Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 13 Mayıs 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Şaban DÖĞEN

Allah kimleri sever?



Hz. Ali’nin küçük oğlu, Efendimizin sevgili torunu Hz. Hüseyin birgün ziyaretçileriyle oturmaktaydı. Hizmetçi köle yemek kabıyla yanlarından geçerken kaptaki yemeği Hz. Hüseyin’in üzerine dökmesin mi?

Öfkeli bakışlarla hizmetçiyi süzdü Hz. Hüseyin. Kızacaktı. Ancak kölenin ağzından dökülen cümleler onu yatıştırmaya yetti. Bu cümleler bir âyetin kelimeleriydi ve şu anlamdaydı: “O takva sahipleri ki öfkelerini yutarlar.”

Âyeti duyar duymaz irkilen Hz. Hüseyin hemen toparladı kendini, asık suratını düzeltti: “Ben de öfkemi yuttum” dedi. Çünkü duydukları Allah sözüydü. Allah’a karşı ise saygısı sonsuzdu. Onun sözünü duyar da nasıl saygısız davranırdı.

Köle âyetin devamını okudu: “Onlar insanların kusurlarını affedenlerdir.”

Hz. Hüseyin de: “Ben de seni affettim” dedi.

Köle okumaya devam ediyordu. Âyeti sonuna kadar okudu: “Allah iyilik yapanları sever.”

Hz. Hüseyin de “Ben de sana iyilik yapıyor ve seni âzâd ediyorum. Artık hür ve serbestsin” diye karşılık verdi.

Kölenin sevincine diyecek yoktu. Hz. Hüseyin’in Allah’a olan sevgi ve saygısı kölenin özgürlüğüne sebep olmuştu. Köle sevinçten uçuyordu artık.

Kölenin okuduğu Âl-i İmran Sûresi 134. âyetinin tamamı şu anlamda:

“O Allah’tan korkan ve Ona saygı duyan kimseler ki, bollukta ve darlıkta bağışta bulunanlar, öfkelerini yutanlar ve insanların kusurlarını affedenlerdir. Allah da iyilik yapanları sever.”

Görüldüğü gibi hizmetçi kölenin bir âyeti bilip okuması özgürlüğüne sebep oldu. Biz de Allah’ın âyetlerini öğrenir ve uygularsak öncelikle kötülüğü emreden nefsin esaretinden kurtulur, Allah’a kul olmanın özgürlüğünü yaşarız.

Hem bu olay gösteriyor ki Kur’ân yaşanmak için indirilmiştir. Onun hakikatleri maddî ve manevî dertlerimiz için şifa kaynağıdır. Bütün problemler onunla çözülür, bütün sıkıntılardan, dertlerden onunla kurtulunur.

Sahabenin dünyasında İslâm yaşanan bir hakikatti. Uyguladıkça öğrenir, öğrendiklerini de uygularlardı. Onun için Sahabe on âyeti uygulamadıkça ikinci on âyeti öğrenmezlerdi.

Ruh, kalp, akıl ve bütün duyguları ihya eden bu hakikatler hazinesi yaşanmadıkça nasıl insanı diriltecektir?

Herkesten ve her şeyden önce Kâinatın Efendisi bildirilen hakikatlere uyuyor, sonra ümmetine anlatıyordu.

Ölüler dini değil sen de bilirsin ki bu din. / Diri doğmuş, dipdiri duracak durdukça zemin.

13.05.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (12.05.2007) - Şefkatin bedeli

  (11.05.2007) - İlâhî iltifat

  (10.05.2007) - Gayret sebebi

  (09.05.2007) - Her şey onu dinlerken

  (08.05.2007) - Sadakatin ölçüsü

  (07.05.2007) - Geçer akçe

  (06.05.2007) - Can boğaza gelmeden

  (05.05.2007) - Hakkın hatırı

  (04.05.2007) - Âhireti bir görseydik

  (03.05.2007) - Mücahitlerin sevabını kazanan kadın

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004