Yaşından söz etmeyeceğim, çünkü “Kadının yaşı, erkeğin maaşı sorulmaz” derler. Sadece doğduğu gün 8 Mart’tır. 8 Mart hatırlaması kolay, çünkü bu gün aynı zamanda “Dünya Kadınlar Günü”dür. Üç kızımın annesine bu mutlu gününde birkaç söz söylemek istedim. Hem kızlarımın kulâğına küpe olsun. Annelerini tanısınlar, muhâbbetimize ortak olsunlar.
Beni dinler misiniz canım kızlarım?
Anneniz, eşim, can yoldaşım, ahiret arkadaşım İkbal Sultan’ı güzel duygu ve düşüncelerimle ilk günkünden daha heyecanlı sevgi ve muhabbetle kucaklıyorum. 1982’de en zor gününde, Çanakkale’de hapisane penceresinden, “Sen İslâma fedâ olmuş bir kocanın kahraman ve çilekeş eşisin. Kimseye derdini açma, haber de verme. Sen üç Nurumuzun hem anası, hem babasısın. Allah kerâmdir, rahimdir. Ben sizleri O’na emanet ettim” demiştim.
Bu sözleri söylerken gözümden dökülen yaşı, karşımda yana bükülüp sessizce ağlayan gözü yaşlı başı nasıl unuturum. Horasan’da ilk evlilik günlerimizde bir ekmek parası için evin her tarafından bozuk para topladığımızı, bazan fazla olursa Dörtyol’da okula gelen çocukların harçlığı olan bir bakraç yoğurt alabildiğimizde duyduğumuz hazzı hiçbirinizin anlaması mümkün değil. O sıkıntılı hayat içinde Allah öyle bir güç, kuvvet ve şevkle hizmet ettirdi ki hâlâ onun meyvelerini harcıyoruz. Risale-i Nur üniversitesinde birlikte ders arkadaşı olduk. Allah bizi herkese sevdirdi, dedemiz yaşındaki insanları bize hizmetkâr eyledi. Sonra en güzeli üç tane Nurlu Nuriyeleri bize evlât eyledi. Biz yemeyi, içmeyi, giyinip gezmeyi unuttuk. Biz siz olup fanileştik. Sonra yine sizinle, torunlarımızla adeta yeniden dirilip gençleştik. Bir de dönüp arkamıza baktık ki 42 seneyi erittik. Önümüzde kabir pek yaklaşmış. Ona doğru koşarak gider olmuşuz. Birilerinin isyan edercesine, “Durdurun dünyayı inecek var” demesine kimse kulak asmıyor.
Dünya durmuyor, hızla gidiyor. İnsan da beraber gidiyor. Ölüm öldürülmüyor. Her gün binlerce cenaze öleceksin diye ikaz ediyor. Anlıyoruz ki ahirette bizi kurtaracak bir eserimiz yoksa dünyada bıraktıklarımızın hiçbir değeri yoktur. Allah cümlemize iman-ı kâmil ve hüsn-ü hatime versin. Kur’ân’a ve imana hizmet için Allah aklımızı ve kalbimizi Risale-i Nur’a musahhar yapsın. Sizleri Risale-i Nur vasıtasıyla büyük hizmetlere vesile eylesin. Hasıl olan sevablara bizleri de hissedar eylesin. Biz ölsek bile geride kalan ruhlarımız sağolsun. Çünkü sizler hizmet ve ibadetlerinizle bizleri sevap cihetiyle yaşatmaya devam edeceksiniz. Yani bizler günah cihetiyle ölürken, sevab cihetiyle yaşamaya devam edeceğiz. Ahiret âleminin iskelesi hükmünde olan Berzah ve kabir âleminde hepinizi hasretle bekleyeceğiz.
Hepinizden Allah razı olsun.
Biricik eşimin doğum gününü, başta annem ve kızlarım olmak üzere bütün kadınlarımızın “gününü” tebrik eder saygılarımı sunarım.