"Gerçekten" haber verir 30 Temmuz 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Sami CEBECİ

Hayat yolculuğunu güzel bir sonla bitirmek



Onu otuz altı sene evvel Keşan 4. Topçu Taburunda tanımıştım. Mert bir arkadaştı. Kantin şoförlüğü yaptığı için her gün şehre çıkıyordu. Ismarladığım Yeni Asya gazetesini getiriyor, birliğimizde beraber okuyorduk. Askerlik bitinceye kadar birbirimize hep destek olduk.

O zaman, kurulalı henüz on sene olan taburun alay karargâh bölüğünde, komutanlarımızdan izin alarak kurduğumuz büyük çadırda ilk defa ezanlar okundu ve teravihler kılındı. Arkasından 2. ve 4. topçu taburlarında ve uçaksavar bataryasında da çadırlar kurularak teravih namazları kılındı. Her akşam dört ayrı yerden semalara ezan sesleri yükseliyordu. Karargâh olarak öncülük yapmıştık. Teravih namazlarına nöbetçi subaylarımız da katılıyordu. Bayram namazını da kılarak Ramazan ayını noktaladık. Bütün bu faaliyetlerde Şerafettin Türkcan kardeşim hep yanımdaydı. Ramazan ayından sonra vakit namazlarını devam ettirmek için kurduğumuz grubun devamlı takipçisiydi. 3 Temmuz 1973’te terhis olduğum zaman onun daha dört ay askerliği vardı. Ben elli bire üç, Şerafettin elli ikiye bir tertipti.

Terhisi müteâkip iki ay kaldığım İstanbul’dan sonra, Üstadın hizmetkârları olan ağabeylerin ortak kararıyla hizmetlerde istihdam edilmek üzere Ankara’ya gönderildim. Siteler dershanesinde kalmaya başladım. Araştırmalarım sonucu asker arkadaşım Şerafettin’i, Sitelerde sandalye imalâthanesinde buldum. Hasretle kucaklaştık. Ondan sonra birbirimizden hiç ayrılmadık. Hattâ, Kıbrıs Harekâtı münasebetiyle tekrar ihtiyat olarak askere çağrıldığımızda yine beraberdik. Akyurt ilçesinin Kalaba köyünde oturuyordu. Maddî durumu oldukça iyiydi. Arabasıyla bizleri yakın uzak demeden çevre il ve ilçelere derslere götürüyordu. Yeni Asya Gazetesinin sarsılmaz takipçisiydi. Son on beş yılda kütüphanesi gazetenin hediye verdiği kitaplarla dolmuştu. Demokrat bir kişiliği vardı. Yıllar yılları kovaladı. Dört tane çocuğu oldu. Üstada olan sevgi ve hayranlığından, son çocuğuna Said adını verdi. Üniversitede okurken Nur dershanelerinde kalan Said, tam bir dâvâ adamı oldu. Diğer çocukları da bu iman ve Kur’ân dâvâsının takipçileri oldular. Zaten yıllarca evlerinde yapılan Nur dersleriyle büyümüşlerdi.

Şerafettin’le âilece 1993 yılında karadan bir hac denmesi yapmış, fakat Suud kapısından geri dönmek zorunda kalmıştık. 1994 yılında aynı şirketle hava yoluyla hacca gitmiş, bir ay beraber olmuştuk. Mu’cizât-ı Ahmediye Risâlesini Mekke ve Medine’de toplu halde birlikte bitirme nimetine mazhar olmuştuk. Asker arkadaşlığına bir de hac arkadaşlığı ilâve olmuştu. Asker arkadaşlığı, dâvâ arkadaşlığı ve hac arkadaşlığı bir araya gelmişti.

Şerafettin son zamanlarında ciddî bir hastalığa yakalanmıştı. Karaciğer ve pankreasında kanser tespit edilmişti. Mümkün oldukça görüşmeye çalışıyorduk. Telefonla hatırını sorduğum zaman hep şükrediyordu. Sancılı bir hastalıktı. Sabır gücünü kullanıyor, şikâyet etmiyordu. Akyurt Devlet Hastanesinde eşimle ziyaret ettiğimiz zaman onu bir hayli zayıflamış gördüm. Çektiği acı yüzüne yansıyor, ama o hep sabrediyor ve Allah’a şükrediyordu.

Bir toplantı için gittiğim Barla’da, Pazar sabahı telefonum çaldı. Şerafettin’in büyük oğlu Lokman arıyordu. Ağlayarak babasının vefat ettiğini haber verdi. Saat dokuzu gösteriyordu. Çok müteessir olmuştum. Ona teselli verici sözler söyledim. Sonra, Ankara’daki bazı dostları arayarak durumu haber verip, cenaze namazına katılmaları için bir organize yapılırsa memnun olacağımı ifâde ettim. Çok kalabalık bir cenaze namazı kılındığını öğrendim.

Pazartesi günü eşimle taziye için köyüne gittiğimizde başka gelenler de vardı. Onlarla ölümün mâhiyeti hakkında sohbetler yaptık. Oğlundan öğrendiğime göre, etrafındakilerin telkin ettiği Kelime-i Şehadetleri getire getire ruhunu Rahmana teslim eden benim sevgili kardeşim, hayat yolculuğunu güzel bir sonla bağlamıştı. Vasiyeti üzerine, âile mezarlığı içinde bir çam ağacının altına defnedilen asker arkadaşımın mezarı başında Yasin-i Şerif okuyarak ruhuna bağışladık. O nasıl yaşamışsa öylece vefat etmişti. Ne mutlu ona! Şimdi o yeniden diriliş sabahını bekliyor. Kabrini cennet bahçelerinden bir bahçe olarak bulduğuna inandığım bu kardeşimin ruhuna binler fatihalar... Allah hepimize böyle hayırlı bir sonla hayatımızı bitirmeyi nasip etsin inşallah, âmin...

30.07.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (23.07.2008) - Karabük yolları

  (16.07.2008) - İlim meclisleri

  (09.07.2008) - Açık tutulması gereken kapılar

  (02.07.2008) - İttihad-ı İslâm’ı doğru anlamak

  (25.06.2008) - Şevk-i mutlak

  (18.06.2008) - Evlilik ve bereket

  (11.06.2008) - Vatan savunmasında Bediüzzaman faktörü

  (04.06.2008) - İslâm’ın sembolleri

  (28.05.2008) - Mükâfat ve mücâzat menzilleri

  (21.05.2008) - İslâm ve âile

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Site yöneticisi | Editör
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır