Türk-İş Araştırma Müdür Yardımcısı Enis Bağdadioğlu, bu yılki toplu sözleşmelerin ağırlıklı olarak metal ve tekstil sektörlerini kapsadığını söyledi.
Toplu sözleşmelerde istihdam güvencesi, sosyal haklar ve ikramiyelerin ön plana çıktığını dile getiren Bağdadioğlu, enflasyon beklentisinin ücret zamları konusunda öne çıkması sebebiyle artışların alışılmış düzeyde gerçekleşmediğini ifade etti.
Ekonomide 4 yıldır yaşanan büyümenin ücretlere yansımadığını vurgulayan Bağdadioğlu, ‘’Ücretler, büyüme oranları kadar artmadı. İşçiler ancak satın alma gücünü korumaya çalışıyor. Geçmişteki kayıplar ise olduğu gibi korunuyor. Böyle olunca ücretlerdeki gerileme statik hale geldi. Büyümeden pay alınamaması da bu durumu güçlendiriyor’’ dedi.
Bağdadioğlu, sendikaların ücret pazarlığı yapacak şartlara sahip olmadığını ifade ederek, şunları kaydetti: ‘’İşverenler, rekabet etmenin yolunu ücretleri baskı altında tutmada görüyor. Çünkü enerjide, faizde pazarlık edemiyorlar. Rekabeti sağlama adına da düşük ücret politikasını sürdürmeye çalışıyorlar. Çalışma saatleri artırılırken mesailer artırılmıyor. Özel sektörde esnek çalışmayla birlikte mesailer de ortadan kaldırıldı. Yaygın kayıt dışı ekonomi, düşük asgarî ücret ve yüksek işsizlik gibi faktörlerin bulunduğu bir toplu sözleşme düzeninde pazarlığa olanak bırakılmıyor. Büyük bir yoksulluk ve işsizliğin olduğu, yeni yatırımların yapılmadığı, kırsal kesimin çözüldüğü bir ortamda sendikaların önünde iki yol bulunuyor: Ya istihdam güvencesine öncelik vermek ya da işten çıkarmayı zorlaştırmak ve pazarlığı artırmak için iş gücünün niteliğini yükseltmek. Böyle olunca da ücret pazarlığı zorunlu olarak ikinci plana düşüyor.’’
|