10 Haziran 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Ali Rıza AYDIN

Akıl, insanın mihengi


A+ | A-

İnsanı insan yapan değerlerin başında akıl geliyor. Çünkü akıl, insanı diğer canlılardan ayıran ve ona mes’uliyet yükleyen iyiyi kötüden ayırt etme, seçme, inceleme, düşünme ve anlama kabiliyetinin bulunuşu ve bunu uygulayabilecek iktidara sahip oluşudur.

Cenâb-ı Hakk’ın, doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden, güzeli çirkinden ayırabilme kabiliyetinde ihsan ettiği akıl, ahlâkî, siyasî ve estetik değerleri belirlemede önemli fonksiyonu haizdir.

Kur’ân-ı Kerîm’e göre insanı insan yapan, onun her türlü faaliyetlerine mânâ kazandıran ve İlâhî emirler karşısında insanın yükümlülük ve sorumluluk altına girmesini sağlayan akıldır.

Eşyadaki nizamı anlama gücüne sahip akla, aynı zamanda İlâhî hakikatleri sezme, anlama ve onların üzerinde düşünüp yorum yapma görev ve yetkisi de verilmiştir. Nitekim, Kur’ân-ı Kerîm’in “Allah, âyetlerini akledesiniz diye açıklamaktadır” 1 ifadesi, aklın mahiyetine işaret etmektedir.

Aklı tarif vasfı taşıyan bir hadis-i şerifte: “Allah buyurdu ki, akıldan daha güzel bir şey yaratmadım. Ona, gel dedim, geldi; git dedim, gitti. Dedim ki: Bana senin vasıtanla ibadet edilir; senin vasıtanla mükâfat verir, senin yüzünden cezalandırırım”2 buyrulmaktadır.

Akıl, Allah’ın halk ettikleri içinde, sadece insana ihsan ettiği büyük bir nimettir. O yüzden insan, dağların ve taşların, yerin ve göğün omzuna almaktan korktuğu emaneti, mükellefiyeti üstlenmiştir. Aklı olmayanın mükellefiyeti de düşer, sorumlu tutulmaz.

Hz. Peygamberimiz (asm), Cabir’in (ra) rivayet ettiği bir başka hadisinde ise: “Kişiyi ayakta tutan akıldır. Aklı olmayanın dini de olmaz” 3 buyurmaktadır.

Bu bir hükümdür.

İnsanın önünde hayır ve şer olmak üzere iki tercih kapısı vardır. İnsan, bunlardan birini tercih eder. Hayrı tercih eden kazanır, şerri seçen kaybeder. Aklını, akıllıca kullanan üst mevkie yükselir, melekten üstün olur. Aksine davrananlar, nefsine aldananlar hüsrana maruz kalır; ya ebedî saadete mazhar, ya da sonsuz ıztıraba bilerek mahkûm olur.

Akıl kadar büyük nimet var mıdır?

Aklı olmayınca insan, ne güzeli resmeder, ne kokular mest eder. Acıkınca doymak bilmez, susayınca kanmak bilmez, yaşadığı dünyayı hiçbir zaman fark etmez, fark edemez; göremez, düşünemez.

Böyle bir hâlet içinde sultan olsan ne yazar!

Allah’ı, peygamberi ve şeriatı tasdik eden; insanî fonksiyonlarını yerli yerinde kullanabilen; mükellefiyet yaşına gelen kimselere “âkil”, yani mükellef, yani sorumluluk üstlenebilecek vasfa sahip kimse denir. Bu kimseler, dinin emirlerini eksiksiz olarak yerine getirmek zorundadırlar.

Hukuk bakımından da böyle. İyiyi kötüden, kârı zarardan ayırt edebilen kimse “âkil”dir, sorumluluğa muhataptır; mes’uldür. Bunun istisnasını ise Hz. Peygamberimiz (asm) şu hadis-i şerifleriyle belirtmişlerdir: “Üç kimseden kalem kaldırıldı (dinî sorumluluklardan muaf tutuldu): Bülûğa erinceye kadar çocuktan, uyanıncaya kadar uyuyandan ve şifa buluncaya kadar akıl hastasından”.4

Kudret sahibi Allah’ım, bizi, mahlûkatın en üst mertebesinde “insan” etmiş, yaratmış. İnsan gibi hayat sürmek ancak akılla mümkün. Olmayınca, olmuyor; hayat değer bulmuyor.

Bu büyük nimetlere, küllî şükür gerekir:

Namaz, niyaz, tesbih, tehlil, senâ, hamd…

Dipnotlar: 1- Bakara Sûresi, 242. 2- TDV İslâm Ansiklopedisi, 2: 243 (Aclûn”i, 2:121). 3- Camiü’s-Sağîr. 3: 1302 (Beyhaki, Şi’bül-İman) 4- TDV İslâm Ansiklopedisi, 2: 247 (Buharî, Hudûd, 22).

10.06.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (03.06.2010) - Hizmetlerin sosyal yönü

  (27.05.2010) - Dirlik, birlikle olur!

  (20.05.2010) - Buz gibi sular ne güzel çağlar

  (13.05.2010) - Hazineye ulaşmanın formülü!

  (22.04.2010) - Türkülerin “mesel”i

  (15.04.2010) - Öğretmenin, “yeşil” aşkı!

  (08.04.2010) - Medyatik lâkırdılar!

  (01.04.2010) - Hastahane koridorları…

  (25.03.2010) - Hastaları ziyaret bize memnu değil ki!

  (18.03.2010) - Hamd etmenin böylesi!


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.