Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 10 Temmuz 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ali FERŞADOĞLU

Dini siyasete değil, siyaseti dine âlet etmek



Dine hizmet, birinci plânda siyasetle olamaz. İslâm tarihi boyunca da olmamış. Hattâ, Hz. Âdem (as) dahil, bütün peygamberler ve onların yolundan giden varisleri âlimler; siyaseti hizmetlerine esas yapmamışlar. Dine hizmet; imân, Kur’ân, ilim, fikir, ahlâk, eğitim, terbiye ile olur. Bunun da yolu, “dine imâle (meylettirmek) ve iltizama (taraftar olup yapışmaya) teşvik etmek ve dini vazifelerini hatırlatmaktan”1 ibarettir. Bu yolda da yegâne kuvvet, silâh, İslâmın kesin aklî, mantıkî ve ilmî delilleridir.2 Yoksa “siyasetin çirkef malzemeleri” değildir. Eğer, hakkı müdafaa için, kuvvet kullanılırsa zulme sebebiyet verilir.3 Yani hak, hukuk, din; haksızlık, zulüm ve zorbalıkla anlatılamaz, müdafaa edilemez.

* Mü’minlerin görevi, sadece gerçeği tebliğ, yalnız Kur’ân’a hizmettir. Herkese kabul ettirmek, sayıyı çoğaltmak gibi bir mükellefiyetleri yoktur. Rızây-ı İlâhî, sayıya değil, ihlâsa, samimiyete ve keyfiyete (kaliteye) bakar.4 Siyaset ise, ne pahasına olursa olsun sonuç almak ister. Bu ise, sayısız olumsuzlukları doğurur.

* Şeriat yüzde doksan dokuz ahlâk, ibadet, âhiret ve fazilete aittir. Yüzde bir nispetinde siyasete bakar; onu da ulü’l-emirler, yani idârecilikle ilgilenenler düşünmeli.5 Tıpkı, fırıncı, marangoz, doktor ve mühendislerin işlerini herkesin düşünmemesi gibi; siyâsî meseleleri de herkesin her an düşünmesi, takip etmesi, konuşması gerekmez.

* İbâdet ve duâ, Allah rızası için yapılır. Eğer başka bir maksat takip edilse, o ibâdet boşa gider. Elbette, ibadetin de bir çok hikmetleri, meyveleri vardır. Ama, kimse o meyveleri düşünerek ibadet etmez, etmemeli. Siyaset de, çıkar için değil, Allah rızası için yapılmalı. Şu halde şu üç usûlden elbette üçüncüsü tercih edilecektir:

1- Siyaseti dinsizliğe âlet,

2- Dini siyasete âlet,

3- Siyaseti dîne âlet.6

* Din nasihattan ibârettir. Siyaset ise, onu nasihatlikten çıkarır; âlet eder. Mümkün oldukça siyasetle iştigal etmemek, ondan kaçmak en sağlıklı usûldür. Eğer ilgilenmek kaçınılmaz olursa, “siyaset” dine âlet edilmeli. Zîrâ, din değil siyasete, başka menfaatlere de âlet edilemez. Din siyasete değil, siyaset dine hizmet edecek. O takdirde, siyaseti dinsizliğe âlet edenlere, dinin ulviyeti gösterilmiş olur.7

İlk iki şıkkın gayet zararlı ve muzır olduğunu herkes anlar. Müslüman, “siyaseti dine âlet” etmekten başka ne yapabilir? Hattâ değil siyaseti; (mü’min Allah için yaşadığına ve cihad-ı mânevî, yâni ilim, fikir, tebliğ, irşad ile vazifeli olduğuna göre) her şeyini, ticâretini de, malını da, bütün imkânlarını da dine âlet edecektir. Bu hususu, önemli bir politikacı, Eylül 1992 İl Müftüleri toplantısında, “Din siyasetin emrinde olmaz, siyaset dinin emrindedir”8 şeklinde kamuoyuna bir kaz daha açıklamıştı.

* Kur’ân ve hadîsçe haber verilen ve bütün peygamberlerin ve asırların Allah’a sığındığı Âhirzaman’ın dehşetli hâdiseleri içindeyiz. Şeytandan da Allah’a sığındığımız gibi, siyasetten de sığınmalıyız. Çünkü, Deccalizm, her tarafı kasıp kavuruyor. Ona, siyasetin malzemeleriyle değil, ancak imân ve Kur’ân nurlarıyla mukabele edilebilir.9 Zîrâ, felsefenin tahribatçı fikirlerini siyasetin günlük, değişken, hissî doneleri çürütemez, durduramaz; imân ve İslâm esaslarını izâh edip ortaya koyamaz.

Dipnotlar: 1- Sünûhat, Yeni Asya Neşriyat, s. 67.; 2- Hutbe-i Şâmiye, Yeni Asya Neşriyat, s. 99.; 3- Lem’âlar, s. 165-166.; 4- Divân-ı Harb-i Örfî, Yeni Asya Neşriyat, s. 28.; 5- Tarihçe-i Hayatı, s. 131.; 6. Emirdağ Lâhikası, Yeni Asya Neşriyat, s. 319.; 7- Metin Karabaşoğlu, Köprü, Bahar, 1995, s. 6.; 8- Kâzım Güleçyüz, Siyaset ve Din, Yeni Asya Neşriyat, İst. 1996, s. 66.; 9- Tarihçe-i Hayatı, s. 131.

10.07.2007

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (09.07.2007) - Siyasî tarafgirlik

  (07.07.2007) - “Demokratları iktidarda tutmalı” BOP’çuları değil!

  (06.07.2007) - Bediüzzaman ve propaganda

  (05.07.2007) - Siyaset yoluyla hizmet ve politik prensipler

  (04.07.2007) - İstibdat eşittir CHP, eşittir darbe, eşittir gerilik!

  (03.07.2007) - Ne diye AKP’nin peşinden gidilsin ki?

  (02.07.2007) - DP’nin mücadelesi, AKP’nin derdi!

  (30.06.2007) - Kimse değişmedi, demokratlar niye değişsin?

  (29.06.2007) - Müceddid ve siyaset

  (28.06.2007) - Risâle-i Nur, siyaset tabiblerinin de reçetesi

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004