SİYER ARAŞTIRMALARI MERKEZİ’NİN BAŞLATTIĞI 82 İL 82 SAHABÎ PROJESİNİN 39. PROGRAMI SAHABÎler DİYARI olarak bilinen ÇORUM’DA YAPILDI.
Siyer Araştırmaları Merkezi’nin başlattığı 82 İl 82 Sahabî projesinin 39. programı Sahabe Diyarı Çorum’da yapıldı. Ev sahipliğini İlim Yayma Cemiyeti Çorum Şubesi’nin yaptığı program Kur’ân-ı Kerîm tilâveti ile başladı. Cemiyet Başkanı Mehmet Karadağ’ın selamlama konuşması ardından kürsüye gelen Muhammed Emin Yıldırım Hoca, “Çorum’a iman tohumunu eken Sahabe olduğu için, buranın mahsulü hep bereketli olmuştur. Bu topraklar Osmanlı’ya üç şeyhülislâm vermiş, Fatih’in hocası Akşemsettin Hazretlerini, Fahrü’l-Muhaddin diye bilinen Yusuf Bahri Efendi’yi, İskilipli Atıf Efendi’yi ve nicelerini yetiştirmiştir, kıyamete kadar da yetiştirmeye devam edecektir” dedi.
BEŞ SAHABî MAKAMI
Çorum’un neden Sahabî Diyarı olduğuna değinen Yıldırım, “Burada Sahabîye nispet edilen beş makam var” dedi ve bunların, “Kerebi Gazi, Süheyb-i Rûmî, Ubeydi Gazi, Sa’d b. Ebi Vakkas ve Yayan Dede” olduklarını söyledi. Yıldırım, şunları söyledi: “Kaynaklarımıza yaslanarak bu sahabî efendilerimizin burada medfun olduklarını veya seferler sırasında buralara geldiklerini söyleyemiyoruz. Ancak Sahabî ordusu Hicri 17’den, tarihe dikkat edin; Efendimiz’in vefatının üzerinden 6 yıl geçmeden Anadolu’ya gelmeye başladıkları kesindir. O günden Hicri 50’ye kadar bu topraklara yüzlerce askeri sefer düzenledikleri bilinen bir hakikattir. Sadece Hicri 48-50 arası İstanbul seferlerine adı bilinen 63 Sahabînin, o ordu içerisinde yer aldıkları da kesindir. Dolayısı ile kitabî olmasa da bugün Anadolu’da Sahabelere nispet edilen kabir ve makamların bu manada bir değer ihtiva ettiği unutulmamalıdır.”
KEREBİ GAZİ: AMR B. MA’DİKERİB
Konuşmasına Çorumluların Kerebi Gazi dedikleri Amr b. Ma’dikerib’in hayatını anlatarak devam eden Yıldırım, pek tanınmayan bu Sahabî efendimiz ile alâkalı nasıl Müslüman olduğuna, Hz. Ebûbekir döneminde yaptığı büyük hatasına, sonrasında bu hatadan nasıl yüz çevirdiğine ve günahının kefaretini nasıl cihad meydanlarında ödediğine, en son Nihavend Savaşı’nda yaralanmasına ve İran’ın Rey şehrinde şehit olmasına kadar geçen anekdotlar aktardı. Onun Kadisiye Savaşı’nda, İran’ın efsanevî komutanı Rüstem-i Zal’a söylediği sözler ise oldukça ilgi çekti.