veriyor. Her biri birer mânidar harf olan varlıklara mânâ-yı harfî nazarıyla, yani onlara yaratıcıları hesabına bakıyor; “Ne güzel yapılmış! Ve ne kadar güzel bir sûrette Yaratıcının cemâlini gösteriyor!” diyor. Kur’ân böylece kâinâtın hakîkî güzelliğini gösteriyor.2

Âyetler üzerinde inceleyelim:

“İnsan yediklerine bir baksın! Biz suyu bol bol indirdik. Toprağı yardıkça yardık. Ondan tâneler, üzümler, sebzeler, zeytinlikler, hurmalıklar, bol ağaçlı bahçeler, çeşit çeşit meyveler ve otlar bitirdik. Size ve hayvanlarınıza rızık olsun diye.”3

“Gökyüzüne parıl parıl parlayan bir kandil astık! Yağışa hazır bulutlardan bol bol su indirdik. Onunla yerden taneler, bitkiler ve gür ağaçlı bahçeler çıkardık.”4

“Bitkiler ve ağaçlar O’na secde eder. O’nun emrini dinler. O, gökyüzünü yükseltip âleme nizam ve ölçü verdi. Tâ ki adâletten ve dînin emirlerinden ayrılarak ölçüde sınırı aşmayın. Ölçüyü ve tartıyı adâletle yerine getirin ve âhiretteki mîzânınızı ziyana düşürmeyin. Yeryüzünü canlılar için O hazırladı. Orada meyveler, salkım salkım hurmalar, yapraklı taneler, hoş kokulu bitkiler vardır. Ey insanlar ve cinler! Rabb’inizin nimetlerinden hangisini inkâr edersiniz?”5

“Üstlerindeki göğe bakmazlar mı? Onu nasıl binâ edip süsledik ki, hiçbir gediği yoktur. Yeryüzünü döşedik, onda sabit dağlar yarattık, onda her güzel çiftten bitkiler yeşerttik. Hakka yönelen her bir kul için bunlar görüp ibret alınacak delillerdir. Gökten de bereketli bir su indirdik. Ve kullar için rızık olsun diye onunla bağları, taneli ekinleri, salkımları üst üste binmiş yüksek hurma ağaçlarını bitirdik. O suyla ölü bir beldeye can verdik. İşte kabrinizden çıkışınız da böyle olacaktır.”6

“Yeryüzünü enine boyuna yayıp döşeyen, onda oturaklı dağlar ve ırmaklar meydana getiren ve yeryüzünde meyvelerin hepsinden iki çift yapan O’dur. Sürekli olarak gece ile gündüzü birbirine dolamaktadır. Düşünecek olan bir kavim için bunda muhakkak ki, ibretler vardır. Yeryüzünde birbirine komşu kıt'alar vardır. Üzüm bağları, ekinler, çatallı ve çatalsız hurmalıklar vardır ki, hepsi bir tek su ile sulanır. Hâlbuki meyvelerinde birini öbürüne üstün kılıyoruz. Aklı eren bir kavim için bunda muhakkak ibretler vardır. Eğer şaşıyorsan, asıl şaşılacak şey onların şu sözleridir: ‘Biz toprak olup gittikten sonra mı, yani biz gerçekten yeniden mi yaratılacağız?’ İşte bunlar Rablerini inkâr etmişlerdir. Bunlar boyunlarında demir halkalar bulunanlardır. Ve işte bunlar cehennemliktirler, orada ebedî kalacaklardır.”7

Dipnotlar:

1- Mülk Sûresi: 3,4,5

2- Sözler, s. 121

3- Abese Sûresi: 24-32

4- Nebe’ Sûresi: 13-16

5- Rahman Sûresi: 6-13

6- Kaf Sûresi: 6-11

7- Ra’d Sûresi: 3-5

24.12.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (23.12.2008) - Günahlar gizli kalmalı

  (20.12.2008) - Cilbab ve hükmü

  (19.12.2008) - Îsâr hasleti

  (18.12.2008) - Göklerde melekler ve ruhlar

  (17.12.2008) - Vahiy ve hüküm

  (16.12.2008) - Kabir, mahşer ve ötesi

  (14.12.2008) - Mü’min duâ ile güçlüdür

  (13.12.2008) - Maaşların zekâtı

  (12.12.2008) - KISA KISA

  (11.12.2008) - Mutluluğu şükre çevirmeli

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır