24 Ağustos 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Osman ZENGİN

Oruç ve namazdaki rahatlık


A+ | A-

Rahmet, mağfiret, bereket, af v.s gibi sıfatların bolca görüldüğü, tezahür ettiği Ramazan ayı, gerçekten bizim memleketimizde ayrı bir idrak edilir. İslâmın beş şartının birincilerinden olan oruca milletimizin verdiği değer bir başkadır. Devamlı namaz kılmayan insanımız bile, oruca karşı hassaslaşır o ayda. Teravih namazlarının müdavimi olur bir anda, hem de o ay boyunca.

Gecenin bir yarısında, hem de uykunun en tatlı yerinde, yarı uykulu gözlerle, hangi güç kaldırıp sofranın başına oturtabilir o insanı? İşte, Rabbinin rızasını kazanmak buna denir.

Ya, o cehennem sıcaklarında, aç-susuz on altı saat, sahura kalkamamış ise yirmi dört saat, akşama kadar beklemek, nerede var böyle bir şey? Hangi aşk bu insanı böyle yapabiliyor? Demek ki, Allah aşkı, Allah sevgisi böyle tarif edilir ancak. Ya Rabbi! Bu cehennem sıcaklarında Senin rızanı gözeterek aç-susuz, Senin emrettiğin, müsaade ettiğin saate kadar bekleyen kullarını cehenneme atma, cehennemden halâs eyle, uzak et İnşâallah!

Açlıktan susuzluktan kıvranan biri, gözünün önünde annenin bebeğine yedirdiği sütün içine doğranmış bisküviyi görünce, istemeyerek de olsa heveslenmesi, sair zamanda dikkatini dahi çekmeyen o mamaya bile razı olması… Küçük yavrucuğun şapır şapır içtiği suya bakarak, dudaklarını yalaması ve bütün bu hallere sabır göstererek kazanacağı cenneti düşünmesi, ne büyük bir haz, ne büyük bir saadet değil mi? Mükâfatını Allah’tan bekleyerek tutulan bir orucun değerini bilmek, o insanı ne kadar da yükseltip terakkî ettiriyor?

Akşam iftara bir dakika kalmış, suyu bardağa dolduruyor, ama içmeye izin yok ki daha. Mükellef bir sofradaki çeşitli yemek ve yiyeceklerin kokusu, burnunun ucunu yalayarak geçiyor, ama o yine dokunamıyor, emir yok, emre daha bir dakika var. Ve o an geliyor. Müslümanın Rabbine kavuştuğu ana denk gelen bir iftar sevinciyle orucunu açıyor. Hamdediyor, şükrediyor. “Ey nefis! Senin fir’avuniyetini kırıp, beni melekler seviyesine çıkaran oruç sayesinde başıma konan bunca talih kuşuna nasıl şükretmeyeyim ben?“

İftardan sonra bir rehavet çöküyor üzerine insanın. Akşama kadar yorgun argın bir halde bulunmuş zaten, o da üstüne gelince, şöyle bir uzanıp, keyfetmek geliyor içinden, ama deniliyor ki: “Haydi kalk, Rabbin için secdeye var!” Ve kalkıyor insan. Abdestini alıp, toplamda 33 rekât olan yatsı, teravih ve vitir namazlarını kılıyor. Düşünün şimdi, başka hangi güç kaldırabilirdi onu o rahat döşeğinden? Başka hangi güç, o saatte, o rehâvetin üzerine 33 defa “yatırıp kaldırabilirdi (!)” insanı. Ama o, sadece bir “yatıp kalkmak” değil işte. Aksine bütün o yorgunlukların, bitkinliklerin ve yemekten sonra gelen rehavetin devâsı, seni gerçekten rahatlatacak olan bir namaz, bir ibadet... Bediüzzaman der ki: “Namazda ruhun ve kalbin ve aklın büyük bir rahatı vardır.” Evet, Hz. Peygamber (asm) emretmiş bunu. Ama senin için tabiî. Neticesinde mutluluk var, saadet var bunun. İnsan kalkıyor ve otuz üç defa alnını secdeye koyuyor, ”Ya Rabbi! Hamdedilmeye lâyık, en büyük Sensin” deyip, emre uymanın rahatlığı içinde bir günlük Ramazan’ını bu şekilde geçiriyor.

Eee, rızay-ı İlâhiye nâil olmak için melekleşip, melekleri taklit eden bu Müslüman’ı nasıl Cennet’ine koymaz ki Allah? Bizlerin; bu iyiliklere, güzelliklere, ihsanlara ermemize vesile olan on bir ayın sultanı, tekrar hoş geldin, safalar getirdin!

24.08.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (18.08.2010) - TRT’nin Ramazan ayı programları

  (17.08.2010) - Ramazan geceleri oyun ve eğlence mi demektir?

  (15.08.2010) - İngiliz’in oruçluya saygısı...

  (12.08.2010) - Bu sıcaklarda nasıl oruç tutacağız?

  (10.08.2010) - Urfa’da, Bediüzzaman’sız Ramazan olur mu?

  (03.08.2010) - Çocuklarla namaza dair bir muhâvere

  (02.08.2010) - Kur’ân cebe sığar mı?

  (06.07.2010) - Uludağ’da bir ulu piknik

  (29.06.2010) - Yalova-İzmit hattı

  (23.06.2010) - Ankara’da üç gün


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.