26 Mayıs 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Sami CEBECİ

Mânâ-yı harfî


A+ | A-

“Kırk sene ömrümde, otuz sene tahsilimde yalnız dört kelime ile dört kelâm öğrendim... Kelimelerden maksat, mânâ-yı harfî, mânâ-yı ismî, niyet, nazardır. Şöyle ki: Cenâb-ı Hakk’ın masivasına, yani kâinata mânâ-yı harfiyle ve O'nun hesabına bakmak lâzımdır. Mânâ-yı ismiyle ve esbap hesabına bakmak hatâdır.” (M. Nuriye s. 84)

Büyük İslâm âlimi Bediüzzaman Hazretlerine âit olan bu tesbitler, bütün öğrendiklerinin rûhu, hülâsası ve özeti gibi görünüyor. Mahlûkâta, Yaratıcıları hesabına bakmak ilim olup, insanı mânen Allah’a yaklaştırırken, O’nunla bağlantısını koparıp kendi zatları hesabına bakmak, zâhiren ilim iken cehâlet olup insanı Allah’tan uzaklaştırarak inkâra kadar sürüklemeye sebep olur.

“Bu kâinatta yaratılan her şey en güzeldir. Ondan daha güzeli tasavvur bile edilemez” sözünü İmam-ı Gazâlî’ye söylettiren şu yüksek nizam ve emsâlsiz san'at, ancak “Ne güzel yapılmış, ne kadar mükemmel San'atkârına şahadet ve Esmâ-i Hüsnâsına delâlet ediyor!” demekle güzelleşir. “Ne güzel!” demekle, o güzelliğin zatlarından ve kendiliğinden olduğunu söylemek, o san'atlı varlıklardaki var olan gerçek güzelliği görmemek ve çirkinleştirmek anlamına gelir.

Risâle-i Nur eserlerinin, okuyucularına kazandırdığı çok şeylerden birisi ve en başta geleni, yaratılan her şeye mânâ-yı harfiyle ve Yaratıcı adına bakmak keyfiyetidir. Sebep ve sonuç ilişkisi içinde vukua gelen varlıklar ve olaylar, bu nazarla bakıldığı zaman, insanı esbap ve tabiat dalâletine sürükleyemez. Çünkü, sebepler ve sonuçlar ayrı ayrı yaratılan hakikatlerdir. “Aynı şartlar altında aynı sebepler, aynı sonuçları meydana getirir” şeklinde öğretilen bilgiler, bir safsatadan başka bir şey değildir. Zira, sebepler de, sonuçlar da İlâhî Kudret tarafından yaratılıyor. Allah o sebepler altında dilerse yaratır, dilemezse yaratmaz. Meselâ; geçen senenin mevsim ve iklim şartlarında zeytin, fındık ve fıstık gibi ağaçlar bol meyve verdikleri halde, bu senenin aynı şartları hazır olmasına rağmen meyve vermemektedir. Demek, şartlar ve sebepler birer bahanedir. Sonuçları yaratan ise, Âlemlerin Rabbidir. Kezâ; bir apartmanın yüksek katından düşen bir insan, genelde ölüme mâruz kalır. Ama, öyle zamanlar olur ki, onuncu kattan düşen bir insan birkaç kırıkla kurtulur. Kezâ; uçak düştüğü zaman içindeki insanlar normalde ölür. Fakat, bâzı uçak kazalarında birkaç kişinin sağ kurtulduğu görülür. Bir zaman uçağı düşen merhum Adnan Menderes’in sağ kurtulup, diğerlerinin ölmesi gibi.. Misâlleri çoğaltmak mümkün. Demek ki, aynı şartlar ve aynı sebepler altında, illâ aynı sonuçlar meydana gelmiyor.

Bu hakikate binâen, mevcudâta ve olaylara mânâ-yı harfî nazarıyla ve Allah hesabına bakmak lâzımdır. Kader ve Kudret-i İlâhî, sebep ve sonuca birden ve aynı anda taallûk eder. Bu açıdan bakıldığında, Ehl-i Sünnet inancına sahip olan bizler, bir şey vukua gelmeden kesin hüküm vermiyor ve susuyoruz. Meselâ; tüfekle bir adamın vurulması hadisesinde, Mutezile Mezhebine mensup olanlar “Atmasaydı, ölmeyecekti”; Cebriyeciler ise “Atsa da, atmasa da ölecekti. Çünkü, ölmesi takdir edilmiş” diyorlar. Burada, istikameti koruyanların, “Tüfek atmasaydı, ölmesi bizce meçhuldür” diyen Ehl-i Sünnet Ve’l-Cemaat olduğu anlaşılıyor.

Asya Nur Kültür Merkezinde bir saati aşkın bir sürede mânâ-yı harfî ile kâinata ve olaylara bakmanın iman ve itikat gereği olduğunu anlatan ve verdiği misâllerle seminerini zenginleştiren değerli konuşmacı Dr. Hakan Yalman, çok derin bir meseleyi kolaylıkla zihinlerimize nakşetti.

26.05.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (19.05.2010) - Altınşehir’de altın kalpli insanlar

  (12.05.2010) - Şevk bineği

  (22.04.2010) - Anlamsız ve zararlı duygular

  (14.04.2010) - Toparlanma süreci

  (07.04.2010) - Zübeyir Gündüzalp çizgisi

  (31.03.2010) - Gerçek ittihad ve ittifak

  (17.03.2010) - “Isparta kahramanları”

  (03.03.2010) - “İstişâre eden pişman olmaz”

  (24.02.2010) - Gülümseten ve düşündüren hatıralar

  (17.02.2010) - Bir çınar daha ebediyete göçtü


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.