05 Mart 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Süleyman KÖSMENE

Kur’ân’ın korunması ve mükellefiyet


A+ | A-

Almanya’dan okuyucumuz: “Allah (cc) İncil, Tevrat gibi daha önceden gönderdiği kitaplarını korumamış; ama Kur’ân-ı Kerim’i kıyamete kadar korumayı vaad ediyor? Bunun hikmeti nedir?”

Peygamberler kendi dönemlerinde insanların anlayacağı dilden mu’cize göstermişlerdir. İnsanlarla sağlıklı iletişim kurmak için bu bir gerekliliktir. İnsanlara anlayacakları dilden hitap etmek Allah’ın hem peygamberlerine önerdiği, hem de bizzat Kendisinin kitaplarında ve emirlerinde uyguladığı bir niteliktir. Sağlıklı iletişimin bir gereği olarak, Hazret-i Sâlih Aleyhisselâm, kavminin isteği üzerine kayanın gövdesinden deve çıkarmış; Hazret-i Mûsâ Aleyhisselâm, sihrin revaçta olduğu Mısır’da sihir cinsinden mu’cizeler göstermiş; Hazret-i Îsâ Aleyhisselâm tıbbın revaçta olduğu kendi döneminde tıp cinsinden mu’cizeler göstermiştir. Kur’ân-ı Kerîm’in nazil olduğu dönemde ise birer söz söyleme san'atı olarak belâgat, fesâhat ve i’câz revaçta idi. Peygamber Efendimiz’in (asm) mu'cizeleri de genellikle söz cinsinden geldi.1 Söz mu’cize olunca bozulma riski yok denecek derecede azalıyor.

Peygamberler genelde kendilerinden önceki peygamberin getirdiği kitabın ve dinin bozulan ve saptırılan kısımlarını ıslâh etmişler ve insanlara tebliğ etmişlerdir. Tevrat Hazret-i İsâ’ya (as) gelinceye kadar bir çok Peygamberce okunmuş, vahye dayalı olarak tashih edilmiş ve tebliğ edilmiştir. İncil—Tevrat’la birlikte—Hazret-i Muhammed (asm) tarafından Kur’ân ile tasdik edilmiştir. Nitekim Tevrat’ın ve İncil’in bozulmamış nüshalarına-–vahiydeki aslına—iman etmek biz Müslümanlar için bir îmân kuralıdır.

Kur’ân’a gelince; Kur’ân, Son Peygamberin (asm) kitabıdır. Bozulması durumunda Kur’ân’ı tashih ve ıslâh edecek yeni bir Peygamber söz konusu değildir. Öyleyse Kur’ân’ı tehlikelerden koruyacak şekilde tedbir almak gerekiyordu. İşte bu İlâhî tedbirlerden birisi onun i’câzı ve belâgâtıdır. Kur’ân’ın i’câzı ve belâgâtı onun zırhı olmuştur. Bu zamanda Kur’ân’ın i’cazını beyan etmeye ise Risâle-i Nur görevlidir.2

Nihâyet, Cenâb-ı Hak böyle tercih etmiştir. Bize bu İlâhî tercihe teslim olmak yakışır.

***

Ankara’dan okuyucumuz: “Kız ve erkek çocuklarımızın namaza ve tesettür hükümlerini uygulamaya başlamalarının belli bir yaş sınırı var mıdır?”

Öğrenme, çocuk zararı faydadan ayırmaya başladıktan sonra başlar. Güç yetirebildiğini öğrenir. Peygamber Efendimiz (asm) kız ve erkek fark etmeksizin, çocuklarımıza namazı yedi yaşında öğretmeye başlamamızı emir buyurmuştur.3 Fakat mahşerdeki hesaba dönük sorumluluğun başladığı yaş, ergenlik yaşıdır. Kur’ân, “Allah kimseyi gücünün yettiğinden fazlasıyla mükellef tutmaz”4 buyurmuştur. Güç yetirme sınırı teklif yaşıdır, yani mükellef olma yaşıdır. Peygamber Efendimiz (asm) “güç yetirme” sınırını, yani mükellef olma yaşını şöyle bildirmiştir: “Kalem üç kişiden kaldırılmıştır: 1- Uyanıncaya kadar uyuyandan. 2- Delikanlı oluncaya kadar çocuktan. 3- Akıllanıncaya kadar deliden.”5

Demek, çocuk delikanlı olunca, eğer aklı da yerindeyse mükelleftir, yani teklif yaşına gelmiştir. Teklif yaşı kişinin âkıl-bâliğ olduğu, yani ergenliğe ulaştığı yaştır. Buluğ, biyolojik ergenlik demektir ve kişinin çocukluk döneminden çıkıp yetişkinler grubuna katıldığı dönemin başlangıcıdır. Bu yaş iklim şartlarına ve çocuğun biyolojik ve psikolojik yapısına ve yaratılışına göre değişiklik arz edebilmektedir. Ergenlik çağı net olarak, erkek çocuklar için ilk ihtilâm olduğu yaşta; kız çocuklar için ise ilk âdet görmeye başladığı yaşta başlamış olmaktadır. Bunu yaş olarak rakamlara da döken İslâm Hukûkçuları bu konuda bir alt sınır, bir de üst sınır belirlemişler; alt sınırın altındakileri ergen saymamışlar; üst sınırı geçenleri ise, ergen olmadıklarını iddiâ etseler bile ergen saymışlardır. Alt sınır kızlarda dokuz, erkek çocuklarda on ikidir. Üst sınır ise, İmam-ı Azam Ebû Hanîfe’ye göre kızlarda on yedi, erkeklerde on sekiz; İmam-ı Mâlik’e göre her iki cins için on sekiz; Hanefî Fukahasından İmam-ı Ebû Yusuf ile İmam-ı Muhammed’e göre ise her iki cins için on beş yaştır.6 Büluğ çağını, Üstad Bedîüzzaman Hazretleri de ortalama on beşinci yaş olarak bildirmiştir.7

Demek mahşerdeki sorguda esas alınacak yaş, yaklaşık on beş yaştır. Bu yaşa giren çocuklarımız dînin emir ve yasaklarıyla mükelleftirler. Çocuklarımıza sorumluluklarını Peygamber Efendimiz’in (asm) “Müjdeleyiniz. Nefret ettirmeyiniz. Kolaylaştırınız. Zorlaştırmayınız” 8 emri çerçevesinde hatırlatalım. İhmal ettiklerinde şefkatle ve sabırla onları teşvik edelim.




Gündemin nabzını tutmak için tıklayın!
www.sentezhaber.com

05.03.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Geri


Önceki Yazıları

  (04.03.2010) - Mevcudat tesbihatında şuur var mıdır?

  (03.03.2010) - Ahiret hesabına önden göndermek

  (02.03.2010) - Haram lezzet başa belâdır

  (28.02.2010) - Namazın tanımı üzerine

  (26.02.2010) - Borçluya vefa, alacaklıya merhamet yakışır

  (25.02.2010) - Hazret-i Muhammed (asm) olmasaydı...

  (23.02.2010) - Müjdeleri fırsat bilmek

  (22.02.2010) - Cinlerin özellikleri

  (21.02.2010) - Tebrikler Yeni Asya

  (19.02.2010) - Vahiy anlaşılmak ve yaşanmak için iner

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim oktay usta yemek tarifleri Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl