Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 26 Kasım 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Süleyman KÖSMENE

Camilerimiz evlerimiz olmalı



KKTC’den okuyucumuz: “Camide dünya kelâmı konuşulur mu, konuşulmaz mı? Bu konuda hadis var mı?”

Camilerimiz, mabetlerimiz, mescitlerimiz ve ibadet yerlerimiz içimizi sonsuzluk diyarına özgü saadet ve heyecanla dolduran birer Allah evidirler. Gerçi bizim kalbimiz de Allah evidir; içinde Allah zikredilir, tefekkür edilir. Kalbimiz Allah’a dönüktür, Allah’ın nazarı her an kalbimizdedir. O halde biz boş konuşmaktan cami dışında da hayâ etmeliyiz. Camilerin toplumun ibadet hukuku cihetini düşündüğümüzde, oraya giren herkesin kulluk duygularına saygı duymalı ve başkalarını rahatsız etmeme nezaketini de gösterebilmeliyiz.

Camilerde lüzumsuz olmamak kaydıyla gerektiği zaman konuşulabilir. Toplum için ve Dîn için önemli görülen her mesele her yerde olduğu gibi, eğer lüzum hissedilmişse câmilerde de görüşülebilir. Ashab-ı Kiram (ra) döneminde devlet işlerinin, ordu ve savaş yönetiminin, fakir ve yoksullara yardım meselelerinin, zekâtın ihtiyaç sahiplerine dağıtımı ve Müslüman’ların sâir önemli işlerinin konuşulduğu, görüşüldüğü ve insanların problemlerine çözüm bulunduğu yerlerin başında câmiler gelirdi. Devlet başkanı halkına Camide hitap eder, halkının istek ve ihtiyaçlarını Camide dinlerdi. Halk günü Camide yapılırdı.

Fakat sonraları nüfusun artması, camilerin ve sair binaların çoğalması, güçler ayırımı prensibiyle binaların da belirli iş alanlarına tahsis edilmesi neticesini doğurdu ve camiler yalnız ibadet ihtiyacına tahsis edildi; sâir toplum işleri için örfen başka yerler seçildi.

Camilerde işin gereği olmak ve boş lâkırdı olmamak kaydıyla konuşulur; fakat boş lâkırdı yapılmaz, faydasız kelâm edilmez, ibadet edenleri rahatsız edecek ölçüde yüksek sesle konuşulmaz, kahkaha ile gülünmez.

Peygamber Efendimiz (asm) camilerimizi içinde ruhen huzur bulacağımız “evlerimiz” olarak algılamamızı tavsiye buyurur. Hakem bin Umeyr (ra) bildirmiştir: Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Dünyada misafir gibi olun. Camileri ev edinin. Kalplerinizi inceliğe ve yumuşaklığa alıştırın. Çokça tefekkür edin ve ağlayın. Nefsin kötü arzuları sizi ayrılığa düşürmesin. İçinde oturmayacağınız binalar yapıyorsunuz. Yiyemeyeceğiniz şeyler topluyorsunuz. Ulaşamayacağınız emeller besliyorsunuz.”1

Hz. Enes (ra) bildirir: Peygamber Efendimiz (asm) şöyle buyurdu: “Camide boş lakırdı ile gülmek kabirde karanlığa sebeptir.”2

Peygamber Efendimiz (asm) gülmeyi de nezih ve edepli olanı ve kaba ve saygısız olanı şeklinde ikiye ayırır. Hasan-ı Basrî (ra) bildirmiştir: Allah Resûlü (asm) buyurdu ki: “İki çeşit gülme vardır: Bir gülme vardır ki, Allah onu sever. Bir gülme vardır ki, Allah ona gazap eder. Allah’ın razı olduğu gülme şudur: Kişi, görmeyi arzuladığı din kardeşiyle birden karşılaşır, sevinir, güler; gülüşünden sevgi akar. Allah’ın gazap ettiği gülme ise, kişi başkasını inciten, cefa veren, sıkıntı doğuran, kaba ve batıl bir sözü sırf gülmek ve güldürmek için ortaya atar; alaycı biçimde güler ve güldürür. Böyle alaycılar Cehennem uçurumundan yetmiş sene aşağı yuvarlanırlar.”3

Bu ölümsüz ve ezelî ölçüler cami içinde de, cami dışında da bizi bir mü’min olarak süsleyen, güzelleştiren, nezaket veren, saygınlık kazandıran ve Allah’ın râzı olduğu ölçülerdir. Hiç şüphesiz, halkın ibadet için yoğunlaştığı câmiler içinde daha öncelikli olarak yaşanması gerekir. Camilerde boş lâkırdı yapmamak mü’minin güzelliğindendir.

***

İsimsiz okuyucumuz: “Ben felsefe bataklığında bir çaresizim. Numaranızı, gazeteleri araştırırken buldum. Lütfen yardım edin. Çok hızlı bir fikir kargaşası yaşıyorum.”

Sevgili kardeşim, akıl her zaman doğruyu görmez ve göstermez. Maalesef akıl çoğu zaman mürşidimiz olmaktan ve bize yol göstermekten aciz kalıyor. Vahyin kurtarıcı irşadı ise, böyle zamanlarda tam anlaşılıyor; anlaşıldıkça ve teslimiyet gösterildikçe de, vahiy elimizden tutuyor.

Vahye, yani Kur’ân’a sorgusuz, sualsiz, tam teslim olmaktan başka hiçbir çaremiz olmadığını böyle aklî yoğunluk, buhran ve kilitlenme dönemlerinde daha iyi kavrarız. Çünkü dünyada şaşırmayan, yanlışa götürmeyen, düpedüz doğru olan ve düpedüz doğruluğa çağıran en büyük hakikat vahiydir, Kur’ân’dır.

Yaşadığınız fikir erozyonu sizin düşündüğünüzü, araştırdığınızı, hakikati bulma gayreti içine girdiğinizi ve her şeyi aklınızda bir senteze doğru götürme çabasında bulunduğunuzu gösterir. Hayra alâmettir. Kur’ân’ı ve Kur’ân’ın asrımızdaki tercümanı olan Risâle-i Nur’u göz ardı etmezseniz—Allah’ın izniyle—bu erozyondan hayırla çıkmanız mümkün olur. Allah yardımcınız olsun.

Dipnotlar: 1- Câmiü’s-Sağîr, 3/3056 2- Câmiü’s-Sağîr, 2/2555 3- Câmiü’s-Sağîr, 2/2556

26.11.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (24.11.2006) - Muhtelif sorular

  (23.11.2006) - Şifa âyetleri ve şifa duâları

  (22.11.2006) - Namazla dirilelim

  (21.11.2006) - Ashab-ı Kehf’ten günümüze- 2

  (20.11.2006) - Yardım ve iyilikte sınır yoktur

  (19.11.2006) - Ashab-ı Kehf’ten günümüze-1

  (18.11.2006) - Ölümü nimet görmeli

  (17.11.2006) - Oruç ve abdestli bulunmanın fazileti

  (16.11.2006) - Hiç duâ bilmeyen nasıl namaz kılar?

  (15.11.2006) - Seher vakitlerinde gözyaşı dökmek

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004