Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 08 Ocak 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Süleyman KÖSMENE

Muhtelif sorular



Fikih. info’dan okuyucumuz: “Ben kaza orucu için niyet ettim, yattım. Gece susadım ve saate baktım, vakit gelmemiştir diye su içtim, sabah kalktığımda imsakin su içtiğimden on dakika önce girmiş olduğunu anladım. Acaba orucum geçerli mi? Bozmak istesem kefaret orucu tutar mıyım?”

Kefaret sadece bilerek bozulan Ramazan orucu için söz konusudur. Kaza orucunda kefaret yoktur. Yanlışlıkla bozduğunuz kaza orucunuzu bir başka gün yeniden kaza edersiniz. Allah kabul etsin.

***

Cem Ergün: “Eşim boynunda Âyet-el Kürsi’nin bulunduğu altın bir kolye taşıyor. Kolyeyi tuvalete girerken ve banyo yaparken çıkarması gerektiğini söylemişler. Ya da kazağının içine koymalıymış, görünmemesi gerekiyormuş. Bu konuda siz neler söyleyebilirsiniz?”

Kur’ân’a, Kur’ân âyetlerine ve dinî muhtevalı kitap ve levhalara saygı hususunda gösterdiğimiz davranışa karşı içimizin tatmin olması, ruhumuzun yatışması ve kalben mutmain olmamız önemlidir. Vicdanımız ve akl-ı selimimiz çözer çoğu şeyi. Bir mü’min duyarlılığı ile attığımız adımdan rahatsız olmadık mı, o şey meşrudur diyebilmeliyiz. Yani yaptığımız şey hiss-i zahirîmize dokunmamalıdır. Yani amelimizi vicdanımıza sorduğumuzda, “Bu böyle olmasaydı!” değil; “Bu iyi oldu!” diyebilmeliyiz. Yani fetvayı vicdanımızdan almalıyız çoğu zaman. Bilmeliyiz ki, bir ehl-i iman olarak en iyi müftümüz vicdanımızdır.

Resûlullah Efendimiz (asm) helâya girdiği vakit mübarek parmağındaki “Muhammedü’r-Resûlullah” yazılı mührü çıkarırdı.1

Bu hadis, üzerimizde âyet yazılı her hangi bir kâğıt veya kitap varsa, helâya girmezden önce çıkarmamızın, en azından “sünnet” olduğunu bize göstermeye kâfidir. Bu sünnete riayet etmek ise, hiç şüphesiz bize sünnet sevabı kazandırır ve bizi Peygamber Efendimizin (asm) şefaatine bir adım daha yaklaştırır. Kaşında Allah yazılı yüzük için de aynı yaklaşım geçerlidir. Mümkünse cebimize koymamız, mümkün değilse en azından sağ parmağımıza aktarmamız gerekir.

Âlimler, âyet yazılı kâğıdın veya küçük Kur’ân-ı Kerim’in bir naylon veya muşamba içinde sarılmış vaziyette üzerimizde—bilhassa elbisemizin altında—bulunması halinde; çıkarmakta zorluk varsa, üzerimizde kalmasının sünnete aykırı olmayacağını bildiriyorlar.

***

The-message33 rumuzlu okuyucumuz: “Ben üniversite öğrencisiyim. Babam helâl yoldan para kazandığı halde parasını bankaya yatırıyor, ayrıca emekli maaşı var ve bana her ay para gönderiyor. Sonuçta bu paraya haram karışmış olabilir ve hatta tümü faiz parası da olabilir. Bu para bana caiz mi? Bir de nafakamı temin etmeye başladıktan sonra da babam mutlaka bana yardım etmek isteyecektir. Bu durumda içinde haram para bulunma ihtimali olan bu parayı almam caiz mi? Allah rızası için cevap verin.”

Babanızın helâl yoldan para kazanıyor olması, sizin onun size gönderdiği parayı helâl sayarak harcamanız ve bundan dolayı ona teşekkür etmeniz için yeterlidir. Onun size gönderdiği parayı ve size olan harcamalarını, kazancının helâl olanından yaptığını kabul edebilirsiniz. Dolayısıyla nafakanızı kazanıncaya kadar bu para size haram olmaz.

Fakat bu vartadan babanızı da kurtarmak için nezaket ölçüleri içinde çaba göstermeniz gerekir. Bunun için fırsat buldukça ona uygun bir üslûpla faize para yatırmanın haram olduğunu, helâl parasına haram katmamasını tavsiye etmeniz, bunun yerine elindeki parayla mümkünse küçük çaplı da olsa ticaret yapmasının daha doğru olacağını hatırlatmanız yerinde olacaktır. Belki sizin uyarılarınızla o da bu manevî kirlilikten kurtulacaktır.

Dipnot: 1- Taç, 182.

08.01.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (07.01.2007) - Dünya ve ahiret dostlukları ayırmaz

  (06.01.2007) - Kölelik ve İslâmiyet

  (05.01.2007) - Kerahet vakitleri ve mükellefiyet yaşı

  (04.01.2007) - Bir iyiliğe bin sevabın hikmeti- 2

  (03.01.2007) - Bir iyiliğe bin sevabın hikmeti- 1

  (02.01.2007) - Namaz borçlarımız

  (01.01.2007) - Kurban ve En’âm: Yeryüzüne indirilen nimet yumakları

  (31.12.2006) - Kurban Bayramınız mübarek olsun!

  (30.12.2006) - Arafat'ta gözyaşları

  (29.12.2006) - Nebe Sûresi’nin fazileti

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri

Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004