Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 11 Ocak 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Davut ŞAHİN

Tecavüz haberleri



Bir yandan, çocuk pornosu baskını haberleri...

Bir yandan, Çatalca’daki Aziz Nesin Vakfı’nda 14 yaşındaki kız çocuğu Z.K.’nin 2 gönüllü eğitmen tarafından taciz ve tecavüze uğradığı iddiası...

Bir yandan devlet yurtlarında tecavüz iddiaları...

Bir yandan da, Antalya’da 20 yıllık bir öğretmenin, okulda 10 kız çocuğuna tacizde bulunduğu iddiaları...

Ne oluyoruz?

Birden bire bu tür iğrenç haberler niye her tarafımızı kuşattı?

Bu haberlerin öne çıkmasında kim ne tür yarar umar, anlamıyorum?

Hele, TGRT’de uzun uzun Z.K.’ye muhabirin “Sana ne yaptılar?” diye ısrarla sorması, annesinin de bu yangına körükle gitmesi... İnanılacak gibi değil.

Herkes çıldırmış gibi bu tür haberlerin üstüne atlıyor. Ne mahremiyet var, ne de gizlilik?

Biz bu kadar bozuk muyuz?

Bozulduk mu sahiden?

Fıtratı bozuk insanları deşifre etmek tamam. Ama kör parmağım gözüne yapar gibi habercilik yapmak ne kadar doğru?

Tecavüz haberleri yapanlar, bilsin ki, asıl bu haberlerle insanlara çok zarar veriyorlar.

İDAM TARTIŞMASI

Ahmet Hakan, Tarafsız Bölge’de “Saddam’ın idam edilen görüntü”lerini tartıştı. (CNNTürk)

Emre Aköz’ün dışında, Saddam’ın idam görüntülerinin izlenmesinin sakıncaları anlatıldı.

Ortak kanaat:

Bu görüntülerin medyaya verilmesi de bir çeşit pornografi olduğu yönünde!

Haluk Şahin’in “Haberleri artık medya patronları veya editörleri kontrol edemiyor” ifadesi önemliydi.

Bir sonraki günkü yazısında da bu konuya değindi Şahin. Diyor ki:

“İngiltere’nin ünlü Pazar gazetesi Observer da medya açısından bakmış. İlân ediyor: ‘Editoryal kontrolün sonu.’ İsterseniz bunu ‘medya iktidarının sonu’ şeklinde de okuyabilirsiniz.

“Diyor ki makale, Saddam’ın asılışının kameralı telefon ile çekilmiş görüntülerinin internet sitelerinde yayınlanmasıyla, medya yöneticilerinin haberler üzerindeki editoryal kontrolü sona ermiştir. Artık neyin haber olacağı ve nasıl verileceğine ilişkin kararlar onların tekeli altında değildir. Onların uzun yıllar içinde oluşturdukları etik kuralları da geçersiz hale gelmiştir. Medyanın aynı şeyi vermekten başka seçeneği kalmamıştır.

“Şöyle diyor yazar:

“‘İdamın akla gelebilecek her türlü varyas-yonu internette mevcut: İdam öncesi sessiz, idam sesli, darağacından düşmeli ve can çe-kişmeli ya da kurgusuz iki dakikalı tam kayıt.”

“İdam görüntülerinin yayınlanmasından sonra bir Wall Street Journal yazarı şu saptamayı yapmış:

“‘İyisi mi, görsel sınırları olmayan bir dünyada yaşamaya alışalım.” Görsel sınırları olmayan bir dünya! Yakın tarihlere kadar bu sınırların bekçiliğini medya mensupları (televizyon habercileri) yapıyorlardı. ‘Yayınlayalım-yayınlamayalım, yayınlayalım ama şu kısmını göstermeyelim’ türünden kararlar onların ayrıcalığıydı. Kameralı telefonların ve internette izleme sitelerinin varolduğu bir dünyada oyunun kuralları değişiyor. Artık kumanda izleyicinin elinde! İnternet sitesinde, rehinenin kelle uçurulma sahnesini isterse seyrediyor, istemezse seyretmiyor. (Ne yazık ki, daha çok seyrediyor!)

“Medyanın bu alandaki yetki kaybını daha büyük bir resmin içine yerleştirebilir ve kitle medyalarının giderek küçülmesi ve etkisiz-leşmesi sürecinde yeni bir adım olarak görebiliriz.” (Radikal)

Yeni bir adım değil, yoz bir adım bana göre.

Bu arada enteresan olaylar olmuyor değil.

Cezayir’de Saddam’ın idam görüntülerinden etkilenen bir çocuk kendini asmış. Afganistan da da benzer olaylar yaşanınca bunun tek sorumlusu olarak ABD gösterilmiş.

En son Muş’un Sütlüce Köyü’nde E.A. ve S.A. çiftinin en büyük çocuğu olan A.A., bu idam görüntülerinden etkilenmiş ve ailesinin de evde bulunduğu bir sırada kullanılmayan boş odaya giderek, kendisini iple asmış, can vermiş.

Diyoruz ki:

Yayıncılar bari bu konuda “etik” davransın... İkide bir idam görüntülerini ekrana getirmesin.

11.01.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (10.01.2007) - Anti/Semitizm (Yahudi düşmanlığı)

  (09.01.2007) - Uyuşturucu partileri

  (07.01.2007) - "Farkında" mıyız?

  (06.01.2007) - Bir çevre fedaisi

  (05.01.2007) - Canlı canlı barbarlık

  (31.12.2006) - Hafif bir tebessüm

  (29.12.2006) - Tekzip

  (28.12.2006) - Forum

  (27.12.2006) - Etikçi mi, tetikçi mi?

  (26.12.2006) - İsimler ve diziler

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004