Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 19 Mart 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

Medya çifte standartçı

Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atilla Yayla, “İnanılmaz bir şekilde bazı gazete ve yayın organları, bazı yazarlar basın özgürlüğü konusunda çok hassas ama ifade özgürlüğü konusunda ya aynı hassasiyeti göstermiyor veya duyarsız” dedi.

Demokrat Hukukçular Derneği’nin Sağlık-İş Sendikası Konferans Salonunda düzenlediği “Türk Basını ve İfade Özgürlüğü” konulu konferansta konuşan Prof. Dr. Atilla Yayla, ifade özgürlüğünün insanların görüşlerini, kanaatlerini, dileklerini, başlarına kötü bir şey gelme korkusu olmadan serbestçe ifade edebilmek olduğunu kaydetti.

Bir toplumun medeniyet merdiveninde daha yukarılara doğru tırmanmasında ifade özgürlüğünün payının çok büyük olduğunu vurgulayan Yayla, “Bundan dolayı ifade özgürlüğü üzerinde durulmayı hak eden bir değerdir. İfade özgürlüğü olmazsa düşünce özgürlüğü bir işe yaramaz ve ifade özgürlüğünün olmadığı yerde düşünce özgürlüğü de yoktur” diye konuştu.

İfade özgürlüğünün en hassas olduğu alanlardan birinin din özgürlüğü olduğunu belirten Prof. Dr. Yayla, şöyle devam etti:

Yani din tercihi yapmakla ve bir dinin gereklerini dışa yansır biçimde yerine getirmekle ifade özgürlüğünü kullanıyoruz demektir. İnsanlar kalpleriyle inanırlar, iman ederler ve kalpler okunamaz. Bir insana eğer bir dini inançtan vazgeçmesi için baskı yaparsanız o insan sizin zorbalığınızdan korktuğu için o dini inancından vazgeçmiş gibi yapar ama aslında hiçbir değişiklik yoktur kendisinde. Sizin zorbalığınızdan korktuğu için sizin istediğiniz gibi görünür. Dolayısıyla ne kadar baskı yaparsanız yapın bir netice alamazsınız.”

Doğru olduğuna inandıkları fikri savunanların, yanlış olduğunu düşündükleri fikirlerin ifade edilmesinden korkmaları için bir sebep olmadığını vurgulayan Yayla, “Eğer doğru sizin elinizdeyse, doğrunun elinizde olduğuna bu kadar kuvvetle eminseniz neden korkuyorsunuz ki eleştirilmekten. Eğer doğru bir tek eleştiriyle yerle bir olacak kadar zayıfsa muhtemelen doğru değildir” şeklinde konuştu. Yayla, Türkiye’de ifade özgürlüğüne basın ve yayın organlarının katkısının olması gerektiği kadar büyük ve tesirli olmadığını, hatta bazı durumlarda bazı yayın organlarının ifade özgürlüğünün katledilmesi için çaba sarf edebildiğine dikkat çekti. Yayla, şöyle konuştu:

“Eğer medya sektöründe çalışanların ifade özgürlüğünü kaldırırsak, medya zaten var olamaz. Dolayısıyla asıl özgürlük ifade özgürlüğüdür, basın özgürlüğü ise ifade özgürlüğünün medya tarafından kullanılmasıdır. İnanılmaz bir şekilde bazı gazete ve yayın organları, bazı yazarlar basın özgürlüğü konusunda çok hassas ama ifade özgürlüğü konusunda ya aynı hassasiyeti göstermiyor veya duyarsız. Buna dayanaraktan ifade özgürlüğü konusunda seçici ve ayrımcı davranıyorlar. Kendilerine gerek arkadaş olarak yakın olan, gerek fikir olarak yakın olanların hakları ihlal edildiğinde şiddetli bir tepki gösteriyorlar ama uzak olanların hakları ihlal edildiğinde tepki göstermiyorlar. Yani bizim gibi toplumlarda sık karşılaşılan çifte standartlık medyada da kendini gösteriyor.”

Türkiye’de medyanın en büyük problemlerinden birinin olaylarla yorumların birbirine karıştırılması olduğunu belirten Prof. Dr. Atilla Yayla, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Gazeteler kendi yorumlarını ‘olayın kendisi’ gibi aktarmaktadır. Okuyucuyu aptal yerine koymaktadır ve manipüle etmektedir. Bu meslek ahlakı, meslek standartları ile ilgili bir problem. Bunun değişik yöntemleri var. Mesela haberi eksik vermek, haberle suçlanan kişiyle görüşme yapmamak, haberde itham edilen kişilerin önemsiz kısımlarını yayınlayıp, önemli kısımlarını yayınlamayıp ‘işte biz haberi yayınladık’ demek.”

Konferansın açış konuşmasını yapan Avukat Mehmet Ali Aslan ise ifade özgürlüğü üzerinde gösterilen çifte standarda dikkat çekti.

Ahmet İhsan KAYA / ANKARA

19.03.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Devlet dini imhaya, Bediüzzaman ihyaya çalıştı

  SEVGİ SEFERBERLİĞİ

  Medya çifte standartçı

  Türkiye’ye rağmen birşey yapılamaz

  Şener: Biz de imtihandayız

  AB süreci radikal değişim sağladı

  Yaşlı nüfusumuz artıyor

  Ailedeki saygı ve sevgi yok oluyor

  Çanakkale ruhunu kaybetmeyeceğiz

  Sıcaklıklar artacak

  Berlin Emniyetine Antalya modeli

  ‘Sevgi Şemsiyesi’ umutları oldu

  Yoksula sahip çıkmak görevimiz

  12 yıl sonra ikiz bebek sevinci

  TTK’da işçi açığı var

  Hastaların hemşire memnuniyeti artıyor

  Eğitim çalışanı yoksullaşıyor

  ÖSS takviminde sona yaklaşılıyor

  Şiddet dizileri beyinleri yıkıyor

  Bebeğinizi beslerken yanlış yapmayın

  Kuru yemişler, sağlığa iyi geliyor

  Şehir plancılarından küresel ısınma reçetesi

  Bireysel tedbirler alınabilir

  Küresel ısınmaya bisikletli tepki

  250 bin şehide 250 bin çiçek

  Avrupanın 2,5 katı ekmek tüketiyoruz


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004