22 Eylül 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

M. Latif SALİHOĞLU

Esrarengiz gelişmeler


A+ | A-

Doğu ve Güneydoğu Bölgelerimiz, endişe verici yeni birtakım gelişmelere gebe görünüyor. Mevlâ, neticesini hayra tebdil eylesin.

Bir yanda esrârengiz patlamalar, bir yanda siyasî ve ideolojik boykotlar, bir yandan da "örgüt içinde örgüt" gibi görünen muammalı geçişler, yeni bazı oyunların vizyona sokulduğu kanaatini güçlendiriyor

Hakkâri'de patlayan "katliâm mayını" olayı üzerindeki sis perdesi, bir türlü dağılmak bilmiyor.

Hadiseyi aydınlatmak bir yana, ne yazık ki dikkatleri çatallaştıracak ve zihinleri daha da bulandıracak bir bilgi kirliliği meydana saçılmış durumda.

Bu sebeple, yakın vadede karanlığı aydınlatacak bir gelişmeyi beklemek, altı boş bir iyimserlik hali olur.

Zira, cinayet odakları, bu zamanda işini gayet profesyonelce yapıyor.

Bunların ihalecilere, taşeronlara, tetikçilere harcadığı miktar otuz akçe kadar ise, kendini kamufle etmek ve izini kaybettirmek için yaptığı harcama en az yetmiş akçedir.

İşte, böylesi bir "arkurî dağ"ın üstünden yol geçirebilmek, ancak devletin birlik ve bütünlük halindeki imkânlarıyla mümkün olur.

Devletin siyasetiyle, istihbaratıyla ve güvenlik birimleriyle birlik–bütünlük halinde olup olmadığının göstergesi ise, bu gibi zorluklar karşısında elde edilen başarılar, ya da başarısızlıklardır.

* * *

İşlenen bu gibi cinayetlerde faillerinden çok, işi asıl plânlayanların ve azmettirenlerin hüviyeti önemli.

Hüviyeti belirleyecek olan da, yine devlet birimlerinin ve bilhassa siyasî iradenin vazifesi.

Bu nokta–i nazardan denilebilir ki: Sosyal hayatı ağırlaştıran ve siyasî istikrarı da bozmayı hedeflemiş görünen bu sıkıntının çözüm merkezi, devlet ve hükûmet merkezi olan Ankara'dır.

Esasında, mâzisi seksen yılı aşan mevcut sıkıntıların kaynağı da Ankara'dır.

Cumhuriyetin ilk yıllarında Ankara'da tanzim edilen ecnebi patentli reçeteler, zor kullanılarak halka dayatıldı. Direnmeler ise, en kanlı metotlarla kırılmaya çalışıldı... Ancak, zaman gösterdi ki, çağımızın en etkili silâhı, kuvvet ile şiddet eksenli politikalar değildir.

Eskiden, kimin kılıcı keskin ve kalbi katı ise, o kazanabiliyor veya üstünlük sağlayabiliyordu.

Fakat şimdi, kimin aklı keskin ve kalbi mülâyim ise, genel başarıya imza atacak olan da odur.

Ankara, geçmişte birinci yolu tercih etti ve çıkmaza girdi.

Yeni Ankara'nın, ikinci yolu tercih etmekten başka çaresi görünmüyor.

Tarihin yorumu 22 Eylül 1939

Depremin ertesi günü şarap fabrikası açtılar

Türkiye'deki deprem tarihinin en dikkat çeken dönemlerinden biri, 1939–45 tarihleri arasındaki 5–6 yıllık dönemdir.

O yıllarda, peşpeşe 20'den fazla yıkıcı zelzele hadisesi vuku buldu.

Bu zaman aralığı, dünya tarihi itibariyle de İkinci Dünya Harbinin yaşandığı yıllara tekabül ediyor.

Meseleye "kaderin fetvâsı" zâviyesinden bakılacak olursa, herhalde şunu söylemek mümkün:

1) Beşerin hata ve günahları o derece çeşitlenip ziyadeleşti ki, başlarına bir "harp belâsı"nın açılmasına sebebiyet verdi.

2) Türkiye ise, harp belâsı yerine yıkıcı sarsıntılara, yani şiddetli "arzî musibetler"e mâruz kaldı.

Zemin titriyor

Bahsini ettiğimiz dönemin en şiddetli depremi (7.1), 22 Eylül 1939'da İzmir Dikili'de yaşandı.

Ne fecî bir durum ki, İzmir'de can pazarı yaşanır ve Ege Bölgesi o gün kan ağlarken, depremin hemen ertesi günü (23 Eylül) resmî törenle Tekirdağ Şarap Fabrikasının açılışı yapıldı.

O karanlık devirde işlenen ferdî ve toplu günâhkârlıklar bir yana, yapılan zulümkârlıklar da had safhaya varmış durumdaydı.

Bir başka ifadeyle, yıllardır ezâ–cefâ çeken mazlûmların feryâdı çoğalmış, âhları yüksele yüksele tâ arşa kadar dayanmıştı.

İşte, ne aciptir ki, tam da böylesi bir zaman diliminde, arş–ı alâ hiddete geldi. Ülke genelinde kuraklık baş gösterdi. Her tarafta "kaht û galà" zuhur etmeye başladı.

Ve, eş zamanlı olarak zemini de bir titreme tuttu ki, medet yâ İlâhî!

Aynı yılın sonlarında başlamak üzere, İzmir'i 7.9 şiddetiyle Erzincan Zelzelesi takip etti.

Tarihte görülmedik ölçüde Erzincan'da yaşanan bu can ve mal telefatının ardından, zemin sıtmaya tutulmuşcasına titremeye devam etti. 1945 yılı başlarına kadar Niğde, Develi, Yozgat, Muğla, Erciş, Bigadiç, Sındırgı, Osmancık, Çorum, Niksar, Erbaa, Hendek, Tosya, Ladik, Gerede, Düzce, Mudurnu, Gediz, Ayvalık, Edremit ve Ceyhan'da yıkıcı ve ölümlü pek şiddetli depremler yaşandı.

Bütün bu yaşananların, elbette ki bir fizikî izahı vardır. Lâkin, başımıza gelen bu musibetlerin "mânevî lisan"ını da anlamak lâzım.

22.09.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (21.09.2010) - İsmail Hakkı'ydı; Hakk'ın hizmetkârıydı

  (17.09.2010) - CHP liderlerinin ortak kaderi

  (16.09.2010) - Gündemin öncelikli konuları

  (15.09.2010) - Suç duyurusu...

  (14.09.2010) - İki seçim arası iki referandum

  (08.09.2010) - Kaldıraçlarla yerinden sökmek

  (07.09.2010) - Sinekler, yahut küçücük kuşlar (2)

  (06.09.2010) - Sinekler, yahut küçücük kuşlar (1)

  (04.09.2010) - Mağlûp edilemeyen dehâ

  (03.09.2010) - Mücadele metodu


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.