Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 08 Şubat 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Vehbi HORASANLI

Kemiyet-keyfiyet meselesi



Bir sohbet esnasında arkadaşımız “Kemiyet keyfiyete nispeten ehemmiyetsizdir” ifadesini anlayamadığını söyledi. Diğer bir arkadaşımız ise Bediüzzaman’ın hurma ağacı örneğini verip “100 hurma çekirdeğinden 80’i bozulsa, 20’si sağ kalsa zarar edilir mi?” örneğini vererek sayı çokluğunun yani kemiyetin önemli olmadığını asıl önemli olan şeyin keyfiyet yani kalite olduğunu söyledi.

Yabancılar da aynı şeyi söylüyorlar. “quantity or quality” deyip kalitenin daha önemli olduğunu kelime benzerliğinden yola çıkarak izah etmeye çalışıyorlar.

Biz herhalde politikanın etkisi altında çok fazla kaldığımızdan olacak ki sayıya gereğinden daha fazla önem veriyoruz. Zira seçimlerde sonuç parmak sayısına bakıyor. Eğer parmak sayısı ne kadar fazla ise o taraf galip geliyor.

Eğer mesele sadece politika olsaydı sayının önemine vurgu yapanlara hak verebilirdik. Fakat sayı her zaman önemli değildir. Özellikle “İnançsızlar sayıca çoktur, bu nedenle kâinatın yaratılması şer olmuştur” diye cevap verenler haklı çıkacaktır. Fakat haşarât-ı muzırra nevinden yani zararlı böceklerin çokluğu gibi, sayının hatta maddî değerlerin önemi o kadar da abartıldığı gibi değildir.

Peki, sayıca iyiler çok olsa, fena mı olur? Elbette nurun alâ nur olur. Lâkin dünya bir imtihan yeridir. Cennet ucuz, cehennem de lüzumsuz değildir. Sayısız eleklerden, sıkıntı ve musibetlerden geçmemiz gerekiyor. Çünkü dağ, zemin ve göklerin kaldırmaktan çekindiği “emanet-i kübrâyı” kabul etmişiz.

Eğer bir yörede denildiği gibi “Üç dönüm bostan, yan gel yat Osman” olsaydı zahmet çekmeden cennete gidebilirdik. Fakat oldukça ciddi imtihanlardan geçiyoruz. Hatta “ahirzaman” denilen dehşetli bir asrın içindeyiz. Koyun sürüsü gibi çoğunluğun gittiği yere gidersek birileri bizi aynı koyun gibi gütmeye başlar.

Kendimize örnek alacak kişileri seçerken dikkatli olmalıyız. Bediüzzaman gibi zamanın güzeli ve büyüğü bir zat ortada dururken sayıca çok gibi görünen kişilerin ardına düşersek zararı çekeceğimiz aşikârdır.

Zamanın birinde bir büyük şeyh yaşarmış. Vergi ve askerlikten kaçmak için halkın büyük bir kısmı kendisine teveccüh ettiği vakit, “Benim müridim bir buçuktur” demiş. Devletin endişesini izale etmiş.

Bir imtihan yapılacak diye çevreye haber salınmış. Güya bir insanı kurban ediyor diye koyunu kesmiş. Çadırın dışından kanı görenler şeyhe mürid olmaktan vazgeçmiş. Sadece bir adam ve karısı “Canım sana kurban olsun” diyerek çadıra girmiş.

İşte Hacı Bayramı Veli’ye atfen söylenen bu durum her zaman geçerlidir. Sayı önemli değildir. Buna mukabil ihlâs çok önemlidir. Yani “Allah rızasını esas maksat yapmak” en önemli şeydir.

Bu konuda Bediüzzaman bakın ne söylüyor?

“Hakikat-ı ihlâs benim için şan ve şerefe ve maddî ve manevî rütbelere vesile olabilen şeylerden beni men ediyor.

“Hizmet-i Nuriye’ye gerçi büyük zarar olur; fakat kemiyet keyfiyete nisbeten ehemmiyetsiz olduğundan, halis bir hadim olarak, hakikat-ı ihlâs ile her şeyin fevkınde hakaik-i imaniyeyi on adama ders vermek, büyük bir kutbiyetle binler adamı irşad etmekten daha ehemmiyetli görüyorum. Çünki: o on adam tam o hakikati her şeyin fevkınde gördüklerinden sebat edip, o çekirdekler hükmünde olan kalpleri birer ağaç olabilirler. Fakat o binler adam, dünyadan ve felsefeden gelen şüpheler ve vesveseler ile, o kutbun derslerini—hususî makamından ve hususî hissiyâtından geliyor—nazarı ile bakıp mağlup olarak dağılabilirler.

“Bu mânâ için hizmetkârlığı, makamatlara tercih ediyorum.”

08.02.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (07.02.2007) - Buzdağının görünmeyen yüzü

  (27.01.2007) - Girişimcilik ve iş kurma stratejisi

  (18.01.2007) - Risâle okunması ile ilgili bir husus

  (04.01.2007) - Şubat ayının başına gelenler ve takvim anlaşmazlığı

  (02.01.2007) - Dünyanın bir ucunda bayram

  (30.12.2006) - Koalisyon hükümeti kötü değildir

  (19.12.2006) - Çaresiz hükümet

  (06.12.2006) - Allah selâmet versin

  (28.11.2006) - Hiç Batılılardan korkulur mu?

  (25.11.2006) - Yaşzedeler ve ASDER

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004