Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 24 Ekim 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Cevher İLHAN

“Sınırötesi”nden önce...



Ankara’da teröre karşı çâre aranıyor. Kamuoyunun kasten yönlendirildiği “sınırötesi harekât” dahil bir dizi tedbirden bahsediliyor; lâkin bataklığı kurutacak maddî ve mânevî tedbirlerin üzerinde durulmuyor.

Her defasında olduğu gibi, son saldırının sıcak saatlerinde de, aynı açıklamalar tekrarlandı. Hakkari Dağlıca konuşlu piyade taburuna üç ayrı koldan saldırıldığı, teröristlerle çatışmaların sürdüğü, kaçış ihtimallerinin tâkip edildiği, hatta 63 “muhtemel” hedefin ağır silâhlarla ateş altına alındığı duyuruldu.

Oysa, düzenli orduyla teröristlerin üzerine gitmek, bir nev'î balyozla sinek avlamaktır. Bunu herkes biliyor. Fakat ne garip ki hâlâ bu husustaki ikazlara kulak asılmıyor... Resmî beyânlara göre içeride binlerce terörist yuvalanmışken, operasyon için nazarlar dışa çevrildi. Kalabalık terörist grubun “Irak sınırından sızdığı” vurgulanarak, büyük infiâl uyandıran saldırının amacına bir nev'î hizmet edildi. Türkiye’yi adı konmamış bir savaşa çekme tuzağına gelindi.

Halbuki buna hiç gerek yok. Türkiye, Irak’a girip sonu meçhul bir mâcerayla başını belâya sokmak yerine, evvela yurtiçindeki tedbirleri almalı...

* * *

Aslında problem, ABD’nin 36. paralelde bir hat çizip, kuzeydeki peşmergeleri Bağdat’tan koparmakla başladı. Ve ne yazık ki bölgede Irak hükûmetinin otoritesinin devre dışı bırakılmasına “Özal politikaları”yla Ankara tam destek çıktı.

Irak’ı bölüp parçalayan “Çekiç Güç”e ait savaş uçakları İncirlik’ten havalandı, Türkiye’den her türlü lojistik imkân sağlandı. On yedi yıldır Türkiye’ye yönelik terör burada türeyip yuvalandı. Türkiye, şimdiye kadar yirmi sekiz kez bölgeye sınırötesi operasyon yaptı. Otuzbeş bin askerle girdiği oldu. Bir hesaba göre en az ikiyüz trilyon lira harcandı. Belki bazı mevzii başarılar sağlandı; ancak netice alınmadı. Yine de terör tasfiye edilemedi. Bir eski devlet görevlisinin ikrarıyla, “Siz bomba atarken, teröristler yirmi metre yerin altındaki mağarada saz çaldı.”

Gelinen noktada Kuzey Irak, teröristlerin eğitim ve barınma merkezi haline geldi. Türkiye’nin otuz bin insanı katledildi. Evlere, yüreklere kor ateşi düştü ve düşmeye devam ediyor. Doğrudan Amerikan himâyesini gören terör örgütü, Amerikan silâhlarıyla terörü daha daha da azdırıyor.

Onca vaade rağmen kontrolündeki Irak’ta terör elebaşlarını teslim etmeyen Bush, iş işten geçtikten sonra şimdi kukla yönetimin terör örgütüne karşı harekete geçmesini söylüyor. Ne var ki Irak’ın işgaliyle palazlanan Kuzey Irak yönetimi, açıkça örgüte arka çıkarak tahrik ediyor. Provokasyona çanak tutuyor.

Barzani, “PKK terör örgütü değildir” diye Türkiye’yi kışkırtıyor. Talabani, “Değil terörist, bir kedi bile vermem” diye rest çekiyor. Ağababaları “süper güç”e güvenerek...

Şurası muhakkaktır ki ABD ve bölgedeki yegâne müttefiki Kuzey Irak yönetimi, terör örgütünden yararlanıyor. Bölge petrolü ve Kerkük’ün statüsünün değiştirilmesi plânıyla, Türkiye’ye karşı “pazarlık unsuru” ve “oyun kartı” olarak elinde tutuyor. O halde Ankara çok dikkatli olmalı. Türkiye’yi bataklığa sokmadan bataklığı başka yollarla kurutmalı...

Zira, sıra savaşa ortak olmaya gelmeden Türkiye’nin yapacakları var. Artık yüksünmeden elindeki en etkili kozları kullanmalı. Öncelikle, ABD ile Kuzey Irak yerli yönetiminin “PKK şantajı”na karşı, resmen açtığı hava ve deniz limanlarını kullanıma kapatmalı.

* * *

ABD’nin Afganistan ve Irak’ a yönelik operasyonlardaki lojistik ihtiyaçlarının yüzde yetmiş beşini İncirlik’ten sağladığı belirtiliyor. Buradan havalanan savaş uçakları, Müslüman komşu Irak kentlerinin, kasabalarının, köylerinin üzerine, mahallelerin, evlerin, çocukların üstüne binlerce kilometre yüksekten tonlarca ağırlığındaki bombaları bırakıyor.

Ankara, öncelikle başta İncirlik olmak üzere, üslerini ABD’nin işgal ve savaşında istimaline son vermeli. Keza Barzani’nin Türkiye’deki şirketlerinin bloke edilmesi ve sınır kapılarının sıkıca denetimi, başlıca önlemler arasında yer almakta.

Gittikçe bir mafya örgütüne dönüşen terör örgütünün uyuşturucu ticareti ile insan ve silâh kaçakçılığı önlenmeli. Avrupa ülkelerine uzanan malî kaynaklarını kurutmalı... En önemlisi, Bağdat’ın hâkim olamadığı hududun kontrolü. Uzmanlar, ecnebilerin kasten dağların tepesinde çizdikleri, oldukça sarp bölgeden geçen sınırın sıfır noktasının denetiminin önemini bildiriyorlar. Dağlık bölgenin bitiminde, sınırın öbür yakasında ovada bir emniyet şeridiyle hududun tutulmasının şart olduğunu belirtiyorlar.

Bunun için Ankara “sınırötesi” yerine, bu stratejileri geliştirmeli. Israrlı ve sabırlı güçlü bir diplomasiyle uluslararası zeminlerde haklılığını savunmalı. Destek veren bölgedeki komşularıyla müzâkere etmeli, daha etraflı ekonomik, sosyal ve siyasî işbirliklerine gitmeli...

Ve bütün bu maddî tedbirlerin yanısıra fitne, ifsad ve teröre karşı kalıcı mânevî tedbirler almalı.

Vakit kaybetmeden...

24.10.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (23.10.2007) - “Ajitatif...”

  (22.10.2007) - Rölanti...

  (21.10.2007) - “Destek hamûlesi”ne son

  (20.10.2007) - Referandumda “evet”in önemi

  (18.10.2007) - Yaptırım...

  (17.10.2007) - Tezkere neye yarayacak?

  (16.10.2007) - Tezkere tuzağı

  (15.10.2007) - Yanlış hesap Bağdat’tan dönüyor

  (13.10.2007) - Müjdelenen istikbâl

  (12.10.2007) - Büyük mânevî bayram...

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri