Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 21 Ağustos 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ali FERŞADOĞLU

Öyle bir söz ki



İman ve İslam esaslarını anlatırken mutlaka izah ve ispat yolunu seçerek, aklı, kalbi ve sair duyguları da ikna yolunu seçmektir. Çünkü, Kur’ân bunu emrederken, çağımız da, “Neden, niçin ve nasıl?” sorularının etrafında yoğunlaşıyor. 15 asır sene önce bize bırakılan bu medenî metot, gayet ince psiko-sosyal hakikatleri ihtiva eder.

İnsanları hakka, mü’minleri camiye dâvet ederken, asla sert, kırıcı, ürkütücü, korkutucu, itici olamayız. Hele hele haftalık, aylık Müslüman, böyle yapacaksan camiye hiç gelme!” gibi son derece rijit bir tavır asla takınılamaz. O takdirde, “Beyt, beytullah; insan ise, Abdullah! Onu da gelip-gelmemekte serbest bırakan Allah; size ne oluyor. Siz kimsiniz, kimi, kimin mabedinden kovuyorsunuz?” diye tepki gösterirse, cevap vermekte zorlanırız. Daha doğrusu, verecek cevabımız bulunmaz!

Ancak, şöyle nâzik ve düşündürücü bir üslûp kullanabiliriz:

“Efendim, geçen sene bayram namazından sonra camide bir ceketin unutulduğunu fark ettik. Herhalde vakit namazına gelir, ceketini alır, diye düşündük. Vakit namazlarına gelmeyince, herhalde Cuma namâzına gelir, diye bekledik. Aradan aylar geçtiği halde, ceketi soran olmayınca, zayi olmasın diye muhtaç birisine verdik. Ancak, diğer bayram namazında sahibi yanımıza geldi ve ‘Ben geçen seneki bayram namazında ceketimi burada unutmuşum. Sizde ise, almaya geldim’ dedi. Biz de durumu kendisine anlattık, geç kaldığını söyledik. Siz de, şâyet ceketinizi unutursanız, sakın diğer bayrama kadar beklemeyin, hemen gelin ceketinizi alın.”1

Bu, hem mesajı kesin olarak hedefine, hem siz maksadınıza ulaştırır; hem de insanları rencide etmemiş olursunuz. Bir diğer mühim husus da, insanların hatalarını yüzüne vurmamaktır. Buradan hareketle, başkalarının huzurunda kusurları sergileyip ilan etmemeyi de çıkarabiliriz. Anlatılır ki, Hz. Ali’ye (r.a.), “Hatanı söyleyeyim mi?” diyene, “Hayır, burada söyleme, yalnızken söyle!” demiş. Yalnızlığa çekilip söyleyince, “Doğru söyledin, kendimi düzelteyim!” demiş.

“Neden içeride bunu söylememe fırsat vermedin, aynı şeyi söyleyecektim!”

“Orada izzet-i nefsime dokunur, belki nefsime kabul ettiremezdim, karşı gelebilirdim!”

Hassasiyet gösterilmesi gereken diğer bir prensip de, muhataplarımızın içinde bulunduğu inkâr, şüphe veya vesvese durumudur. Kesinlikle olumsuz yönlerini yüzlerine vurmamalı ve aleniyete dökmemeli.

Dipnot:

1. Dr. Şâdi Eren, Güzel Konuşmanın Sırları, s. 28.

21.08.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (20.08.2006) - Tebliğde metod

  (19.08.2006) - Allah'ı bulan kalp, her şeyi bulur

  (18.08.2006) - Kalp titremekten nasıl kurtulur?

  (17.08.2006) - Kalbi inanmaya yönelten sebepler nelerdir?

  (16.08.2006) - Kalbin asıl fonksiyonu

  (15.08.2006) - İman şartlarına iman, aklî olarak da zorunlu

  (14.08.2006) - Gerçek lezzet ve mutluluğun kaynağı

  (13.08.2006) - Hayatın tekrarı ve denemesi yok!

  (12.08.2006) - Tahta köprü üzerine ev inşa etmek!

  (11.08.2006) - Din ve savaşlar

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004