"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mezaristan manzaralı konutlar

Ali Rıza AYDIN
29 Ağustos 2019, Perşembe
Ev sahibi olunacağı zaman şehir manzaralı, deniz manzaralı, gül gülistan manzaralı olanları aranır; bulunursa tercih edilir, bu konutlar alınır. Mezaristan manzarası olanlar düşünülmez, alınmaz.

Gerçi “Zevklerle renkler tartışılmaz” denir, ama ben yine de, sebebini sormadan edemedim.

Neden?

Hâlbuki ecdâd mezarıyla iç içe, koyun koyuna olmuş; göçeceği o yerlerin, yakınında bulunmuş.

Kabre bakmak arkasını yâd etmeye sebepse, ne âlâ. Baktığını görmemek, idrak edip “neden”ini bilmemekse, ne fena!

Geçtiğimiz senelerin birinde, Ramazan’ın ortasında bir tanıdık yakınının cenazesinde bulundum.

Cemaatten bazıları oruçlu, namazlı, bazısı ise, oruç moruç tutmuyor.

Anlaşılır şey değil!

Doğrusu hayretime gitti ve “Bu insanlar, önündeki şu mevtadan hiç mi ibret almazlar?” diye esef ettim, hayıflandım.

Cenaze defnedilirken, mezaristanın hemen yamacındaki yüksek katlı apartmanlar nazarıma ilişti. Yanımdaki dostuma gösterdim ve ardından da kendisine, lâtife yollu; “Mezaristan manzaralı konutlar” dedim.

Dostum; “Cemaatten çokları, püfür püfür tüttürüyor” dedi ve oruç tutmayanları kastederek; “Hiç mi ibret almıyorlar, bilmem ki” demek suretiyle düşüncemi teyit eden duygusunu paylaştı.

Bulunduğumuz alan, binlerce mevtanın medfun olduğu yer. Yani, ötelere varmak için, yanaşılan iskele…

Kim bilir, yer altında kimler var, kimler gelmiş yatmışlar?

Dahası: Ne hâldeler acaba?

Risale-i Nur’da ifade edildiği üzere, “Her bir şehri yüz defa mezaristana boşaltan ölüm, elbette hayattan ziyade bir istediği var” 1 cümlesiyle, kabrin arkası için çalışmanın 2 ehemmiyetine dikkat çekilmektedir.

Gelmek de hak, gitmek de hak; mü’min ise, sonsuz Cennete elyak.

Peygamber Efendimiz (asm) bir hadis-i şeriflerinde, “Lezzetleri tahrip edip acılaştıran ölümü çok zikrediniz” 3 demiyor mu?

Şu hâlde ne mevtadan ne mezardan havfa düşmek manasız!

Bilâkis, ahirete iman eden, iz’ânına güvenir; ardından da, adam gibi, akıbete yönelir.

Demek atalarımızın, mezarlarını evlerinin avlusuna, bahçesine yapması; mezaristan civarını istemesi bundanmış. Tâ ki, hadis-i şerifte ifadesini bulan, “ölümü çok zikrediniz” emr-i Nebevîsine, gece gündüz bihakkın ittiba edilmiş olsun.

Ve dahi, yürekler de bu anlayış, her nefeste bulunsun.

Velhâsıl:

Artık bundan sonra emlakçılar, listelerine, “Mezarlık manzaralı konut” özelliğini de ilâve edebilirler.

Olur ya, bu sebeple bazıları, rehaveti delerler; mahsus mekân mezara, iman ile girerler.

Dipnotlar:

1- Said Nursî, Asa-yı Musa, s. 14.

2- Said Nursî, Mektubat, s. 487.

3- Tirmizî, Zühd: 4, Kıyâmet: 26; Nesâî, Cenâiz: 3. 

Okunma Sayısı: 1396
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı