Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 30 Ekim 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Davut ŞAHİN

“Hatırla”ma sevgili



Son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim:

Hatırla Sevgili (atv) dizisi bana göre miadını doldurdu.

Birçok sahnede tekrarlanan mantık hataları artık son bulmalı. Yerli Che Guevera diye gösterilmek istenen Deniz Gezmiş bir kahraman mıydı, sorgulanması lâzım...

Üniversitelerde yaşanan “sağ-sol” çatışmalarında “sol”cular fazlaca ajite edilerek farklı gösterilmek isteniyor.

Deniz Gezmiş ve arkadaşları birer kahraman değildi. Polise ve askere silah çeken “kandırılmış genç”lerdi. Devrimci türküler söyleyen, ellerine silâh tutuşturulmuş ve hem askere hem de polise silâh çekmişlerdi. Üstelik ne yazık ki “emekçileri” kurtaracağına inanmış, “ülkeleri emperyalist güçlerin uşağı” fobisine yakalanmıştı.

Üniversitede silâh taşıyan gençlerin sanki çata/pat silahı taşıyormuş havası verilmesi bir yana, Filistin kamplarında eğitim görmesini çok masum bir havada veriyor dizi film...

Dizide ismi geçenleri hiç olmazsa tarafsız bir gözle aktarsa fena mı olurdu?

Deniz Gezmiş’in hayatı boyunca yaptığı silâhlı eylemler, onun getirdiği sonuç… Kaçışı… Mahkeme safhası, idamı… Dönemin siyasî analizi…

Bunlar tarafsız bir gözle değerlendirilseydi, sanırım Türkiye’de o dönemi yaşamış “sağ”cı ve “sol”cu gençler ilgiyle izleyecek...

Bu yüzden “tarihî gerçekler saptırılıyor” iddiaları dolaşıyor gazete sütunlarında.

Misal, Taylan Özgür’ün ablası Özgür Kıyıcı…

Kıyıcı, kardeşinin “uydurma bir aşk hikâyesinde garnitür olarak kullanıldığını” belirttikten sonra, dizideki gibi üniversite bahçesinde değil, yaralı bir halde Kumkapı’da polis karakolunda öldüğünü ileri sürüyor. Detayları gazetelerde yazılı. Ama Kıyıcı şunu söylüyor: “Yürek acılarını ucuz aşk hikâyelerine sos yaptırmayın.” (Milliyet)

Bu yazıdan iki sonuç çıkıyor.

Birincisi: Dikkat edin, o dönemde de gençler kandırılıyordu, bu dönemde de… Aslında Türkiye’de hiçbir şeyin değişmediği, benzer oyunların tekrar tekrar sahnelendiğini görüyoruz…

İkincisi: Dizi kaliteli olmasına rağmen, mantık hatalarında ısrar ediliyor… Basit bir aşk hikâyesi uğruna tarihî gerçekler feda ediliyor…

30.10.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (28.10.2007) - Costner’li Atatürk

  (24.10.2007) - Hudson senaryosu mu?

  (23.10.2007) - Eğlenceye paydos

  (20.10.2007) - Edebiyatçı eli

  (19.10.2007) - Yazar ve patron ilişkisi

  (18.10.2007) - Acımasız şöhret çarkı

  (17.10.2007) - İş işten geçmeden

  (16.10.2007) - Bayram notları

  (12.10.2007) - RTÜK, Yağmurdereli, bayram

  (11.10.2007) - Şehidi dansla uğurlamak

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri