"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kim dönebilir ki ölümün kenarından?

Ali FERŞADOĞLU
21 Nisan 2022, Perşembe
Kalb krizi, trafik kazası ve ağır hastalıkları şimdilik atlatanlar, “Ölümün kenarından veya eşiğinden döndük!” derler.

Aslında bu hayatta “ölmek var, dönmek yok!” Zira, sağlıklı, hasta, genç, ihtiyar hepimiz her zaman ölümle burun burunayız! Hiçbir canlı, hiç kimse ölümün kenarından dönmez; dönemez! Zira, “Ecel birdir, tegayyür etmez” gerçeği, ölümün eşiğinden, kenarından dönmek imkânsız! Öyle ise, hayat ne istiyor, ölüm ne istiyor?  

“Ölüm o kadar kat’î ve zâhirdir ki, bugünün gecesi ve bu güzün kışı gelmesi gibi ölüm başımıza gelecek. Bu hapishane nasıl ki mütemadiyen çıkanlar ve girenler için muvakkat bir misafirhanedir; öyle de bu zemin yüzü dahi acele hareket eden kafilelerin yollarında bir gecelik konmak ve göçmek için bir handır.” (Asa-yı Musa, s. 14.) 

Şu ölüme bakar mısınız ne diyor? “Pek çok alâkadar ve adeta âşık olduğum dünya bana uğurlar olsun deyip, misafirhaneden gideceğimi ihtar ediyor. Kendisi de Allahaısmarladık deyip, o da gitmeye hazırlanıyor. Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan ‘Küllü nefsin zaikatül mevti/Her nefis ölümü tadıcıdır.’ (Âl-i İmrân Sûresi, 185.) âyetinin külliyetinde, Nev-i insanî bir nefistir; dirilmek üzere ölecek. Ve küre-i arz dahi bir nefistir; bâki bir surete girmek için o da ölecek. Dünya dahi bir nefistir; âhiret suretine girmek için o da ölecek” mânâsı, âyetin işaretinden kalbe açılıyordu.” (Lem’alar, s. 232.) 

Ölümün psikolojisi şu: “Evet, her insanın, her zaman düşündüğü en ehemmiyetli endişesi, mezaristana giren kendi dostları ve akrabaları gibi o idamhaneye girmek keyfiyetidir. Birtek dostu için ruhunu feda eden o bîçare insanın, binler, belki milyonlar, milyarlar dostları ebedî bir müfarakat içinde idam olmalarını tevehhüm edip Cehennem azabından beter bir elem, o düşünmek ucundan göründüğü vakit, âhirete iman geldi, gözünü açtırdı ve perdeyi kaldırdı...” (Asay-ı Musa, s. 38.) 

Genç, ihtiyar herkes şunu düşünmeli: “Ölüm, bu âlem-i fânîden âlem-i bâkîye gitmektir. Ölüm, ehl-i hidâyet ve ehl-i Kur’ân için, öteki âleme gitmiş eski dost ve ahbaplarına kavuşmaya vesîledir. Hem hakiki vatanlarına girmeye vâsıtadır. Hem zindan-ı dünyadan, bostân-ı cinâna bir dâvettir.” (Lem’alar, s. 211.)  

Öyle ise, ehl-i gaflet ağlasın, ehl-i dalalet ağlasın, bize ne? 

Okunma Sayısı: 1377
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Aysuna

    21.4.2022 12:28:04

    "Toprağın üstündeki her şey bir gün toprak olacaktır."Rabiatü'l Adeviyye🥀Allah razı olsun Ali Hocam

  • Ramazan Çalışan

    21.4.2022 08:34:28

    "Her bir şehri yüz defa mezaristana boşaltan ölüm, elbette hayattan ziyade bir istediği var." Ölümden ürküp kabirden korkup başını çevirme. Merdane kabre bak; dinle, ne talep eder. Erkekçesine ölümün yüzüne gül; bak, ne ister. Evet, iman ve amel-i salih olursa insan, erkekcesine ölümün yüzüne güler, kabirden korkup başını cevirmez. Sol ideolojinin ve materyalist düşüncenin hakim olduğu bir kitap serğisini gezerken, bir vesile ile kitapları sergileyen zat ile muhabbet ederken, bu kitapların tamamına yakınını okuduğunu söyleyince, bende bu kitaplarda ölüm ve ötesi için neler söylüyor diye sordum.O da ölümle alakalı değil hayatı esas alan şeyler söylüyor deyince, bende her nefeste, her adımda, her köşede peşimizden gelen ölümle yüzleşmeyince hayatın ne kıymeti harbiyesi olacak demiştim.

  • Eyüp Aktaş

    21.4.2022 04:45:29

    Matbûat Âleminde Risâle-i Nur'lar'ın Nâşir-i Efkârımız Yeni Asya’mız'da.Lâhika Gibi Mâkâle Kıraat etmek Temennisiyle.Hassasiyetimizi muhafazaya Berdevam.Hayırlı Ramazanlar.Bereketli Sahurlar. Fi emanillah.

  • Oğuz Yiğiter

    21.4.2022 00:35:21

    Başlığından final paragrafına kadar, hayatın içinden insanın birebir yaşadığı hissiyatı, nurun hakikatleriyle buluşturan ve bir çırpıda okutan güzel bir yazı olmuş. Benim paylaşımlarımda lâhika makamında yerini aldı... Tebrikler, dualar...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı