17 Haziran 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Kazım GÜLEÇYÜZ

Eksen kayması ve AB


A+ | A-

Türkiye’nin dış politikasıyla ilgili olarak hayli zamandır devam eden “eksen kayması” tartışması, Gazze’ye yardım gemisine yapılan kanlı İsrail saldırısı üzerine tırmanan gerginlik ve aynı günlerde BM Güvenlik Konseyindeki “İran’a yaptırım” oylamasında Ankara’nın Brezilya ile beraber “hayır” oyu vermesi sonrasında iyiden iyiye kızışıp hararetlendi.

Gerçi mesele bu iki hadise ile sınırlı değil.

Öncesinde de Türkiye’nin söylem düzeyinde İsrail’e tepkilerini sürdürürken, Arap ülkeleriyle ilişkileri geliştirmesi, birçoğuyla karşılıklı olarak vize uygulamasının kaldırılması, buna karşılık AB ile arasının iyice açılması, bu istikametteki tartışmaları besleyen bir arkaplan oluşturmuştu.

ABD’nin başını çektiği dünya güçleri, İsrail’le Yahudi lobisinin istediği şekilde İran’a yaptırım hazırlığı içindeyken Türkiye ve Brezilya’nın bu ülkeyle takas anlaşması yapması da aynı zincirin bir halkası oldu. İsrail çevreleri bu gelişmeyi “İran Brezilya’yı kandırdı” şeklinde yorumlarken, Türkiye için de “İşte eksen kaymasında bir adım daha, Türkiye Batıya yüzünü çevirip İran’a ve İslâm âlemine yaklaşıyor” propagandasını arttırdı.

Özellikle gemi baskını sonrasındaki gerginlikte ise ABD ile ilişkilerin tahribine odaklanıldı.

Hatırlanacağı gibi, Obama’nın geçen yılki Türkiye ziyaretinde olumlu hava zirve yapmıştı.

Ama sonra bu atmosfer, iki ülke ilişkilerini yıllardır zehirleyen Ermeni soykırımı iddiası başta olmak üzere, farklı gelişmelerle yavaş yavaş dağılmaya yüz tuttu. İsrail’le yaşanan gerginliğin—görünüşte—had safhaya ulaşması ise, aynı gerilimi ABD’ye de yansıtma fırsatı olarak kullanıldı.

Eşzamanlı olarak Erdoğan’ın, Bush’la sıkı fıkı iken pek seslendirmediği, Felluce katliâmında olduğu gibi istisnaî çıkışlarını ise bilâhare geri alma anlamına gelen politikalarla telâfi etmeye çalıştığı “Irak işgali” eksenli eleştirilerini tam da Obama’nın işgali bitirip bu ülkeden çekilme hazırlıkları devam ediyorken dile getirmesi de ilginç.

İran kararında dikkat çeken noktalardan biri, Putin Asya zirvesi için geldiği İstanbul’da Erdoğan’la gayet “samimî” görüntüler verirken, Güvenlik Konseyinde yapılan oylamada Rusya’nın Amerika’yla birlikte yaptırımlara “evet” demesi.

Bu tavır, özellikle uluslararası politikada yekpare birliktelikler olmadığı, olayın ve konunun niteliğine göre parçalı, konjonktürel ve geçici ittifak veya karşıtlıklar oluşabildiğini bir defa daha gözler önüne seren yeni ve enteresan bir örnek.

Aynı Güvenlik Konseyi ve BM’nin, İran’a yaptırım konusunda sergilediği kararlılığı İsrail’e karşı ortaya koymaktan kaçınması da, gözden kaçırılmaması gereken önemli noktalardan biri.

Ve İran oylaması, uzlaşılan yaptırımlar İsrail’i tatmin etmese de, gemi baskını vahşetinin tetiklediği tepkilerin Tel Aviv üzerinde meydana getirdiği baskıyı hafifletti, hem de uluslararası kamuoyunun gündemini yeniden İran’a odakladı.

Bu hengâmede “Türkiye eksen mi değiştiriyor?” tartışmasının daha yoğun bir şekilde alevlendirilmesi elbette ki tesadüfî bir gelişme değil.

Haddizatında Türkiye’nin Ortadoğu, Orta Asya, Asya, Uzakdoğu, Afrika, Güney Amerika gibi çok farklı coğrafyalarla aktif ve dinamik bir ilişki içine girmesinde yadırganacak birşey olmamalı.

İlâveten, çok yönlü ve çok boyutlu dış politika açılımları AKP hükümetiyle başlayan bir gelişme de değil. Çok partili demokrasiye geçtiğimiz 1950’de milletin reyiyle iktidara gelen DP’den bu yana bütün demokrasi hükümetleri dış politikaya yeni ufuklar kazandırıp, dünyanın her yerinde dostluğa dayalı ilişkiler tesisine katkı sağladılar.

Buradaki önemli mesele, genel dengeyi ve öncelikleri iyi tanzim ve takip edip gözetebilmek.

AKP iktidarının bu noktadaki en vahim hatası, 2004 sonundan itibaren AB sürecini boşlayıp, reformları ilerletmek yerine Avrupa kaynaklı engellemeleri bahane ederek bu tavrı sürdürmesi.

5.5 yılda AB sürecinde daha iyi bir noktaya gelseydik, böyle bir eksen polemiği olur muydu?

17.06.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (16.06.2010) - Türbülans

  (15.06.2010) - Alternatif...

  (13.06.2010) - Gazeteyi ulaştırmak

  (12.06.2010) - Paket AYM’de

  (11.06.2010) - Cihad ve şehitlik

  (10.06.2010) - Müsbet hareket ve güvenlik

  (09.06.2010) - Müsbet hareket

  (08.06.2010) - Derslere devam

  (06.06.2010) - Gazeteyi hazırlarken

  (05.06.2010) - Sıcak yaz


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.