tahmidname ve teşekkürname bulunan ve
Sekîne
’deki
esma-i sittenin muazzam yeni bir dersini izhar etmeye
sebep olmasıdır.
Umum kardeşlerimize birer birer selâm ve dua ve be-
raatlerini tebrik ederiz.
ì@í
‡
162
·
Medar-ı ibret ve hayret bir hâdisedir.
Risale-i Nur
’un erkân-ı mühimmesinden bir zat yazı-
yor ki: Adapazarı zelzelesinin aynı gününde, zelzeleden
birkaç saat evvel, umumi ve herkese göstermek için, bir
büyük tiyatro teşekkülüyle ve oyuncu kızlardan dört gü-
zelini çırıl çıplak olarak alâyişle çarşı ve pazarda gezdire-
rek, o cazibedarlara kapılan, tiyatro binasında toplanan
bin kişiden fazla seyirciler, oyun başlarken, birden bire
arz, kemal-i hiddet ve gayz ile onların hayâsız yüzlerini
dehşetli tokatladı, mahvedip zirüzeber etti ve o binâyı
hâk ile yeksan eyledi.”
Ben, dünyanın bu nevi hâdiselerinden iki senedir hiç
haberim yoktu, bakmıyordum. Fakat bugünlerde hem
Hüsrev ve hem kahraman Çelebi zelzeleden haber ver-
meleri; ve Hüsrev ve rüfekasının kanaatiyle, Isparta’nın
gürültülü zelzelesi karşısında,
Risale-i Nur
’u kuvvetli bir
kalkan bulmasıyla hiçbir zarar vermemesi; ve
Risale-i
Nur
’a muarız bir hocanın bütün hâsılâtını mahveden
K
astamonu
L
âhiKası
| 381 |
tahmidname:
hamd ve şükür ya-
zısı.
teşekkül:
oluşum.
teşekkürname:
teşekkür bildiren
yazı, teşekkür yazısı.
umum:
bütün.
umumî:
genel.
yeksân:
dümdüz, her zaman, be-
raber.
zat:
kişi, şahıs.
zelzele:
yer sarsıntısı, deprem.
zirüzeber:
altüst, karmakarışık,
darmadağın.
alâyiş:
debdebe, tantana,
gösteriş; boş, yalancı süs.
arz:
yer, dünya.
berâet:
temize çıkma, suçsuz
olduğu anlaşılma.
cazibedar:
çekici, cazibeli.
dehşetli:
ürkütücü, korkunç.
dua:
Allah’a yalvarma, niyaz.
erkân-ı mühimme:
önemli
esaslar.
esma-i sitte:
Cenab-ı Hakk’ın
altı büyük ismi; Kuddüs, Adl,
Hakem, Ferd, Hayy, Kayyum.
evvel:
önce.
hâdise:
olay.
hâk:
doğruluk, gerçek, haki-
kat.
hâsılat:
her hangi bir işten el-
de edilen şeyler.
hayâ:
ahlâk kurallarına bağlı
olma; ar, edep, namus.
izhar:
gösterme, açığa vurma.
kanaat:
inanma, görüş, fikir.
kemal-i hiddet ve gayz:
çok
fazla hiddet, öfke ve kızgınlık.
mahv:
yok olma, ortadan
kalkma, batma.
muarız:
muhalefet eden, kar-
şı çıkan, muhalif.
muazzam:
çok büyük, ulu,
yüce.
nevî:
çeşit, tür.
Risale-i nur:
Nur Risalesi, Be-
diüzzaman Said Nursî’nin
eserlerinin adı.
rüfeka:
arkadaşlar, refikler.
sekine:
içerisinde on dokuz
harfi on dokuz ayet bulunan,
sükûnet ve emniyet veren bir
dua.
selâm:
barış, rahatlık, sela-
met ve esenlik dileme.
