"Gerçekten" haber verir 29 Aralık 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Şaban DÖĞEN

Güzelliklerin başlangıcı, bir dönüm noktası



Bugün Hicrî yıla giriyoruz. 1 Muharrem… Hz. Ömer (ra) zamanında Hicrî takvimin başlangıcı kabul edilen 622 Hicret yılının bu ilk günü bir dönüm noktası olarak tarihe geçti. İnsanlık nice göçler yaşamıştır, ama böylesini ikinci bir defa görmemiştir. Çünkü her yönüyle ibretli, hikmetli, sırlar yüklü bir göçtür.

Bir mü’minin hayatında en önemli mesele, Yaratıcının arzu ettiği, sevdiği, hoşnut olduğu tarzda bir hayat sürmektir.

Bunun için Mekkeli Müslümanlar her türlü sıkıntıyı, güçlüğü göğüsleyerek büyük bir fedâkârlıkla böyle bir hayatı yaşayabilmek için dişlerini sıktılar. Acı çektiler, çile çektiler. Bütün bunlar Allah için, Onun dinini yaşamak, rızasını kazanmak içindi. Bu uğurda neler yapılmazdı ki?

Gün geldi, baskılar arttı, hatta Hz. Peygamber’i (asm) öldürmeye kadar yeltendiler. Müslümanlar artık dinlerini serbetçe yaşayamaz hâle geldiler. Cenâb-ı Hak onlara daha fazla sıkıntı çektirmeyecekti. Bir çıkış yolu açtı. Dinlerini serbestçe yaşayabilecekleri bir yere, kendilerine kucak açan Medineli din kardeşlerinin yanlarına göç edeceklerdi.

İşte mallarını, mülklerini, her şeylerini Allah için bırakıp yollara düşen, Mekke’den Medine’ye hicret eden bu fedâkâr insanlara hicret eden anlamında Muhacir, onlara kucak açan Medineli Müslümanlara da yardımcılar anlamında Ensâr dendi.

Ensâr her şeylerini paylaşacak kadar tarihte ikinci bir benzerine rastlanmayan harika bir yardımlaşma ve dayanışma, Muhacirler de “Kardeşim, bana pazarın yolunu göster” diyecek kadar bir onurluluk göstermişlerdi.

Bu dayanışma, bu tutkunluk, bu kenetleşme, bu tek vücut olma, bu emsâlsiz kardeşlik birçok gelişmenin, inkişafın, fetihlerin, zaferlerin de mayasını teşkil edecek, İslâm ağacı meyvelerini verecekti.

Bu fetih akıl, kalp ve gönüllerin fethiydi. Mekke’nin katılaşmış nice kalpleri yumuşayacak, kilitli kapılarını kendi rızalarıyla açacaklardı.

Görünüşte Muhacirler yurtlarından çıkarılmışlardı. Ama bu kaynaşma sonucunda elde ettikleri güçle kısa zamanda bayrak edindikleri hakikatleri hızla neşredecek, bu nur Mekke dağlarında da doğacak, oranın karanlıklarını da aydınlatacaktı.

Bu bir yeni doğuştu. İslâm güneşi karşısında gözleri kamaşıp ona karşı gözlerini kapatanlar Medine’den doğan bu güneşin şefkatli ışıkları karşısında küfrün karanlığından bitap düşen gözlerini ona çevirecekler, ona teslim olup rahatlayacaklar, önceden yaptıklarına bin pişman olacaklardı. Işıktan hoşlanmayan yarasa ruhlular ise o güneşten kaçmaya devam edeceklerdi.

Aradan sekiz sene gibi kısa bir süre geçtikten sonra Mekke de, kilitli kapılarını, yurtlarında barındırmadıkları kahramanlara açacak, teslim olacaktı. O gün Muhacirler Allah için mallarını, mülklerini, yurtlarını terk etmiş, hicret etmişlerdi. Allah da onlara çok geçmeden bu fedâkârlıklarının mükâfatını şan şerefin yanında yurtlarını yeni baştan onlara ihsan etmekle verdi.

Bugünün Müslümanı, o şartlarda olmasa da yine Hicret anlamı taşıyacak imkânlara sahip. Allah Resûlü (asm), “Muhacir günahları terk edendir” buyararak bu kapıyı açık bırakıyor.

Hicrî yılınızı tebrik edip yeni yeni güzelliklere; ruh, kalp ve akıl fetihlerine vesile olmasını Cenâb-ı Haktan niyaz ederken Hicret ruhundan ziyadesiyle pay almayı temenni ediyorum.

29.12.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (28.12.2008) - Alman mühtedînin içine işleyen 'sözler'

  (27.12.2008) - Huzursuzluğunu İslâmla yendi

  (26.12.2008) - İhlâsla kılınan namaz

  (25.12.2008) - “Neyi önemsersen onu görürsün”

  (24.12.2008) - Mükâfatın büyüklüğü

  (23.12.2008) - İnsanların en hayırlısı kimdir?

  (22.12.2008) - “İnandım de ve dosdoğru ol”

  (20.12.2008) - Faiz belâsından kurtuluş yolunda

  (19.12.2008) - Mutlu olabilmek için

  (18.12.2008) - Peygamber sevgisiyle yaşamak

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır