Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 26 Haziran 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Murat ÇETİN

Yeni bir gün başlayacak yarın sabah, eyvallah!



Akşam güneşin batışıyla beraber, sokaklar da ıssızlaşmaya başlar. Şehirler büyüdükçe, yıllar geçtikçe, günler uzadıkça azalsa da gecenin ıssızlaştırdığı yollar, caddelerdeki insanlar birer ikişer azalır, evlerin ışıkları birer ikişer yanar.

Kiminde huzur vardır o evlerin, hava kararsa da, aydınlansa da. Kiminde hüzün vardır, en güçlü aydınlatmanın bile aydınlatamayacağı kadar.

Kimi sessizleşerek, geceye katkı sağlar, kimi gürültüyle. Kiminin sessizliğinde, kiminin gürültüsünde huzur vardır. Huzursuzluğu sessizlikle, hüznü gürültüyle besleyenler olduğu gibi.

Akşam demek, kimileri için, yemek, televizyon, uyku sıralamasının ilk adımıdır.

Kimileri için sokaklar yerine, evin yalnızlaşması ve sabaha kadar birilerini beklemeye başlamasıdır. Kimilerinin gece hayatından anladığı, kimi evlerin yalnızlığıdır aslında. Ve aslında, kendi yalnızlığına, janjanlı ambalajlar geçirip, parfümler sıkmaktır.

Kimi evler kalabalıktır, mutfakta kazanlar kaynamaktadır. Ama aslında, kaçta kaçı gerçekten o evin içinde tamamen bulunmaktadır, kaçta kaçı sadece bedeniyle ikamet etmektedir? Atılan kahkahaların kaçı gerçektir, tebessümlerin kaçı sahici?

Bir gün gitmektedir, insanın ve dünyanın ömründen. Dünya üzerine düşeni yapmıştır, güne dair: Güneş mesaisini bitirmiş, akşam ezanıyla beraber yeni görevler için başka koordinatlara doğru yol almıştır.

Peki bu mudur, insan için bir günün bitmesi, gecenin başlangıcı, güneşin şehrin semalarına veda etmesi?

Akşam demek, aslında, biten günü hesaba çekmek, gelecek güne dair sorular sormaktır: Yarının bugünden bir farkı olacak mı? Dahası, yarın olacak mı? Olacaksa, ben o yarının içerisinde nerede olacağım?

Akşam olmuştur, “Hüzünlendim ben yine” demektedir, kimileri. Çünkü birileri için, biten her şey, kendi bitişine dair bir şeyler söylemektedir. Ve kendi bitişi hakkında hiç iyi şeyler düşünmemektedir, kendisi. O yüzden, “Akşam oldu, hüzünlendim ben yine” demekte haklıdır kendince.

Oysa akşam olmuştur, yeni bir gün başlayacaktır yarın sabah.

Eyvallah.

26.06.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (20.06.2006) - “Hiç..” günü

  (15.06.2006) - Ruh anti-toksidanları

  (13.06.2006) - Ağlama efekti

  (12.06.2006) - Ey devlet, bize yeni yasaklar koy!

  (06.06.2006) - Beyaza dair karalamalar

  (01.06.2006) - Masmavi gökyüzü

  (30.05.2006) - Senin fethin nedir?

  (25.05.2006) - Katiller, komplolar ve kurtlu elmalar hakkında

  (23.05.2006) - Tam medyatik çamaşır makinesi

  (22.05.2006) - Piyon

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004