03 Ekim 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Yasemin GÜLEÇYÜZ

Kendimize bir iyilik yapalım!


A+ | A-

“Önce ben!”

Her gün gazeteye gidip gelirken kullandığımız serviste umulmadık bir olay yaşadık geçenlerde. İstanbul trafiği malûmunuz. Bilmeyenlere ifade edeyim, kızdığınız birisine “İstanbul trafiğinde sıkışıp kalasın İnşâallah!” rahatlıkla diyebileceğiniz türden! Hele de akşam trafiği!

Şaka bir yana, sıkışan yolda yanımızdaki arabadan hışımla çıkan öfkeli adam, şoför mahallinde oturan ağabeyimizin kapalı camını küfürler savurarak, öfkeyle yumrukluyor. Ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz hepimiz. Adamın gözbebekleri iyice büyümüş, yüzü sinirden kıpkırmızı olmuş, boyun damarları belirgin, ağzından tükürükler saçarak söyleniyor. İstanbul “megaköy”, elinde silâhı olsa, neredeyse çıkarıp vuracak öyle bir hâl! Karşısındaki kişi babası, hatta neredeyse dedesi yaşında! İçerde bulunan beyler, arabadan inip sakinleştirmeye çalışınca, kalabalığı ve papucun pahalıya mal olacağını fark ediyor. Kendisi tek kişi. Boş bıraktığı küçük minibüsüne söylene söylene dönüyor. Olayı kare kare gözlemleyen biri olarak, “Aynen hayvanlar gibi!” diye geçiriyorum içimden… Meselenin şoförümüz yol vermediği için çıktığını sonradan anlıyoruz. Sıkışan trafikte ne yoluysa artık!

Maksadım, İstanbul trafiğini anlatmak değil elbette. Herkes “Önce ben!” dâvâsında. İstediği olmayınca, öfkeden neredeyse kuduruyor! Bunun en bariz görüldüğü sahnelerden bir tanesi ise trafik!

Duygu kontrol eğitimleri

Günümüzde artık, öfkeyi kontrol edebilmek için seminer ve kurslar düzenleniyor. Mahkemelerin bazen, suçlulara “öfke kontrol kursları”na gitme cezası verdiğini de okumaktayız gazetelerden.

Geçenlerde gözüme takılan bir dizi filmde aile fertleri birbirlerine öfkelendikçe, derin bir nefes alıp ellerini göğüslerine vuruyorlardı. Uzak Doğu menşeli rahatlama tekniği dersleri almışlardı. İki büyük nokta oluşturacak tarzda birleştirdikleri parmakuçlarını rahmetli babaannemin “iman tahtası” dediği bölgeye “Omm!” diyerek sıkça vuruyorlardı. Güldüm… Aileiçi şiddet olayları malûmunuz. Öfkeyi kontrol gerek!

Akşamleyin kızım anlatıyor. “Anne öğretmenimiz sınıfa girdi. Bir şeye sinirlenmişti galiba. Bize ‘Öfkenizi kontrol için içinizden birden ona kadar sayın. Oturuyorsanız kalkın. Ayaktaysanız oturun!’ dedi….” Söylediklerini gülümseyerek dinliyorum. Okullardaki çocuklar da öfkeli, onlara da eğitim gerek tabiî!

Bu satırları yazarken öfke ve kontrolü ile ilgili örnekler zihnimde uzayıp gidiyor…

Peygamberlerin eğitimi

Öfke duygusunu hepimiz tanıyoruz, zira dünyaya gönderilirken içimize yerleştirilmiş. Ben de kızdığımda söyleniyorum. Ama uyguladığım tekniklerin çoğunu aslında çocukluğumda öğrendiğimi fark ediyorum. Genelde yanında büyüdüğüm babaannemden öğrendiğim teknikler bunlar. Çocuk gördüklerini, yaşadıklarını öğreniyor. “Edepsiz! Allah ıslâh etsin!, Allahümme sâbirîn, Hasbünallah” gibi çoğunlukla kaynağını Kur’ân’dan alan sözler ya da “Büyük bir zata sormuşlar ‘Edebi kimden öğrendin?’ ‘Edebsizden!’” gibi mini hikâyeler… Çocukluğumdaki bu mini hikâyeciklerin kaynağını aslında, Şeyh Sadi’nin Bostan ve Gülistan’ından aldığını öğreneli fazla zaman olmadı!

Kur’ân’da ve Peygamberimizin (asm) eğitiminde duyguların kontrolü ile ilgili bir çok teknik var! Hepsi de kaynağını “benlik” duygusundan alan nefsânî hisleri dizginleme, “Heva’ya değil, Hüda’ya yöneltme” hedefinde!

Bütün semâvî dinlerde bugün uzmanların “empati” diye isimlendirdiği diğergâmlık, merhamet, hürmet, muhabbet, şefkatle yoğrulmuş bir nezaket, temel eğitim olarak bulunmakta. Beşerin yaradılışına yerleştirilmiş nefsanî duyguları eğitmek için gönderilen peygamberler inananlara dünya sarayının Sahibini, kurallarını, ölüm ve ölüm sonrasını anlatırken diğergamlık, merhamet eğitimlerini de vermişler.

“Önce ben!” duygusundan kaynaklanan halleri kontrol edecek tekniklerden en önemlisi, insanda yerleştirilen iyi duyguları inkişaf ettirmek şüphesiz. İşte bugün tahrip edilse de bütün peygamberlere verilen vazifelerden biri bu!

Bilimsel araştırmalar

“Semavi” hükümlerin unutturulmaya, yerine “arzî”lerinin konulmaya çalışıldığı günümüzde bilim bugün diğergamlık, merhamet, hürmet, şefkat duygularını araştırıyor. Araştırma neticeleri ilginç:

-Kötü hislerle hareket etmek, önce kişinin kendisine zarar veriyor. Hatta düşünce boyutunda bile böyle. İyimser olanların daha az hastalandıkları bugün ilmin tesbit ettiği bir netice! İyimserlerin bağışıklık sistemleri daha güçlü, hastalıklara karşı dayanıklılar. Zira sinir sistemi ile kemik iliklerinin ürettiği antikor arasında sağlam bir bağlantı var! Sinirlerine hâkim olmakla, öncelikle kendinize iyilik yapmış oluyorsunuz!

-Merhamet, şefkat, acıma gibi duygular mutluluk hormonları salgılatıyor. Hatta merhamet duygusu uyandıran hikâyeler dinlemek bile kişinin beyninde mutlulukla ilgili beyin bölgesi alanlarını harekete geçiriyor. Buradan yola çıkarak mutlu olmak istiyorsanız şefkat duygusunu geliştirmelisiniz diyebiliriz!

-Çocuklukları şefkat ve sevgiden yoksun olarak geçen yetişkinlerin gergin ve stresli bir hayat sürmekten kaynaklanan kalp, şeker, tansiyon ve psikosomatik hastalıklara daha çok yakalandıkları tesbit edilmiş. Yani hem ruh, hem beden sağlığı için yaratılışımızdaki iyi hisleri geliştirmeye çalışmamız gerekiyor!

-Empati kuramayan, diğergam olamayan insanın hürmet, merhamet, şefkat hisleri gelişemiyor! Empati yardımlaşmayı da beraberinde getiriyor! Çocukluk döneminde geliştirilen bir empati duygusu, şefkatli bir yetişkin anlamına geliyor!

Bugün şiddetin yoğun yaşandığı Batı toplumlarında, özellikle Amerika’da şefkat eğitimlerinden bahsetmek mümkün. Sözgelimi artan suç oranlarını azaltmak için, okulu bitiren gençlere “toplum hizmeti” adı altında kırk saat yoksullara yardım etme şartı konulmuş. Bu hizmeti tamamlamayanlara diplomaları verilmiyor!

En son okuduğum 28 Eylül 2010 tarihini taşıyan haber, ABD’de Wisconsin-Madison Üniversitesindeki ilginç araştırma ile ilgiliydi. Üniversite, empati, nezaket ve merhamet duygularının beyinde nasıl yer edindiği ve ne şekilde geliştirilebileceğini araştıracaktı. Bu araştırma için yüklü bir bağış almışlardı. Kimden mi? Tibet’in manevî lideri Dalai Lama’dan...

İçselleştirilmiş

şefkat dersleri

Kur’ân ve Peygamberimizin (asm) eğitim derslerini günümüzün yaygın tabiriyle “içselleştirerek” anlatan Risâle-i Nur’un şefkat duygusunu keşfedip geliştirmekle ilgili çok tesbitleri var!

Keşfetmemizi bekliyor!

03.10.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (26.09.2010) - Avrupa’da tesettür tartışmaları

  (19.09.2010) - “Şefkat kahramanları” dizisi biterken…

  (22.08.2010) - Şefkat kahramanlarından Naile Özer (3)

  (15.08.2010) - Naile Özer (2) (1937–10 Mart 2002)

  (08.08.2010) - Şefkat kahramanları (28)

  (01.08.2010) - Şefkat kahramanları (27) Nafiye Başyiğit (1908-3 Aralık 1999)

  (25.07.2010) - Şefkat Kahramanları (26) Hesna Şener (1903– 22 Temmuz 1975)

  (18.07.2010) - Şefkat kahramanları-25

  (11.07.2010) - Şefkat kahramanları-24

  (04.07.2010) - Şefkat kahramanları (23)


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  YENİ ASYA NEŞRİYAT

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.