18 Şubat 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Süleyman KÖSMENE

Önemli bir kadın hakkı: Mehir


A+ | A-

Hasan Bey: “Günümüz Türkiye’sinde, boşanan kadınlara mahkemelerce belirlenen nafaka, İslâm’ın emri olan mehiri karşılar mı? Zira boşanan bir erkek, hem mehir, hem de nafaka ödemek mecburiyetinde kalmaktadır.”

Mehir, nikâh akdi sebebiyle erkeğin karısına ödemekle yükümlü olduğu nikâh bedelidir. Nikâhı yapılan kadın için mehir bir hak; nikâh eden erkek için ise bunu ödemek farzdır.

Mehir olarak verilecek mal ister belirlensin, ister belirlenmesin, kocanın onu vermesi gerekir. Hattâ, taraflar mehir verilmemesi konusunda anlaşsalar bile, erkek az veya çok kadının mehrini vermekle mükelleftir. Çünkü mehir Allah’ın emridir.

Kur’ân şöyle buyurur: “Evlendiğiniz kadınlara mehirlerini gönül hoşluğu ile verin.” 1 Peygamber Efendimiz (asm) bütün evliliklerde mehrin mutlaka verilmesini emretmiştir.

Mehrin en azı tarafların belirleyeceği bir miktardır. En çoğuna ise sınır konmamıştır. Kur’ân buyurur ki: “Hanımınızı boşayıp başka biriyle evlenmek isterseniz, evvelki hanımınıza yükler dolusu mehir vermiş olsanız bile, ondan hiçbir şeyi geri almayın.” 2

Mehir nikâhın bir unsuru veya şartı değil, bir bağış veya bir hediye değil, nikâh akdine rızâ gösteren kadının hakkıdır. Nikâh esnasında bu hak hiç mevzubahis edilmese dahi kadın bu hakkını alır. Bu hak, nikâh esnasında verilebileceği gibi, kocanın bir borcu olarak bilâhare de verilebilir. Koca bu borcunu mutlaka vermelidir. Koca vermeyip, kadın da hakkını helâl etmediği takdirde, koca kul hakkı yemiş olur.

Mehir belirlenmiş olup olmama durumuna göre iki türlüdür:

1- Mehr-i Müsemmâ. 2- Mehr-i Misil

1- Mehr-i Müsemmâ: Nikâh akdi sırasında belirlenmiş olan mehirdir.

Âmir bin Rabî (ra) bildirmiştir: Fezâre oğullarından bir kadın, mehir olarak bir çift ayakkabı karşılığında evlendi. Resûlullah (asm) kadına:

“Nefsinin karşılığı ve hakkın olduğu halde bir çift ayakkabıya râzı oldun mu?” buyurdu.

Kadın:

“Evet!” dedi.

Bunun üzerine Resûlullah (asm) bu evliliğe izin verdi.3

2- Mehr-i Misil: Mehrin miktarı nikâh akdi esnasında belirlenmemişse, kadın dengi olan kadınların aldığı mehir kadar mehir almaya hak kazanır. Buna ortalama mehir veya rayiç mehir de denebilir. Eğer nikâh esnasında herhangi bir miktar üzerinde anlaşmaya varılmamışsa kadın mehr-i misil alır.

Mehir, peşin veya veresiye olma durumuna göre iki türlüdür:

1- Mehr-i Muaccel (peşin mehir) 2- Mehr-i Müeccel (Veresiye mehir)

1- Mehr-i Muaccel: Nikâh esnasında peşinen verilen mehirdir. Mümkünse hiç olmazsa mehrin bir kısmını nikâh esnasında peşin vermek daha faziletlidir.

2- Mehr-i Müeccel: Nikâh esnasında verilmeyip sonraya bırakılan mehre mehr-i müeccel, yani veresiye mehir denir. Mehr-i müeccel için bir ödeme plânı belirlenmişse, bu plân çerçevesinde zamanı geldiğinde ödenmelidir. Eğer bir ödeme plânı yapılmamışsa boşanma ânında veya eşlerden birinin ölmesi durumunda mehrin ödenmesi farz olur. Mehir boşanmaya kadar ödenmediğinde, boşanma tazminatı olarak mutlaka ödenmelidir. Kadının hakkı olan bu tazminatı ödemeden kadından ayrılmak, kocanın kadına yapacağı en büyük zulüm ve haksızlıktır.

Günümüzde boşanan kadınlara mahkemelerce boşanma tazminatı olarak belirlenen nafaka, toplam olarak eğer mehr-i misil miktarına ulaşıyorsa, şüphesiz mehir niyetiyle verilebilir. Böylece Kur’ân’ın mehir ile ilgili emri yerine getirilmiş, kul hakkı çiğnenmemiş olur.

Dipnotlar:

1- Nisâ Sûresi: 4.

2- Nisâ Sûresi: 20.

3- Tirmizî, Nikâh, 21.

Yaşadığınız veya yaşanmış “Ne ekersen onu biçersin” örneklerini yazacağınız yazışma adresimiz: [email protected]


Gündemin nabzını tutmak için tıklayın!
www.sentezhaber.com

18.02.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Geri


Önceki Yazıları

  (16.02.2010) - Vesvesede üç mertebe

  (15.02.2010) - Gerçek sevgiliyi arıyor muyuz?

  (13.02.2010) - Kabirde Cennet

  (12.02.2010) - Tenkit ve tefani üzerine

  (10.02.2010) - Risâle-i Nur müşteri aramaz

  (09.02.2010) - Her derdin perde arkası hayırdır

  (08.02.2010) - Peygamber mu’cizeleri

  (07.02.2010) - Aile içi iletişimle ilgili bir çalışma

  (05.02.2010) - Kıdem sıfatı üzerine

  (04.02.2010) - İsm-i Vehhab üzerine

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim oktay usta yemek tarifleri Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl