22 Eylül 2012, Cumartesi
Bir süre önce gösterime giren bir film, İslâm’ı şiddet dini gibi gösteriyor ve bu durumun da Hz. Peygamber’in (asm) öğretilerinden kaynaklandığını iddiâ ediyor.
Film, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında düşünülemeyecek kadar kutsallara hakaret içeriyor. Bu nedenle, dünya çapında protestolara sebep oluyor. Ancak ne olursa olsun Müslümanlar haklı tepkilerini verirken soğukkanlılıklarını korumalı, provokasyonlara karşı dikkatli olmalılar. Dilerim, protestolar küfrün beklentisine cevap vermez, çıkardığı fitnenin karşılığında umut ettiği sonuçla sevinmesine sebep olmaz.
İnkârcılar her dönem inananlarla mücadele ederler; bu Allah’ın sünneti gereğidir. Kalpleri kararmış, acıma duygusunu yitirmiş, değerleri hiçe sayan, dini alay konusu edinen kimselerin kötülüklerine son vermek için, vicdan sahibi samimî inananların, yeryüzünde kötülüğün yerine iyiliği ve güzelliği öngören Kur’ân ahlâkının yaygınlaşmasına çalışmaları gerekir.
Dünya hayatını, sahip olduklarını kaybetmek, yaşlılık ve ölüm korkusu gibi onlarca korkuyla yaşayan inkârcıların, hayatlarını, Müslümanların aleyhine kötülük düzenleyip örgütleyerek geçirmeleri gerçekten ibretlik bir olaydır. İmanı yaşamayan, tevekkülü bilmeyen bu kimselerin buna güç yetirebilmeleri ilginçtir. Açıktır ki, Allah, kurdukları hileli düzenlerini onlara çekici kılmıştır.
İnkârcılar düzenleri ile başarılı olduklarını, mü’minleri zor durumlara soktuklarını, korkuttuklarını zannettikleri anlarda bile, gerçekte bozulmuş, ters dönüp ‘kötülük çemberi’ başlarına geçmiş, kendilerine musîbet olarak dönmüş bir tuzağın parçalarını izlerler. Sonucu ve sonlarını henüz görmediklerinden galip geldiklerini düşünürler. Oysa küfrün bütün tuzakları, Allah’ın dilemesiyle küfür için mağlûbâne, mü'minler için galibâne kurulur.
Allah, planlanan bütün tuzakları boşa çıkarır. Meselâ evrim teorisini ispatlamak amacıyla yeraltı katmanlarını âdeta yeryüzüne taşıyan Darwinistler’in buldukları her fosil ‘yaratılışın delili’ olmuştur. Buna karşılık canlıların birbirinden evrildiğini gösteren bir tane bile arageçiş form fosili bulamamışlardır. Ne olmuştur? Allah inkârı, îmana hizmet ettirmiştir. 11 Eylül sonrası Kur’ân satışlarının müthiş artması, insanların dalga dalga İslâm’a koşmaları da bunun göstergelerindendir.
Bugün de insanları Allah inancından uzaklaştırmak için küfrün kurduğu her tuzak, Allah’ın vaadi gereği bozulacaktır. İnkârcılar sapkın fikirlerinin etkili olduğunu zannederek başarılı olacaklarını zannetmişlerdir. Ama kurdukları düzenin mağlûbane yaratıldığının bilincinde olmadıklarından, aldanmışlardır. Zorluk zamanlarında mü’minlerin gösterdiği sabır ve tevekkül Allah’ın yardımını getirir, inananların üzerindeki bütün ağırlıkları kaldırır.
Allah, İslâm Birliği konusunda da çok alâkasız gibi gözüken insanları hizmet ettirmeye gücü yetendir.
Ne buyuruyor Allah Kur’ân’da?
Kâfirler ve müşrikler istemese de nurunu tamamlayacağını, İslâm’ı bütün dinlere üstün kılacağını, yeryüzünde güçten düşürülenleri önderler yapacağını, onları mirasçılar kılacağını ve Kur’ân ahlâkının yeryüzüne hâkim olacağını... Allah vaadinden asla dönmez. Allah’ın gücünü gereği gibi takdir eden samimî inananlar işte buna inanırlar.
Bediüzzaman, “Sen, ey riyakâr nefsim! ‘Dine hizmet ettim’ diye gururlanma” der ve “Muhakkak ki Allah, bu dini fâcir (günahkâr) adamla da te’yid (kuvvetlendirir) ve takviye eder (destekler)” hadisinin sırrını hatırlatır bize.
Kur’ân’da Hz. İsa’nın (as) kavmine sorduğu, “Allah için bana yardım edecekler kimdir?” sorusunun muhatabı mü’minlerdir. Ancak Allah, Cebbar ismiyle küfrü de âdeta bu soruya muhatap kılar. Allah, onları da dinine birer ‘hadim’ eder.
Allah’ın sünneti gereği inananlar her zaman güçlüdürler ve Allah her zaman onların yardımcısıdır. İnkârcıların kurdukları tuzaklar dağları yerinden oynatacak kadar güçlü de olsa, Allah’ın fırkası her zaman galip gelecektir.
“Gerçek şu ki, onlar hileli-düzenler kurdular. Oysa onların düzenleri, dağları yerlerinden oynatacak da olsa, Allah katında onlara hazırlanmış düzen (kötü bir karşılık) vardır.” (İbrahim Sûresi, 46)
Okunma Sayısı: 12739
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.