Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 02 Şubat 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

‘Keşke’ler ve ‘gerçek’ler

Keşke bir gazeteci olarak Türkiye’de ve dünyada gelişen olayları sadece “keşke”lerle ele alabilsek. Ancak gazetecilik kişisel niyetlerimiz ve görüşlerimizden ziyade “gerçekler”i okuyucuya iletmeyi zorunlu kılıyor:

KEŞKE 1980’li yılların başında ilk türbanlı kız öğrenciler üniversitelere geldiğinde kimse müdahale etmeseydi ve olay normal akışına bırakılsaydı. Ancak ilk türbanla birlikte ilk yasak geldi ve türban olgusu olağanüstü bir mecrada aktı gitti.

KEŞKE ilk yasağa karşı türbanlıların yanında yer alan solcu aydınlar bu tutumlarında ısrar etseler ve bu sorunu hak ve özgürlükler zeminine taşıyabilselerdi. Ancak siyasal İslamcılığın gelişip solun da gerilemesinin paniğiyle bu dayanışma refleksleri iyice köreldi.

KEŞKE siyasal İslamcılar da bu soruna esas olarak “hak ve özgürlükler” temelinde yaklaşsalardı. Ancak milletvekilleri, belediye başkanları türban eylemlerine çıkartma yapıp hatıra fotoğrafı çektirmeyi, radikal gençler Cuma namazı çıkış öfkeli gösteriler düzenlemeyi tercih ettiler. Kısacası bu sorunu araçsallaştırıp türbanın bir “siyasal simge” olarak algılanmasına katkıda bulundular.

KEŞKE laikliği savunma iddiasındaki kişi ve kurumlar, günün şartlarını ve gereklerini titizlikle araştırıp çağdaş ve özgürlükçü bir laiklik anlayışı geliştirebilselerdi. Ancak ellerindeki güç ve imkanlara güvenip en kolay yolu, baskıyı ve yasaklamayı seçtiler. Türbana hak ettiğinden fazla bir önem atfederek onun “siyasal bir simge”ye dönüşmesini hızlandırdılar. (...)

KEŞKE feminizm iddiasındaki grup, çevre ve kişiler türbanlılarla empatik bir ilişki kurabilselerdi. Ancak birkaç istisna dışında çoğu İslamda zaten kadın hakları olmadığını iddia edip türban sorununa kayıtsız kaldılar; hatta türban yasağını savunabildiler.

KEŞKE DYP-SHP ya da DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümetleri bu soruna el atıp bir çözüm geliştirebilselerdi. Ancak ya bunu öncelikli bir sorun olarak görmediler; ya çözülürse RP-FP gibi partilerin güç kazanacağı gibi yanlış bir hesap yaptılar ya da laikliğe duyarlı kesimlerin tepkisinden çekindiler. (...)

KEŞKE türbanlılar AKP hükümeti döneminde de direnişlerini aktif bir şekilde sürdürseler ve siyasi bir amaçlarının olmadığını, sadece hak ve özgürlük talep ettiklerini açık bir şekilde gösterselerdi. Ancak bağırlarına taş bastılar ve AKP’yi zor durumda bırakmamak için sessizliği tercih ettiler. (...)

KEŞKE AKP ile MHP’nin düzenlemesi kazasız belasız üniversitelerdeki türban yasağını sonlandırabilse. Ancak ilk andan itibaren başlayan gerginlik giderek tırmanıyor; farklı kesimler arasındaki mesafeler iyice açılıyor. Üstelik Anayasa Mahkemesi’nin nasıl bir karar vereceği de şüpheli. (...)

KEŞKE süreç tamamen demokratik sınırlar ve teamüller içinde gelişse. Ancak yasağın kaldırılmasını engellemek isteyenler, Meclis’teki çoğunluğun yetmediği iddiasıyla demokrasi dışı müdahalelere çanak tutuyorlar.

KEŞKE ordu 28 Şubat ve 27 Nisan süreçlerinden yeterince ders çıkartmış olsa ve bu sürece dahil olmasa. Ancak Org. Büyükanıt önceki gün yaptığı tek cümlelik açıklamayla, türbanın üniversitelerde serbest bırakılmasını dahi hoşgörmeyeceklerinin işaretini verdi. (...)

Vatan, 1 Şubat 2008

Ruşen Çakır

02.02.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Asıl yasaklardan korkun

  Yasaklar cidden kalkacak mı?

  ‘Keşke’ler ve ‘gerçek’ler

  Öğrenci affı gerek

  Bir utanç dosyası daha: Düşünceye hacir…


 Son Dakika Haberleri