"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Haram saltanatı

Ömer Faruk ÖZAYDIN
12 Eylül 2021, Pazar
Bediüzzaman, “Eğer biz, doğru İslâmiyet’i ve İslâmiyet’e lâyık doğruluğu ve istikameti göstersek, bundan sonra onlardan fevc fevc dâhil olacaklardır” 1 diyor.

Biz ise; bırakın İslâmiyete lâyık doğruluğu, halimiz ve etvarımızla dine düşman ne varsa irtikâb edip güya dünyaya İslâm’ı getirmeye çalıştık. Elâlem de, “İslâmiyetin kusurunu görmekle mütelezziz olup istihzakârane tebessüm”  2 ediyor. Dolayısıyla ehl-i nifakın ekmeğine yağ sürüyoruz ki bilerek bilmeyerek...

Asırlardır harp etmelere ve menfi şartlara rağmen İslâm, gelişen bir yıldız olarak fesâd komitelerinin uykusunu kaçırıyordu. Bu yüzden karşıdan vurmak yerine cepheyi değiştirdiler. Önce içeriye ajanlar yerleştirip, âlem-i İslâmı parça parça ettiler. Fitnelere ve baskılara rağmen her bir millet ayrı memleketlerde de olsa İslâmın bayrağını her yere dikmeye devam ettiler. 

Müslümanlar dâvâlarından dönmeyince, bu defa anlaşma yoluna gittiler. Kimine radikal İslâm’ı, kimine de ılımlı İslâm’ı tavsiye ettiler ki, yardım ve destek sözleriyle...

İçeriye yerleştirilen ve iktidar teslim edilen mübtedilerin baskılarıyla senelerce horlanan, itilip kakılan, başörtüsü elinden alınan, devlette ikinci sınıf insan muamelesi gören, boyunduruk altında inleyen Müslümanlar, düşmanın nereden geldiğini anlamadan iktidar için çok mücadeleler verdiler. 

Kâh kalkışmalarla dinsizliğe isyan ettiler, kâh sürgün yediler. Yeniden toparlanıp teşkilâtlandılar, bazen de siyasallaşıp dini su-i istimal ederek iktidara geldiler.

Her seferinde müstemlekelerin planlarını anlamayıp tuzağına düştüler, bazen de hedefe varmak için onların tarafında oldular.

Asrı okuyamayıp dini hürriyetle bağdaştıramayan, iktidar ve güçle İslâm’a hizmet edeceğini zanneden ve tepeden inme, kulun iradesini yok sayan, fen ve felsefeden gelen dinsizliği görmeden farklı düşünen insanları zorla İslâmı dayatmak isterken onları takiyye, belki münafık yapmaya zorladılar ki dine çok zarar verdiler. 

Bir yandan iman ve Kur’ân hakikatları için mücadele verilip din hayata geçerken, konjonktörü (dereyi) görmeden paça sıvayanlar, eldeki sermayeyi de har vurup harman savurarak müflis tüccara döndüler. Bediüzzaman’ın “Biz hâkim değil, mahkûmuz” ikâzlarına kulak asmadılar. 

Oysa Mekke misali müşrik (dinsiz)lerin baskısı altında iken “Medine hurmalıklarında serinliyoruz” zehabına kapıldılar. 

Kâh iktidara gelip darbelere zemin hazırladılar, kah demokrasi nimetiyle iktidarda, sağdan/ soldan insanlara zulmederek, haram saltanatı kurarak az bi’ inancı olanları da dinden soğuttular. 

DÜŞMANA GEREK YOK, BİZ VARIZ!

Bazı yerlerde ise müstevlilerin desteğiyle terör yolunu seçip, (güya) şeriat! namına kafa/ kol kesip dünyanın gözü önünde kadınları ve erkekleri infaz ettiler. Hizbullah, El Kaide, Bako-haram, IŞİD, Ta-liban gibi örgütler, dünyaya korku salıp dine düşman ettiler.

Silâh ve mühimmatta gayr-i meşrû yollardan. Güya hedefe varmak için “düşmanın silâhıyla silâhlanınız” hadîsini zamanın ilmini, teknolojisini, techizatını almak yerine düşmanın elindeki pis aletleri kullandılar. 

Öteden beri bilinen uyuşturucu ve kaçak petrol ticaretinde paravan terör örgütleri, Deccalist güçlerin oyuncağı oldular.

İster terör, ister siyaset yoluyla sözüm ona dine hizmet edeceğini zannedenler, “biz hedefimize varalım da nasıl olursa olsun” diyerek pis işlere ve adamlara bulaştılar. 

İnsanlar kendini kandırabilir, belki tatmin de edebilir, ancak haramın İslâmı olmadığı gibi hizmette haram da olmaz. Zira ibadet veya hayır, Allah’ın rızasına matuftur. Allah’ın sevmediği ve haram kıldığı bir şeyle hizmet mümkün mü? 

Akl-ı evvellerin anlamadığı şu; dinin paraya, iktidara ihtiyacı yok, hele haram paraya, teröre hiç. Dine hizmet mi etmek istiyordunuz? Gidersiniz Barla gibi kuş uçmaz, kervan göçmez bir yamaca, nerede eksiklik var, (dine ve imana) orada hizmet eder, kitap yazarsınız. Sonra da Cenab-ı Hak onları, Bolşevizmin ilân edildiği Rusya’da, karnavallar diyârı Brezilya da, ekmek gibi su gibi aratır, okutur ve dinsizleri Müslüman eder. Öyle haram saltanatı kurarak, (güya) Allah adına Müslümanı katlederek şeriat olmaz. 

Zira”şeriat âleme gelmiş, tâ istibdadı ve zalimane tahakkümü mahvetsin” 3

Dipnotlar:

1. 2. 3. Tarihçe-i Hayat. 

Okunma Sayısı: 2564
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı