"Gerçekten" haber verir 06 Aralık 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Faruk ÇAKIR

‘Çatı’ya değil, ‘temel’e yatırım gerek



Şundan emin olunuz ki, yaşadığımız sıkıntıları ancak “Doğru İslâm ve İslâma lâyık doğruluk”la aşabiliriz. Bunun dışındaki bütün teklif ve çare arayışları çıkmaz sokaklarda sona erer. Zaten yakın tarihimiz buna şahittir.

Gerek İslâm dünyasında ve gerekse Türkiye’de, dindar insanların ‘çare’yi ‘temelde’ değil de, ‘çatı’da yapılacak değişikliklerde görmesi en büyük hata. ‘İnsan’ unsurunun doğru olmadığı bir yerde, işlerin doğru ve dürüst devam edebilmesi mümkün mü? Peki, ‘doğru insan’ı nasıl ortaya koyacağız? Elbette ki, ‘doğru İslâm’a uygun şekilde eğiterek, yani ‘temeli’ sağlam atarak.

“Dindar” bilinen siyasetçiler en büyük yanlışı bu noktada yapıyorlar. Türkiye’yi kendilerinin yönetmesinin, işlerin düzelmesine yeteceğini zannediyorlar. Oysa ‘salahat’ ile ‘maharet’in farklı şeyler olduğu ve idarede de ‘maharet’in tercih edilmesi gerektiği unutulmamalı. “Tek parti devri”nden sonraki siyasî hayat buna örnek olabilir. Hele hele 28 Şubat sürecinde ve sonrasında yaşananlar ‘din adına siyaset’in en başta dine ve dindarlara zarar verdiğini ortaya koydu.

Geçen gün, büyük çoğunluğu iktidar partisine oy vermiş/sempati duyan gazetecilerden oluşan bir toplantıdaki konuşmalara şahit olunca, Risâle-i Nur’un siyasette de ortaya koyduğu prensiplerin, ‘hayatın gerçekleriyle örtüştüğü’nü bir defa daha görmüş olduk. Bütün konuşmacılar, ‘para’ ve ‘iktidar’ın ‘dindar siyasetçiler’i bozduğu noktasında ittifak ettiler. Temiz siyaset için yola çıktıklarını ifade eden bir derneğin organize ettiği toplantıda yapılan konuşmalarda, iktidar partisinin ‘insan’ yetiştirme noktasında sınıfta kaldığı ifade edildi.

Bazı konuşmacılar da Bediüzzaman’ın ortaya koyduğu prensiplere ‘teslim olmak’ gerektiğini ifade ettiler ki, işin en can alıcı noktası buydu. Konuşmalarda, “Eğer başta Risâle-i Nurlar ve diğer ‘cemaat’ yapılanmaları olmasaydı, Türkiye’nin manevî krize sürüklenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu” da ifade edildi. Bazı konuşmacılar da mahallî idarelerdeki bozulmalara öyle örnekler verdi ki, ürkmemek ve üzülmemek mümkün değil!

Konuşmalardan ortaya çıkan ortak kanaati şöyle özetlemek mümkün: Her ‘iş’ mutlak surette ‘ehline/maharet sahibine’ verilmelidir. İktidar partisine mensup belediyeler, yolsuzluk konusunda sınıfta kaldı. Dolayısıyla ‘insan’a yatırım yapılmadı. ‘İktidar’ olmakla ‘muktedir’ olmak çok farklı, iktidardaki parti ‘muktedir’ olamadı.

Tekrar etmekte fayda var: Toplantıda konuşanların büyük çoğunluğu iktidar partisine destek vermiş medya mensuplarıydı.

Toplantıdaki bu değerlendirmelerden sonra Yayın Koordinatörümüz Abdullah Eraçıkbaş’la birlikte biz de, Üstad Bediüzzaman’ın dile getirdiği bazı tesbitleri mümkün olduğunca hatırlatmaya çalıştık. Bunlardan biri de, “On Altıncı Lem’a”daki “Üçüncü Meraklı Suâl”e verilen cevaptı. Hatırlanacağı üzere Bediüzzaman orada şöyle diyor: “(...) Baştakilerin başlarına akıl ve kalblerine îman versin, yeter. O vakit kendi kendine iş düzelir.”

Toplantının maksadı ‘mahallî idareler’i konuşmaktı, ama mecburen “Türkiye” konuşuldu. Zaten Türkiye’nin genel problemlerinden bağımsız bir şekilde ‘mahallî idareler’i konuşmak mümkün değil ki.

Yaşanan hadiseler Risâle-i Nur’daki tesbitleri doğruladı ve doğrulamaya da devam ediyor. İnşallah bu gerçeklerin görülmesi için daha fazla bedel ödemek durumunda kalmayız.

06.12.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (05.12.2008) - Mecliste bir başörtülü

  (04.12.2008) - Baykal ‘miras’ı reddedebilir mi?

  (03.12.2008) - Demokrasi paketi mi, yoksa kriz paketi mi?

  (02.12.2008) - İnsanlık için hangi sistem iyi olacak?

  (01.12.2008) - ‘Deri’ kavgası olmasın

  (30.11.2008) - En fecisi ‘güven’ kaybetmek

  (29.11.2008) - CHP’ye bir değil, iki mescid lâzım

  (28.11.2008) - Alış verişin ‘ruhu’na sahip çıkalım

  (27.11.2008) - Üniversiteye giremez, partiye girer!

  (26.11.2008) - Kim haklı çıktı

 
Ufo ısıtıcılar, infrared ısıtıcı, kumtel ısıtıcılar.
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır