"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tarih tekerrür ederken…

Raşit YÜCEL
09 Temmuz 2014, Çarşamba
Asırlar hep böyle hadiselere sahne oldu.
Can yakıcı işkenceler. Vahşi ölümler. İhanetler. Arkadan vurulmalar...
“Dinde hassas ve sathi muhakeme-i akliyede noksan” kimseler.
Tarih tekerrür ederken hak ve hakikati savunanlar oldu. Bu iki kanatta yaşananlar hep devam etti. İlk kavgalar Adem Aleyhisselâm zamanın da başladı.
Arkası hiç kesilmedi. Peygamberler Hak yolun yolcuları oldular. Ve onlara karşı olanlar. Bir de onların meslek ve meşrebini sulandıranlar. Asr-ı Saadete kadar geldi bu haller.
İki Cihan Serverinin (asm) vefatı ile başlayan hadiseler, geçen zamanların bir tekerrürü oldu. Dört büyük halifeden üçünün hunharca şehadetine kadar.
Bu üç büyük halifeler cennet ile müjdelenmiş ve her üçü de altmış üç yaşında tıpkı Kâinatın Sultanı (asm) gibi vefat etmişlerdi.
Özellikle Hazreti Ali (ra) ve Ehl-i Beytin başına gelenler, hep bu “muhakeme-i akliye” den mahrum kimseler yüzündendi.
Binlerce sahabinin ve masum insanların şehadetine vesile olunmuştur.
Bu haller adaleti hakikiyenin bir nişanesi olmuştu. Hilâfet artık saltanata dönüşmüş idi. Sonraki asırlarda bu hayat halleri devam etti. Müceddidler ve mehdiler hep bu hallerin devamına şahit oldular.
İmam-ı Azam Hazretleri bu hasletinden dolayı zulmen hapishaneyi mesken tutu.
Osmanlı sultanlarının başına gelen hadiseler, devletin bekası için boğdurulan şehzadeler, İslâm ordularının muzafferiyetine engel olan vezirler ve ordu komutanları…
Rus Çarının Şeyh Şamili yıllarca yenemediği zaman ordu kumandanlarını yanıltarak çeşitli menfaatler ile aldatarak, Şamilin mağlûbiyetine sebep olan haller ve Şamil’in  sitemi:
“Beni çar yıkamadı, ama çara yardımcı olan ordu kumandanlarım yıktı” diyecekti.
En son asrımıza kadar geldi..
Osmanlı devletinin parçalanmasında ve dağılmasında aynı hallerin yaşandığını okuduk.
İngiliz muhibler cemiyetine üye olan Şeyhül İslâmları. Ve Hakk’ı savunan ve hakikatı söyleyen kahramanlar. İşte Bediüzzaman…
Hayatında Dünya zevki nedir bilmeyen bir hakikat kahramanı…
Başa gelecek bir takım hadiseleri görürcesine hep ittihat ve tesanüdü tavsiye ettiği halde hep bunun tersini yapanları gördük.
“Bu zamanda hizmeti imaniyede hazzı nefsini bırakıp ve mahviyet ile tesanüt ve ittihadı muhafaza eden bir hâlis kardeşimiz, bir velîden ziyade mevki alıyor” (Hiz. Reh. s. 349)
İşte bütün mesele burada …
Tesanüt ve ittihadı muhafaza etmek.
Zira “Tesanüt bozulsa cemaatin tadı kaçar” tadı kaçan bir yemeği yemek işkenceye döndüğü gibi..
Afyon hapsi esnasında Nur Talebeleri arasında meşrep farklılığından kaynaklanan hadiseler vesilesi ile Bediüzzaman çok üzülür ve: “Yok mu benim bir talebem”dediği zaman Tahiri Mutlu Ağabeyin temessül ettiğini görür. Bediüzzaman Hazretlerinden sonra devam edip gelen hadiseler ve ihtilâflarda bunları yaşadık. Halen de yaşıyoruz.
“Yanlışlık tatbiki nazar ve mukteza-i hali bilememekten çıkar “ sözlerini hatırlayarak…
İnsanı en çok bu hadiseler kahreder. İstişareyi esas kabul etmeyen, kardeşlerini arkadan hançerleyen hayat halleri…
“Sakın çok dikkat ediniz! İçinize bir mübayenet düşmesin. Biz değil böyle cüz’i hukukumuzu, belki hayatımızı ve haysiyetimizi ve Dünyevî saadetimizi Risale-i Nurun en kuvvetli rabıtası olan tesanüde feda etmeliyiz” (Hizmet Rehberi, 401)
Hadiseleri verdiği fetvalar ile, sevki zaruretle birtakım prensiplerden sapmak Asr-ı Saadetteki sapmalara benziyor.
Bunların terkine Bediüzzaman’dan fetva yoktur. Siyasetin acımasız bazı zehirli menfaatlerine hakikatler feda edilmez.
Bunlar gelip geçer. Hakikatler kıyamete kadar saltanatını devam ettirir. Günün menfaatlerinin değil, hakikatin fedaisi olmalıyız. Nurların resmî devlet nizamına âlet edilmesi ise ayrı bir hicrandır..
Ne yazık ki bu baltanın sapı da bizlerdendir. Yazık bu hallere âlet olanlara…
Okunma Sayısı: 1186
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı