Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 06 Ocak 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Davut ŞAHİN

Bir çevre fedaisi



Bu gün size sıradan birini tanıştıracağım.

Kim derseniz, sizin için sıradan biri belki. Ama o bir matematik öğretmeni.

Bir “çevre” fedaisi.

“Alan el olmak yerine veren el” olmayı tercih edenlerden...

Karapınar ile Ereğli (Konya Ereğli) arasında günlerce esen çöl rüzgârlarını andıran bir yerde, kendi imkânlarını kullanarak orman dikmeye çalışan bir emekli.

Kimsenin kör kuruşuna talip değil.

Bir sıkıntısı var ama...

Bütün varlığını “çevre”ye adayınca, çevresindekiler onu “devletin kapısına” yönlendirmiş.

Hayır, onu da istemiyor.

Diyor ki, “Bu çalışmalarımı sadece köşenizde yer verin, mutlu olurum” diyor.

Devamında:

“Beyören Köyü’nde 1940’ta doğmuşum. Köyüm ülkemizin en fakir köylerinden birisi, doğru dürüst suyu ve yolu yok. Bir zamanlar 220 hane olan köyümüz şimdi 40 haneye kadar düştü. Çoğunda tek başına yaşayan insanlar oturmakta. Öldüklerinde kapıları kapanacak. Topraklarımız kıraç.

“Düşündüm ki, ‘Her köye fabrika yapmamız mümkün değil.’ Lakin köylüyü köyünde tutmak, köyleri şehir imkânlarına kavuşturmak gerekir.

“Bizim köyün dağları bir zamanlar ormanlarla kaplıymış, içerisinde ceylanlar bile gezermiş. Dağın pek çok yeri üzüm bağı şekilerinin kalıntısı ile dolu. Şimdi dağımız olmuş bir çöl. Erozyon, toprağını sıyırıp götürmüş. Ağaç dikmek istesek bile pek çok yerinde toprak kalmamış. Ben bundan 40 yıl önce beş şeker çuvalı meşe palamudu bulup geldim. Köylülerimizle dağımızın bir bölümüne bunları diktik. Palamutların pek çoğu yeşerdi. Ne yazık ki koruma imkânı olmadığı için hayvanlar pek azının yaşamasına fırsat verdi. Yine de bu orman sevdamdan vazgeçmedim. Ankara Yüksek Öğretmen Okulumdan mezun olduktan sonra; Güzel yurdumun çeşitli yörelerinde çalışarak (Dinar Lisesi, Konya Gazi Lisesi, Çiğli Hava Lisesi askerken, Kars Çıldır Lisesi, Iğdır Lisesi, Kayseri Lisesi, İvriz Öğretmen Lisesi, Konya Sanat Okulu, Selçuk Üniversitesi) emekli olup memleketime döndüm. Allah fırsat verdi, 1998 yılında köyümde taşlık (Traktörle ziraat yapılamaz) araziler alıp kendi öz imkânlarımla orman dikmeye başladım. Biraz birikimimle kooperatiften temin ettiğim evimi satarak arazimin etrafını hasır telle çevirdim. 8 km mesafeden bir parmak kalınlığında bulduğum bir suyu borularla, orman diktiğim araziye getirdim. Burada havuzlarda topladım. Bu suyu ağaçlara can suyu olarak kullanıyorum. Şu ana kadar 100 çeşide yakın (sedir, çam, dişbudak, meşe, mavi servi, mahlep, ceviz, antepfıstığı vs.) on bin ağaç diktim Bu ağaçlar bugüne kadar güzel büyüdü. Boyları 50 cm ile 5 m arasında değişiyor. Fırsat buldukça dikime devam ediyorum. Tek sıkıntım suyun yetersizliği.(ormanı sadece dikmek yetmez. Koruyacaksın, sulayacaksın. En az 100 yıl bekleyeceksin). Ormanı yağmalamak ve yakmak çok kolay.”

“Ben şuna inanıyorum: Biz belki dedelerimiz gibi toprak fethedemeyiz, ama topraklarımızı 20 kat verimli hale getirirsek sanki 20 kat toprak fethetmiş gibi oluruz. Ülkemizin her tarafını yağmur ormanları gibi ormanlandırırsak, hem ülkemiz hem de bütün insanlar fayda görür. Biz kıyametin kopuyor olduğunu gürsek bile ağaç diken bir kültün sahibi iken nasıl oldu da bu güzel dağlarımız çırılçıplak kaldı?

“Sizin işlerinizin yoğunluğunu biliyorum. Belki de bu yazımı umursamayabilirsiniz. Şundan eminim; sizler de güzel yurdumuzda iyi işler olması için; uğraşıyorsunuz. Ne olursa olsun ben yine de ısrarla sizlerin kapısını çalmaya devam edeceğim. Yaptığım iş, çevreme hatta ülkeme örnek olacak diye düşünüyorum. Benim çalıştığım araziden çok daha elverişlisine sahip olan nice insanımız vardır, belki örnek alır. Bu iş bir tutkudan öte ülke sevgisi. Tarihte okuyoruz, dedelerimiz bugün evlenmiş, ertesi gün ülkesi için harbe gitmiş, bir daha da dönmemiş. Bu topraklar için şehit olmuşlar. Bizim çalışmamız o fedakârlığın yanında ne ki? Bu rahmetlilerin torunları olan bizler, her şeye çalışmadan, öğrenmeden kavuşmak mı istiyoruz? Bizim tayinimizi memleketin mahrumiyet bölgesi dediğimiz (Onu da biz o hale getirmişiz) bir yerine çıkarsalar gitmemek için elimizden geleni yaparız. Bu ülkeye kim sahip çıkacak?

“....Ben ormanı dikmeye başlayalı 8 yıl oldu. O günden beri pek çok köylüm çalışma imkânı buldu. Eğer benim yaptığımı yapan insanların sayısı çoğalırsa çok kişi köyünü terk etmez. Su damlaya damlaya mermeri deler.”

Rahim Demirbaş

Emekli Matematik Öğretmeni

Ereğli-KONYA

Tel0 505 753 9292

Not: Nur dâvâsının öncü isimlerinden Hakkı Yavuztürk ağabeyin vefatını öğrendim. İnşallah yeri cennettir. Allah gani gani rahmet eylesin. Dostlarına ve yakınlarına sabr-ı cemil niyaz ediyorum.

06.01.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (05.01.2007) - Canlı canlı barbarlık

  (31.12.2006) - Hafif bir tebessüm

  (29.12.2006) - Tekzip

  (28.12.2006) - Forum

  (27.12.2006) - Etikçi mi, tetikçi mi?

  (26.12.2006) - İsimler ve diziler

  (24.12.2006) - Niyazov'un kararları ve ölümü

  (23.12.2006) - Diziler

  (21.12.2006) - İşkencenin çeşidi

  (20.12.2006) - Medya faciası

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri

Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004