"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hakaik-ı nisbiyeyi bilemezsek şaşırır mıyız?

Ali FERŞADOĞLU
13 Ekim 2022, Perşembe
Bir şeyin aslı, esası, mâhiyeti, doğrusu hakikattir. Hakaik-ı nisbiye ise, göreceli, izafî, yani zamana, mekâna, duruma, şarta, kişiye göre değişen gerçeklerdir.

Eğer hakikat ile hakaik-ı nisbiyeyi anlamaz, birbirinden tefrik edemez ve toptancılık yaparsak şaşırır, şaşırtırız, yanılır, yanıltırız, yanlış yapar, perişan olur, perişan ederiz.  

“Kur’ân, sâlihatı mutlak, müphem bırakıyor. Çünkü ahlâk ve faziletler, hüsün ve hayır çoğu nisbîdirler. Neviden nev’e geçtikçe değişir. Sınıftan sınıfa nâzil oldukça ayrılır. Mahalden mahalle tebdil-i mekân ettikçe başkalaşır. Cihet muhtelif olsa muhtelif olur. Fertten cemaate, şahıstan millete çıktıkça mâhiyeti değişir.” (Sünuhat, s. 19.) Dolayısıyla bazı hükümler şartlara, durumlara, zaman ve mekâna göre farklılık arzedebilir.

Su hakikattir. Eksi derecelerde donar, adı kar, buz; 100 derecede kaynarsa buhar olur! Sağ-sol, alt-üst hakikattir. Ama karşı tarafa geçerseniz sağ dediğiniz sol, sol dediğiniz yön sağ olur. Birinci kat, zeminden üst, ikinci kattan alt olur! Eski zamanda kılıçla silahlı cihad lazımdı, şimdi kalem, ilim ile cihad-ı manevî. Arabistan çöllerinde ince giyinmek farz, kutuplarda kalın! İslam şartları uygulamada bazı Müslümanlara beş, bazılarına üçtür! (Fakir zekat ve hac, bazılarına farz değil!) Avrupa, ikidir: İsevî din-i hakikisinden ve İslamiyetten istifade ile hak, hürriyet, adalet, medeniyet, refah ile faydalı sanatlara çalışan 1. Avrupa ve hayatı çarpışma, menfaatine göre her şeyi mübah kabul edip felsefeden beslenen 2. Avrupa! İki çizgi farz etmek mecazî bir hakikattir. Ancak durum, duruş, şart, mekân ve zamana göre kıyaslanırsa onlarca nisbî hakikat, alternatif gerçekler ortaya çıkar: İki doğru çizgi artı, çarpı, eşittir olur, “T, L, V Avrapça V (7), 8” olur… 6 rakamı, karşıdan bakana 9’dur!.. 

Mezhepler, hakaik-ı nisbiyeye göre farklı uygulanır. Uzun zaman susuz kalmış birisine su vermek farz, vacib; ameliyat olmuş, trafik kazası geçirmiş birisine vermek haram; terli birisine mekruhtur; normal susayana müstehaptır, ilâ âhir…

Aynen bunun gibi eski zamanın şartlarına göre verilen bazı fetvalar şimdi geçersiz kalabilir. Onları dayatmak taassubun yanında zarardır. Bir zaman, bir bölge, bir toplum için şart ve zarurî olan bir hüküm, bu zaman ve başkasına uygun olmayabilir. Zaten içtihad, Kur’ân ve Sünnet-i Seniyye’den hüküm çıkarmak ve tecdid, asliyetini muhafaza ile şartlara uyarlayarak yenilemek bunun için vardır. Hakaik-ı nisbiye gelişmez, zâhire göre hükmedilirse vartalara, problem ve gerginliklere düşülür, en yakınlar bile ötekileştirilir.

Okunma Sayısı: 1037
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı