Güncel |
İş dünyası katılım sürecine iyi hazırlanmalı |
İktİsadİ Kalkınma Vakfı (İKV) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Haluk Kabaalioğlu, Avrupa Birliği (AB) katılım müzakereleri sürecinin başarıyla yönetilmesi için Türk iş dünyasının, bu sürece en iyi şekilde hazırlanması, ortaya çıkacak fırsatları ve zorlukları öğrenerek, ileriye dönük planlarını şekillendirmesi gerektiğini söyledi. TOBB Konferans Salonu’nda düzenlenen seminerin açılış konuşmasını yapan Kabaalioğlu, 3 Ekim 2005 tarihinde resmen başlayan katılım müzakeresi sürecinin toplumun bütün kesimleri için önemli bir değişim anlamına geldiğini belirtti. Prof. Dr. Kabaalioğlu, bu değişimden en fazla etkilenen kesimlerin başında Türk iş dünyasının geldiğini vurgulayarak, AB müktesebatına uyumun, iş yapma ortamını değiştirmekle kalmayacağını, özel sektör için de önemli maliyetler ve fırsatlar getireceğini söyledi. Katılım müzakereleri sürecinin, Türkiye açısından önemine vurgu yapan Kabaalioğlu, ‘’Türk iş dünyasının, AB sürecine en iyi şekilde hazırlanması, ortaya çıkacak fırsatları ve zorlukları öğrenerek, ileriye dönük planlarını şekillendirmesi gerekmektedir’’ dedi. Kabaalioğlu, katılım süreci kapsamında bazı fasıllarda iş dünyasını, daha spesifik ve konjönktürel konularda bilgilendirici çalışmaların yapılması gerektiğini kaydetti. Bu görüşten hareketle İKV’nin, ‘’Devlet yardımları ve Türkiye’nin AB’ye Uyumu’’ başlıklı semineri düzenlediğini belirten Kabaalioğlu küresel kriz döneminde bir kez daha ortaya çıkan ‘’Devlet Yardımları ve AB’ye Uyum’’ konusunun özel sektör başta olmak üzere Türkiye’nin bütün kesimlerini yakından ilgilendirdiğini ifade etti. Gümrük Birliği’ne üye bir Türkiye’nin antidamping gibi davranışlara muhatap kaldığını vurgulayan Prof. Dr. Kabaalioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Biz devlet yardımları konusunda bir mekanizma kuramadığımız için AB ile bu anlamda bir anlaşma ve ortak dil oluşturabilmiş değiliz. Eğer bu mekanizmayı kursaydık, AB’nin Türkiye’den gelen mallara karşı herhangi olumsuz bir tavrı olamazdı. Devlet yardımlarını kontrol edecek bir mekanizmanın olmaması, Türkiye için ilerde daha büyük sorunlar oluşturacaktır. Bu nedenle bir an önce bu anlamda adımlar atılması gerekmektedir.’’ Prof. Dr. Kabaalioğlu, Türkiye ile AB arasında gerçek anlamda rekabet sağlanamazsa Türkiye’nin Gümrük Birliği’ne üye ülkelerin yararlandığı gibi AB fonlarından yeterince yararlanamayacağını kaydetti. |
12.12.2009 |