“Mevt” kavramı mana itibariyle ‘ölüm’ kelimesine karşılık gelmektedir.
Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri Risale-i Nurlar’da mevt kavramını “tebdil-i câme (elbise değiştirme), sicinden (zindandan) bostana çıkmak, tebdil-i mekân, ıtlak-ı ruh (ruhun serbest bırakılması), hayat vazifesinden terhis, tahvil-i vücud (vücudun bir başka hale girmesi), hayat-ı bâkiyenin mukaddimesi” gibi veciz ifadelerle açıklamaktadır. Aynı zamanda İşârâtü’l-İ’caz adlı eserinde Bakara Sûresi’nin tefsirini yaparken 28. ayetin ‘mevtin de hayat gibi mahlûk olduğuna, mevtin idam ve adem-i mahz olmadığına delâlet ettiğini’ söylemektedir. “Mevt, ancak ruhun ceset kafesinden çıkmasıyla tebdil-i mekân etmesinden ibarettir.”
“Mevt, tebdil-i câmedir, ya tahvil-i mekândır; sicinden bostana çıkar.” 1
Risale-i Nurlar’ın daha birçok yerinde mevtin tebdil-i mekân olmasına vurgu yapılması, çoğumuzun bildiği “Tebdil-i mekânda ferahlık vardır” sözünün bu minvalde çıkmış olabileceğini düşündürmekte ve mevtle birlikte yapılan mekan değişikliğinin ferahlığını imanlı kalplere serpmektedir.
Dipnot:
1. Sözler s. 802.