Bediüzzaman Said Nursî’yi vefatının 62. yıldönümünde rahmetle yad ediyoruz...
Çağdaş düşünürlerden Faslı bilim adamı Prof. Dr. Taha Abdurrahman:
Risale-i Nur’un diğer yönleri yanında bir başka kayda değer özelliğine, düşünce dünyasında yaptığı büyük devrime dikkat çekiyor: “Bazı Batılı filozoflar, her şeyin merkezine aklı aldılar ve sadece aklın ürünü olan hususlara itibar ettiler. Hatta bu hususta öyle ileri gittiler ki, Kur’ân ve İncil gibi semavî kitapları ve temsil ettikleri dinleri de aklın etrafında dönen diğer eşya arasına katarak aklî sistem içinde onlara bir tanım getirdiler. Yani, tıpkı eski insanların dünyayı sabit sanıp güneşin de onun etrafında döndüğünü düşündükleri gibi, aklı sabit kabul ederek semavî kitap ve dinleri onun etrafında gezdirdiler.
İşte Bediüzzaman, Risale-i Nur düşünce dünyasındaki bu gidişatı olması gereken mecraya çevirdi. Tıpkı Kopernik’in ‘Dünyanın sabit olduğu, güneşin dünya etrafında döndüğü’ şeklindeki eski görüşü ortadan kaldırıp; onun ye-rine, dünyanın hem kendi etrafında, hem güneşin etrafında döndüğünü’ ispat etmesi gibi, Bediüzzaman da Risale-i Nur ile düşünce dünyasında benzer bir inkılâp yaptı. ‘İnsanın düşünce dünyası sabit olamaz. Düşünce dünyası hem kendi ekseni etrafında döner, hem de vahiy güneşinin etrafında döner’ diyerek insan düşüncesinin olması gereken asıl yerini tesbit etmiş, aklı yalnızlık ve karanlıktan kurtararak aydınlatmış ve rahatlatmıştır.”