Ankara’daki AB Büyükelçilikleri, yeni hükümet programına ilişkin inceleme ve değerlendirmeleri tamamladı. Hükümet programının çok spesifik olmamakla birlikte AB ve AB sürecine geniş referans yapılması olumlu bulundu. Üst düzey bir AB diplomatı da taahhüt edilen reformlar ile ilgili olarak da “Şimdi sözler, eyleme dönüşmeli. Artık Çankaya bahanesi yok” ifadesini kullandı.
Geçtiğimiz günlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan yeni hükümet programı, dikkatle inceleyen Ankara’daki AB büyükelçiliklerinin çoğu, çalışmalarını tamamladı. Programa ilişkin görüş ve değerlendirmelerini aktaran üst düzey bir AB diplomatı, şu noktalara vurgu yaptı:
*Hükümet programı, seçim programına göre, AB’yi ve AB sürecine daha çok gönderme yapıyor. Geniş bir referans yapılıyor. Bu olumludur.
*Programın bir çok unsurlarında AB çerçevesinden ölçü ve kılavuz olarak söz ediliyor. Önceki hükümet tarafından belirlenen ve 200 civarında yasa çıkarılması veya değiştirilmesini öngören “Yol Haritası”na net bir referans yapılıyor.
*“Sivil Anayasa” konusunda Kopenhag kriterleri kılavuz olarak kabul ediliyor.
*Programın çok spesifik değil, bazı alanlarda muğlaklık var. Ancak bu hükümet, başka bir partinin, şimdiye kadar muhalefette olan bir partinin hükümeti değil, önceki hükümetin devamı olduğu için tutum ve politikaları biliniyor. Önceki dönemde tamamlanmayan çok işler var. Bu nedenle kaldıkları yerden devam etmeleri gerekir.
*Hükümetin kişi başına gelirin 10 bin dolara çıkartılması veya “Sivil Anayasa” gibi programın spesifik hedeflerinin gerçekleşmesinde ilerleme sağlanıp sağlanmadığı kolayca çek edilebilecek.
“SİVİL ANAYASA İÇİN ULUSAL
KONSENSÜS LAZIM”
Hükümetin yeni dönemindeki başlıca hedeflerinden birini oluşturan “Sivil Anayasa” projesi, AB çevrelerinde olumlu karşılanıyor. Ancak, bu konudaki tartışmaları yakından izleyen AB diplomatları, “Anayasalara gelince, bir anayasa empoze edilemez. En iyisi, anayasa konusunda ulusal bir konsensüs sağlanmasıdır. Yeni anayasayı hazırlama süreci çok sağlıklı bir biçimde yürütülmeli” dediler.
AB büyükelçiliklerinin, yeni anayasa konusunda yapılan çalışmalar konusunda pek bir bilgisine sahip olmadıkları belirtilmekle birlikte yine de hükümeti cesaretlendirdiği ifade ediliyor.
ÇANKAYA KÖŞKÜ BAHANESİ ARTIK YOK
Öte yandan, yeni hükümetin, programını uygulama kararlığını göstermesinin öneminin vurgulandığı AB çevrelerinde yapılan değerlendirmelerde önceki hükümet döneminde reformların gecikmesi konusunda “Çankaya Köşkü” faktörünün öne sürüldüğü hatırlatılarak, artık bu faktörün ortadan kalktığına dikkat çekiliyor.
Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesi ile hükümetin, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in karşı çıkması nedeniyle geciken bazı reformların ise hızlı gerçekleştirme imkanına kavuştuğuna dikkat çekilen üst düzey AB diplomatı, “Şimdi sözler, eyleme dönüşmeli. Artık Çankaya bahanesi yok” şeklinde konuştu.
|