Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 04 Temmuz 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ali FERŞADOĞLU

Kâinattaki matematik ve cifir-ebced ilmi



Sathî bir nazarla yüzeyden baktığımızda bile her şeyin bir ölçü ile yaratıldığını fark ederiz. Dikkat kesildiğimizde ise, atomaltı parçalardan atoma; hücreden unsurlara; bitkilerden hayvanlara; dünyamızdan güneş sistemine, samanyolundan galaksilere fizikî, kimyevî, biyolojik, matematiksel açılardan muazzam bir ölçü, plan, program ve aralarında muhteşem sayısız bağlantı, denge, düzen, ahenk, simetri olduğunu müşahade ederiz.

Şu halde her şey kaderle takdir edilmiştir. Kader; ölçü, miktar, plân, program, takdir, biçim ve şekil verme demektir. Istılâhî anlamda, ilim sıfatı da ezelî ve ebedî olan Cenâb-ı Hakk’ın olmuş ve olacak her şeyi bilmesi ve Levh-i Mahfuz diye tâbir edilen İlâhî arşivde yazması, kaydetmesidir.

Kur’ân’da hem arz, hem semaya, hem de içindeki varlıklara işaret edilir, hikmetli ve düzenli yönleri nazara verilir. Yaratılışta matematik, geometri gibi ince hesapların hakim olduğunu belirten birçok âyetten birisinin meâli; “Her dişinin neye gebe kalacağını, rahimlerin neyi eksik, neyi ziyade edeceğini Allah bilir. Onun katında her şey ölçü iledir. O, görüleni de görülmeyeni de bilir; çok büyüktür, yücedir. Sizden, sözü gizleyenle onu açığa vuran, geceleyin gizlenenle gündüzün yürüyen Onun ilminde eşittir” şeklindedir.1

Zaten başta astronomi, matematik, fizik, kimya, biyoloji gibi fen ilimlerinin tümü, kâinat ve varlıklar arasındaki ince hesapları, hassas formülleri apaçık gösterirler. Şu halde, eşya ve olaylar arasında da matematik, yani hendesî, riyazî ilişkiler ve formüller olmalıdır. Bundan hareketle insanoğlu, kâinat tek tek varlıklar arasında da bir matematik ilişkisi olması gerektiğini düşünmüş ve çeşitli formüller üretmiştir.

Aslında matematik, İlâhî düzenin içinde mevcuttur ve insanın matematik yapması kâinatın bu mükemmel âhengini gözlemekten ibarettir. Dolayısıyla matematik zaten kâinatın sırları içine kodlanmıştır ve insan onu sadece keşfeder. Kâinat bir uçtan bir uca hikmet ve düzen eseridir.

Atomun çekirdeği, elektron, nötronların dönüşü, plazma, zar ve sâiresi, hücrenin yapısı; insan ve hayvan uzuvları, organları, vücutları, çiçeklerin, ağaçların yapıları; hülâsa canlı ve cansız varlıkların harika ve simetrik vücut yapıları bize kaderin/ölçünün/matematiğin varlığının varlıklar adedince delilleridir. Kaliforniya Üniversitesi Matematik Bölümü Öğretim Görevlisi Ali Nesin, “Hiçten bir şey var olmaz tabiî. Matematik de bir şeyden var oluyor. Somuttan geliyor. Çok soyutlanmış, çok somuttan kopmuş, özellikle benim yaptığım matematik. Yaptığım matematik kâinatta bir yerlerde var. Bunu nasıl söyleyebileceğimi bilmiyorum çünkü burada felsefeye giriyor. İnanıyorum ki gerçekten matematikte her şey doğada var; biz yaratmıyoruz, onları buluyoruz” der.2

İşte Cifir veya Ebced, kâinatta var olan bu matematik, ölçü, ahenk ile olaylar arasında kurulan bir ilişkidir. İlm-i cifrin tanımı, “Harflere verilen sayı kıymeti ile geleceğe veya geçen hâdiselere, ibarelerden tarih veya isme dâir işaretler çıkarma ilmidir” şeklindedir. Arap alfabesinin 28 harfi, bir rakam değerini sembolize eder. Bu rakamlarla, âyet ve hadîslerden önemli hâdiseler, sosyal dönüşümler, vak’alar, meydana gelmeden önce tesbit edilir. Ki, bu gaybı bilmek değildir. Çünkü, Kur’ân ve Sünnet’te şifrelenen, artık gayblıktan çıkmış, şehadet âlemine ayak basmış, izâfî gaybdır.

Dipnotlar:

1- Kur’ân, Ra’d, 8-10.; 2- Matematiğin Aydınlık Dünyası – Sinan Sertöz

04.07.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (03.07.2006) - İman gücünü kıran iç parazitler

  (30.06.2006) - Varlıklar içindeki konumumuz

  (29.06.2006) - Cevap bekleyen sorular

  (28.06.2006) - Fizik ötesini merak etmenin sebebi nedir?

  (27.06.2006) - Kulluğun özü: Duâ

  (26.06.2006) - Duâ ve tekâmül

  (24.06.2006) - Temel duygularımız ve duâ

  (23.06.2006) - İnsanın önemi, duâya verdiği önem nisbetindedir

  (22.06.2006) - İlim ve duâ

  (21.06.2006) - Duâ ile ilim arasındaki esrarlı bağlantılar

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004