Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 27 Haziran 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Davut ŞAHİN

TRT kaybetti



Ne demiştim, ne oldu.

Maalesef dediğim çıktı. TRT “Piglet” karakterli domuz çizgi filmini, hiç düşünmeden satın aldı.

Yani, devlet televizyonu TRT, dünya film devi Walt Disney ile yaptığı anlaşmada, 4 yıl boyunca Walt Disney’e ait 21 başlıkta 914 bölüm çizgi film ve 88 sinema filmi yayınlayacak.

Walt Disney yapımcıları bu işi iyi biliyor. Önce basın aracılığıyla bir kaç yazara sipariş vererek, “gündem” oluşturdular.

Sonra da TRT’yi bu anlaşmaya mecbur ettiler. TRT hem kurum olarak, hem de bağlı bulunduğu siyasî oluşum için bu anlaşma bir “medeniyet gösterisi” haline dönüştürüldü.

Kazanan kim? Elbette iştahlı yapımcılar. Kaybeden: TRT...

Ve dolayısıyla millet!

Çocuklarını “domuz” karakteriyle büyüten bir nesil istiyorsanız, alın başınıza çalın!

ROMA’YA DÖNÜŞ

Toplumsal yozlaşmanın, ahlâksızlığı beraberinde getirirken, “Pompei” günlerini hatırlattığı bir vakıa..

Şimdilerde zayıflama uğruna işkence gören insanlar var. Ya aç kalıyor, ya ilâçla kendini zehirliyor. “Diyet sektörü” “diyet terörü”ne dönüştü.

Çünkü, uzmanlar ha bire gazete ve tv’lerde her gün “zayıflayın” diyerek, hafif kilolu insanları neredeyse “terörist” ilân ediyor.

Hal böyle olunca, şöhretli insanlar bırakın hafif kilo almayı, yemek yemeyi bile suç sayıyor.

Ekranda yüzüne aşina olunan biri, bu korkudan dolayı, geçenlerde “blumia” hastalığına yakalanmış.

Nedir bu? Yediklerini çıkarma uygulaması...

Yani bu hastalığın adına: Roma hastalığı diyorlar.

Malûm, Romalılar yedikçe—çok afedersiniz—istifra ederlermiş. Bir yandan yerken, diğer taraftan çıkarırlarmış.

Şişmanlık suç değil. Ama obezite bir hastalık.

Her insanın metobolik özellikleri farklıdır. Kimi piknik yapılı, kimi uzun boylu, kimi bodur, kimi enli, kimi tıknaz...

Yani yaradılış özellikleri farklı olan insanların medyanın sunduğu gibi “tek tip” olması beklenemez. Kimse “manken” değil. İdeal ölçü diye birşey yok. Bu bir safsatadır. İnsanları buna mecbur ederek, bunalıma sokmanın anlamı yok. Herkes, kendine has yaratılış özellikleriyle pekâla yaşayabilir.

27.06.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (25.06.2006) - “Ak” siyaset

  (24.06.2006) - Osmanlı’yı anlamak

  (23.06.2006) - Elmalar ve armutlar

  (22.06.2006) - Medya, yurtları istismar etmesin

  (21.06.2006) - Erbil ve sistem

  (20.06.2006) - TRT’ye “Pıglet” tuzağı

  (18.06.2006) - Müjdeli bir haber

  (17.06.2006) - Erbil tartışması

  (16.06.2006) - Uyanık

  (15.06.2006) - Eleştirilerin düşündürdükleri

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004