Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 08 Ağustos 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Şaban DÖĞEN

Sevdiğimiz dünya



Dünyayı kötüleyen hadis-i şerif ve bu konuda İslâm âlimlerinin yaptıkları yorumlara baktığımızda ruhbaniyetvârî bir tarzda dünyadan el-etek çekme gerektiği gibi bir anlayışa kapılırız. Gerçi bunları okuyanların da çoğu bunlara uymaz.

Risâle-i Nurlarda yer alan dünyanın üç yüzüyle ilgili izahlara baktığımızda bu açıklamaları yerli yerine oturtur, dünyaya hangi yönüyle bağlanmamız, onu hangi yönüyle terk etmemiz gerektiğini anlarız.

Bütün bunlar dünyanın, insan nefis ve arzusuna yönelik fâni, geçici, sefahet yönüdür. Bu yönüyle dünyayı sevmek ve bağlanmak felâkettir. İnsanın hem maddî, hem de manevî hayatını mahveder.

Dünyanın ahiretin tarlası, fidanlığı ve Esmâ-i Hüsnânın tecelligâhı olması yönü ise sevilebildiği kadar sevilmeli, çalışılabildiği kadar çalışmalı.

İşte sahabe dünyaya bu yönüyle bakıyor, ölmeyecekmişcesine dünyaya sarılırken yarın ölecekmişcesine de ahirete çalışıyordu. Hz. Ömer’in (ra) şu bakış açısı buna çok güzel örneklerden biridir:

Birgün Hz. Ömer’in (ra) huzuruna bir istekle bulunmak üzere taşradan Cüveybir isimli biri gelmişti. Hatip birisiydi. Dünyadan söz açmış, kötülemiş küçümsemiş, çok değersiz bir nesne olarak tanıtmıştı. Hz. Ömer (ra) onun bütün bu söylediklerinin onun yaptıkları ve yaşadıkları olduğuna dikkat çektikten sonra şunları söylemişti: “Dünya bir azık hazırlama diyarıdır. Ölünceye kadar hazırlarız bu azıkları. Mükâfatlandırılacağın veya ceza göreceğin amelleri burada yaparsın.” (Müntehap, s:132.)

Dünya bir hizmet alanıdır. Ücreti ise ahirette alırız. Hayır namına ne ekersek orada onu biçeceğiz. Herbiri, Esmâ-i Hüsnanın birer güzel aynası olan yaratıklara tefekkürle bakıp, o güzel isimlerin tecellîlerinden Rabbimizin büyüklüğünü anlayabildiğimiz ölçüde de ondan istifade ederiz. İnsanı hayretten hayrete sevk eden bütün bu güzellikleri temâşâ, mütalâa; Sübhanallah, Elhamdülillah ve Allahuekber’le mukabele bize hesapsız sevaplar kazandırır. Herbir çiçek, meyve bize o büyük zattan nice mesajlar sunar, bir kitap gibi okuruz.

Dünyayı ahiretin bir tarlası olarak gördüğümüzde bu tarlaya ektiğimiz iyiliklerin orada sevindirici meyvelerini, ürünlerini toplarız. Bunlar ahiretin tehlikelerine karşı birer set, perde ve kalkan olur. Dünyamızı olduğu gibi ahiretimizi de cennete çevirir.

İşte sevdiğimiz dünya budur bizim.

08.08.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (07.08.2006) - Zorluklara göğüs germek

  (06.08.2006) - İş ve yarış

  (05.08.2006) - Hayat dediğin

  (04.08.2006) - Ecel cellâdı peşimizde

  (03.08.2006) - Ölümün tatlı kolları

  (02.08.2006) - İşleri düzeltmek

  (01.08.2006) - Hesaba çekilmeden önce

  (31.07.2006) - İnsanı, kendisi kurtarır

  (30.07.2006) - Allah yolunda olunca

  (29.07.2006) - Bir sevgi uğruna

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004