19 Aralık 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Cevher İLHAN

“Alevî açılımı”nın akıbeti (1)


A+ | A-

Sonradan ismi “demokratik açılım” ya da “millî birlik projesi” olarak değiştirilse de demokratikleşmeye “Kürt açılımı”yla başlanıp özgürlüklerin etnik kimlik üzerinde temini teşebbüsü açmaza girdi.

Öylesine ki hükûmet artık, “açılım” için değil, sokaklara taşan ve son birkaç gün içinde sokak anarşiyle dört can alan ve en son Bulanık’taki olaylarla kana bulanan taşkınlıkları önlemek için “güvenlik zirvesi” topluyor. Her ne kadar kamuoyuna karşı “açılıma devam” mesajı verilse de, işin arka plânında hükûmetin saplanılan anafordan çıkmaya çalıştığı kulislerde konuşulmakta.

Oysa herkesi ve herkesimi içine alan, bütün vatandaşları kapsayan, hak ve hürriyetleri genişleten, demokratikleşmenin bir etnik kökenle, bir mezheple veya bir bölgeyle sınırlı kalması, daha baştan “açılımları” baltalamakta.

Ne var ki siyasî iktidar, demokrasiyi, temel hak ve hürriyetleri ırkî ve mezhebî ayırımlar üzerindeki yanlışa devam ediyor. Başbakan tarafından “görevlendirilen” Bakan’ın açıklamasıyla “Alevî açılımı”ndan sonra “Roman açılımı”da olacakmış…

“Roman açılımı”nın ne olacağını bilmiyoruz; ancak “Alevî açılımı”da tıpkı “Kürt açılımı” gibi daha açılmadan kapanmakla yüzyüze kalmakta…

ALEVÎLİĞİ, İSLÂM’DAN AYIRMA SAPTIRMASI

“Atatürk’ten sonra cemevini ziyaret eden ve semah seyreden ilk Cumhurbaşkanı” övgüsüyle Gül’ün son Tunceli ziyaretinde ortaya çıkan talepler ve “Alevî çalıştayı”nda koşulan şartlar, salt bir mezhebe mahsus “Alevî açılımı”nın akıbetinin de âdeta habercisi.

“Alevîler adına” dile getirilen isteklerde, ne yazık ki Türkiye’de baştan beri Alevîliğin bir nev’î Müslümanlıktan ayrı bir mezhep ve hatta “din” olarak lanse edilmesi komplosu kuruluyor.

Peygamberimizin (asm) halefi, İslâm halifesi Hz. Ali’nin hakkaniyetine dayanan, Ehl-i Beyt muhabbetini esas alan ve bütünüyle İslâm’ın bir parçası olan Alevîliği Müslümanlığa “alternatif bir din” gibi gösterme saptırması garâbetine düşülüyor.

İslâmı Hıristiyanlığa mukayese ederek, İslâmın akaidî ya da amelî mezheplerinin çatıştığı havası veriliyor. Müslümanlara hizmetle yükümlü ve yetkili devletin anayasal kurumu olan Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde Alevî topluluğun da temsili talebi, bu anlama geliyor.

Bütün bunlar, İslâmın içinde Peygamberi, kitabı, akaidi, farzları, sünnetleri aynı olan Alevîliği, Müslümanlıktan farklı telkininin bir yansıması. Bundandır ki oyunun farkında olan akl-i selim sahibi Alevîler buna şiddetle itiraz ediyor.

Millî Eğitim Bakanlığı’nın son yıllarda eğitim müfredatında ve özellikle din kültürü ve ahlâk bilgisi müfredatında Alevîliğe geniş yer verdiği, önceki Millî Eğitim Bakanı’nın “Din dersleri kitaplarında Alevilik-Bektaşilik hakkında 42 sayfalık mâlûmat var” ifâdesine rağmen çarpıtmalar devam ediyor. Bu bakımdan özellikle “din derslerine Alevîliğin konulmadığı, haklarının çiğnendiği” iddiası, bir yanıltmadan ibâret.

Bu yanıltmayla, Şintoizm’den Budizme bir dizi bâtıl ve muharref dinin tanıtıldığı ders kitaplarında İslâm dinine dair yeterli muhtevada bilgi verilmemesi gözardı ediliyor. “Alevî inancı” sloganıyla, özünde, inanç ve ibâdette, İslâmın muhtevasında ve mânâsında olan Alevîlik, tam zıddına İslâm dışı ve hatta “karşıtı” gösterilmeye çalışılıyor…

CEMEVLERİ İBÂDETHANE OLAMAZ…

Sivas’taki mâlûm provokasyonlara sahne olan Madımak Oteli’nin “müze” yapılması gibi bazı mevzii isteklere ilâveten “Alevî açılımı”nda en fazla ileri sürülen konulardan biri, “cemevlerinin ibâdethâne olarak kabul edilip camilerin statüsüne kavuşturulması.” Cemevinin cami olduğu yakıştırması; Aleviliğin ve “Alevî açılımı”nın olmazsa olmazı” haline getirilmesi…

Oysa birer kültür merkezi olan cemevlerinin geçmişi yirmi yılı geçmiyor. “Cemevi”nin Aleviliğin kültür kodlamasında bulunmadığı, bizzat Alevî kökenli akademisyenlerce ifâde ediliyor. 1990’ların ortalarına kadar Türkiye’de “cemevi” yok. Alevîler, sohbet ve zikir için evlerde, muhtelif mekânlarda bir araya gelirlerdi.

“Cemevi”ni Alevîlerin camisi” saymak, Alevîliğe iliştirilen bir hurâfenin ötesinde tam bir manipülasyon. Alevîliği Müslümanlıktan ayırma ve uzaklaştırma uydurmasına çanak tutmaktır. Sahi cemevi “ibâdethâne” ise, İslâmda ibâdethanede resmin, çalgının ne işi var?

Özetle “Alevî açılımı”yla, cemevlerinin camilere alternatif edilmesi, Alevîleri “dinî azınlık” gösterme oyunun bir parçası.

Görünen o ki tamamen folklorik hareketlerle temaların işlendiği cemevlerini, Alevîliğin “şartı” olarak tanımlayıp, ısrarla “Alevîlerin ibâdethanesi” olduğunda diretmek, bu “açılım”ı da peşinen başarısızlığa mahkûm etmekte…

“Açılım” perdesinde Alevîliğin İslâmın dışında ayrı bir din gibi lansesine karşı uyanık olunmalı…

19.12.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (17.12.2009) - DTP’nin kapatılması ve “unsura mahsus siyasî kulüpler” (3)

  (16.12.2009) - DTP’nin kapatılması ve “unsura mahsus siyasî kulüpler” (2)

  (15.12.2009) - DTP’nin kapatılması ve “unsura mahsus siyasî kulüpler” (1)

  (12.12.2009) - Amerika ziyaretinden kalanlar (2)

  (11.12.2009) - Neyin “milâdı”?

  (10.12.2009) - Terör, tehdit, tezgâh ve tuzak…

  (08.12.2009) - “17 santim”e indirgenen “açılım”!

  (07.12.2009) - “Muharip asker” çarpıtması…

  (06.12.2009) - “Birinci Avrupa” ile “İkinci Avrupa” ayrışıyor

  (04.12.2009) - Türkiye, demokratikleşmede “ilerlemiyor”

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl