Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 08 Ocak 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Zeynep GÜVENÇ

Gurbette acı haber almak



Kaç zamandır aklımda olan düşüncelerimin kalemime gelmeye cesareti yok. Ya da teknolojik mânâda tuşlara dokunmak için gücümü her topladığımda, “Bir daha ki haftaya yazarım, şimdi kötümser olup da iç karartmayayım” diyorum.

İşte bugün, tam da o bir daha ki hafta. Boşa koysam dolmuyor, doluya koysam almıyor hesabı, işin içinden çıkamadım, doğrusu nedir bulamadım. Belki sizin bir fikriniz vardır.

Efendim, konunun etrafında çember çizip duruyorum gibi gelebilir fakat böyle bir konuda damdan düşer gibi de cümle kurulmaz ki, sırçalar üstünde yürüyor gibiyim. Malumaliniz başlıktan da anlaşılacağı üzere, benim (bizim) derdim(iz), “gurbette acı haber almak.” Haberi almaktan ziyade asıl can yakan, onu taşımak, karşılamak.

Bizim gurbetimiz kıt'alar ötesi, okyanuslar aşırı. Hani şöyle “ha deyince kalkıp gidilemeyecek” cinsinden kallavi bir gurbet.

Çok değil, az bir zaman önce, bir yakınımızın vefat haberini alıyoruz. Yer ile gök arası bize dar geliyor, hiçbir yere sığamıyoruz. Hangi teselli cümlesine tutunsak elimizde kalıyor. “İnna lillah ve inna ileyhi raciun” (Şüphesiz biz Allah’ınız ve O’na döneceğiz) diyebilsek de, haberi ilk karşılamadaki şoku üzerimizden atamıyoruz bir türlü. Uzaktayız çünkü, bizim gibi yakınını kaybetmiş yakınlarımıza çok uzak. Ne onlara sarılıp acıya ortak olabiliyoruz, ne de onlar bize telefonda yarım saatten fazla zaman ayırabiliyor. Geriye kalıyor 23.5 saat, dile kolay. “Vakit geçmiyor dedikleri bu olsa gerek” diyoruz.

Duâ gönderiyoruz can-ı gönülden kopan. Her an hatırlamamız gereken o soğuk kelimeyi (ölüm) boca ediyoruz başımızdan aşağı (nefsimize doğru) ve hayat devam ediyor, heryer târ-u mâr.

17 Ağustos depreminden sonra “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” dediğimi hatırlıyorum. “Artık dünyalık ne varsa içimde, kaldıracağım hepsini bir bir hayatımdan, yalan dünyanın kıymetince değer vereceğim ona.” Bu sözlerimin ardından yıllar geçti ve ben çoktaaaan unuttum acının şiddetini. Rengârenk oyuncakların süsüne dalar gibi daldım (daldık). Şimdi her şey eskisi gibi, yani onca acıdan sonra tekrar silkelenmesek hiçbir şey değişmeyecek.

Acı haber alan bazı arkadaşlar, haberi duyar duymaz soluğu memleketinde alıyor. Arkasına bakmadan gidiyor, cenazelerine yakınlarının. Sonra vizeleri iptal oluyor. Buraya (ABD) ailesinin yanına gelemiyor. Ne kadar uğraş verse de birşey değişmiyor, Türkiye’ye kesin dönüş yapmak zorunda kalıyorlar, hayat, baştan sona yenileniyor.

Demem o ki; eğer akrabalık birinci dereceden ise söylenmeli, hem de hiç vakit kaybetmeden, yalnız olur ya ikinci, üçüncü derece yakınlar (kalkıp gidemeyeceğimiz cenaze törenleri), onları söylememeliyiz bence. Geçtiğimiz bir iki hafta içinde, tanıdığımız birçok Türk arkadaşımız yakınlarını kaybetti. Bazıları gittiler, bazıları kaldılar. Nasıl bir yangın olduğunu gurbette olan bilir.

Allah (c.c.) kimseye sevdiklerinin acısını göstermesin. Onların değerini hayattayken çok iyi bilelim.

08.01.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (01.01.2007) - Bayram mı, yılbaşı mı?

  (25.12.2006) - “Baby shower” ve “potluck”

  (18.12.2006) - Dizi dizi diziler

  (11.12.2006) - Sağlık çilesi

  (04.12.2006) - Çatısız evler, taş yürekler

  (27.11.2006) - Şükran günü, ‘kara Cuma’ ve tatil

  (20.11.2006) - Başka bakabilmek

  (13.11.2006) - Biz dünyanın neresine kaçalım?

  (06.11.2006) - Kutlay için bir şeyler yapalım

  (30.10.2006) - Anlamak bir meziyettir

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri

Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004