"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

FETHULLAH GÜLEN: Hüsn-ü zannımızın kurbanı olduk

01 Aralık 2013, Pazar
Fethullah Gülen, herkul.org’da yayınlanan son sohbetinde MGK’nın gündemdeki 2004 kararlarını değerlendirirken, şimdi yapılanların o kararların devamı olduğunu belirterek, “Bir yönüyle hep hüsn-ü zannımızın kurbanı olduk, bu mevzuda defaatle boğazlandık” dedi. Gülen, “Kuvvet bende diye, ben herşeyi yaparım mülahazası çok defa insanı nâhak şeylere sevk edebilir” şeklinde konuştu.

Hüsn-ü zannımızın kurbanı olduk

Fethullah Gülen Hocaefendi, Herkul.org’da yayınlanan sohbetinde gündemde olan MGK’nın 2004’deki kararlarını değerlendirdi. Sohbetinde hüsn-ü zan konusuna değinen Gülen, 2004’deki MGK’da alınan karar hakkında “Her şeye rağmen ben düşünüyorum; ‘Acaba bunu bile nasıl bir hüsn-ü zan yorumuna bağlayabilirim?’ Bir şey bulamadım şu ana kadar” diye konuştu.

Fethullah Gülen Hocaefendi’nin son değerlendirmeleri şöyle:

* Bir yönüyle hep hüsn-ü zannımızın kurbanı olduk. “Bu mevzuda defaatle boğazlandık” diyebiliriz. Ama hüsn-ü zan mümkün oldukça, hüsn-ü zan etmek ve hüsn-ü zanna kilitlenmek lâzım.

Fakat yine bir hadisin ifadesiyle, “Bir mü’min bir delikten bir defa ısırılır.” Hüsn-ü zan ettiğimiz şeylerde sürekli negatif bir kısım tavır ve davranışlarla karşı karşıya kaldıysak, bu defa Hazreti Pir’in verdiği ölçüler çerçevesinde, “hüsn-ü zan, adem-i itimat.” Başkaları hakkında kötü düşünmeme, elden geldiğince en olumsuz şeyleri bile iyiye yorumlama ve makul birer mahmil bulma; “ihtimal ki şundan dolayı yapmıştır” deme…

* 2004’te de bir dayatma olmuş. Eğer daha sonra birileri tarafından “Ben kaç defa bu mevzuda bakanları değiştirdim, bu işi yapın filan diye…” Sürç-ü lisan kabilinden mi, sağlam mülâhazaya alamama kabilinden mi, bu mesele böyle tekerrür edip durmasaydı.. o gün alınan kararların bir sonucu olarak, bugün bu meselenin üzerine gelme duygusu olmasaydı.. maşerî vicdanda böyle algılanma olmasaydı.. Bütün maşerî vicdan meseleyi şimdi öyle algılıyor; “Demek ki o zaman öyle karar verilmiş, sonra ardarda bunlar sürekli, o mevzudaki vazifelileri değiştirerek hep bu işin üzerine gitmişler” şeklinde.. Ama bunlar denmeseydi, hüsn-ü zannımın gereği şuydu: “Bu mesele konjonktüreldi. O günün şartlarını bilmiyoruz, hadisenin içinde değildik ki biz o hadiseyi arka planıyla görelim, felsefesiyle değerlendirelim.” derdim. Devamı, temadisi olmasaydı, meseleye öyle bakardım. Ama o mevzuyu te’yid eder mahiyette beyanların verilmesiyle, öyle bir mesele karşısında, maşerî vicdan karşısında da bana diyecek bir şey kalmıyor.

Her şeye rağmen ben düşünüyorum; “Acaba bunu bile nasıl bir hüsn-ü zan yorumuna bağlayabilirim?” Bir şey bulamadım şu ana kadar…

* Kuvvet hakta olmalı, hak kuvvette değil. Kuvvet hakka tâbi olmalı. Kuvvetin en önemli derinliği, hakkı temsil etmesine bağlıdır. “Kuvvet bende!..” diye, “ben her şeyi yaparım” mülâhazası çok defa insanı nâhak şeylere sevk edebilir.”
Okunma Sayısı: 2481
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Erhan Kırmızı

    1.12.2013 00:00:00

    Hükümet 2004’deki MGK kararına imza atmasının altından kalkamaz

    Hoca Efendi ve cemaati eleştiriyoruz. Risaleleri sadeleştirdiği için tokat yiyor diye. Bu söylediğimiz hakikatın ta kendisidir. Ama Hoca Efendi ve cemaatinin tokada müstahak olması bu konuda hükümetin 2004 yılında MGK kararına imza atmasını temize çıkaramaz. Niye temize çıkaramaz? Çünkü AK Partililer Erbakan’ı 28 Şubat kararlarına direnmediği için hep eleştirip durmuşlardır. Fakat sonra ortaya çıktı ki aslında Erbakan çok şanlı ve cesaretli bir direnişte bulunmuş. MGK sivilleştikten sonra hangi cebir başbakana ve AK partililere bu kararı imzalamaya icbar etti. Biz Başbakanı hep eğilmez ve bükülmez olarak tanımıştık. Gerekçesi ne olursa olsun 2004 yılındaki MGK kararına imza atmış olması onun karizmasına ciddi bir darbe vurur.

    İslam tarihi boyunca yönetimler tarikat ve dini toplulukların nüfuzundan hep çekinmiş ve sindirmeye çalışmışlardır. Bunu kendi inisiyatifleriyle yapmışlardır. Başbakan cemaati kendi inisiyatifiyle sindirecek olsaydı bu da İslam tarihindeki benzer olaylardan birisidir derdik normal karşılardık. Zaten önceki yazılarımda cemaat dersaneler konusunda hükümete itaat etmelidir demiştim. Fakat bu 2004 hadisesi işin rengini değiştirdi. Kafamızda ciddi şayibeler uyandırdı. Bu konuda hükümetten daha ciddi ve ikna edici açıklama bekliyoruz.

  • Hayreddin Sakar

    1.12.2013 00:00:00

    Sayin Fettullah Hoca, Üstad Bediüzzeman Hazretlerine ne zamana kadar adini zikretmeden Pir mir demeye devam edecek dogrusu merak ediyorum...

  • Sezai Mumcu

    1.12.2013 00:00:00

    Bu yorumu yazmak istemezdim ama...

    Grubun faaliyetlerini saksaklayan devlet ricalinin o isterse Türkiye’ye geri gelebilir demesine itimat etmeyerek gelmemesi iyi bir kararmis zira siyasal islamcilik ile gel deyip Kemalizm topuzunu vurmak gündemdeymis.

    Ilerleyen zaman gösterdi ki destekledikleri siyasal islamcilar Kemalizmin ömrünü   uzatan en etkili Kemalizm muhibleri olup boy gösterdiler.

    Gayretullaha dokunuyorsunuz, belalari afetleri kendinize celbetmekle, kurunun yaninda yasin da yanmasina göz yumuyorsunuz.

    Gelin sade denilen, saadetten uzak uydurmalarla aziz ve muhterem müellifin hukukunu cignemeyi geri cekin.

  • Pir

    1.12.2013 00:00:00

    Sayın hayreddin sakar lığın üstünde. Bediüzzaman yazmasını öğrensen iyi olur.

  • Pir

    1.12.2013 00:00:00

    Sayın editörü. Sizide tebrik ediyorum. Bari oraya işime gelen yorumu yap. Diye bir not düştü ona göre yazalım.

  • mustafa pehlivan

    1.12.2013 00:00:00

    hadisi şerifde deniliyor ki, hakiki alim, zalim idareci karşısında gerçeği hiç çekinmeden haykıran kişidir. hoca efendi acaba zalim idarecilere sus pus yaparken, sesini çıkarmazken, şimdi menfaatine dokunuldu diye (dersaneler kapatılır diye) vavella edip çırpınmaya başlıyor. bu nasıl hoca efendilip anlamak zor...

  • davam benim

    1.12.2013 00:00:00

    şimdi 2004 ki belgede yalnız bir meşrebi değil bütün daireye karşı bir eylem planı esasın da hocaefendi cenahına karşı yapılan bir hadise gibi görünsede onların şuan itibariyle en öne çıkanı olması sebebi.Bunun yanın da bütün daireye karşı bir hamle gibi görüyorum.Bu gün okullara paralel diye kapatılacak dershaner, meselenin ilk halkası gibi, devamın da öğrenci evlerinin geleceği sinyalleri var

  • sayin sakar’a

    1.12.2013 00:00:00

    Sayin sakar ’pir’ nedemek bilmiyosun heralde.cahilligin bu kadari.yakasini birakin hoca efendinin.duaniz yok bari engel olmayin

  • hakan kagan

    1.12.2013 00:00:00

    Arkadaşlar biraz insaf etmek lazım Başbakan imzalı her türlü irtica,eylem vs diye tamim imzalı yayınlandı geçenlerde..kıyamet koparılacak bir şey yok..Gülen her zaman ki gibi menfaatine yönelik manevralarını yapıyor..

  • vatandaş

    1.12.2013 00:00:00

    kimse havanda su dövmesin MGK kararlarını kimse şu durumda konuşamaz çünki zaman müsade etmiyor anca dava konusu olursa mahkeme kararıyla açılır zaman derken gazeteyi kast etmedim yani yasa buna müsade etmiyor beli bir seneden sonra onun için kimse aklı evvellik yapmasın gıybet etmesin icratlar ortada herkes hür konuşmalarınızdan belli düne kadar evde namaz kılınmasını uygun görüyorlardı

  • Ahmet Faruk Çarıkcıoğlu

    1.12.2013 00:00:00

    Nur cemaati Fethullah Güleni artık dışlamalıdır. Yoksa çok ciddi bir şekilde nurları politize edip kullanıyorlar. Yeni Asya gazeteside bu nur postuna bürünmüş insanlara karşı tavrını takınmalıdır. İş işten geçmeden. Yazık olmadan bu ülkeye.

  • CENGİZ SELÇUK

    1.12.2013 00:00:00

    Allah hepinize basiret ve selamet versin ne acaip yorumlar versin hani nerdi ittihad-ı İslam

  • Behlüldane Güven

    1.12.2013 00:00:00

    Cemaatin hataları, eksikleri olabilir. Ancak yıllardan beri müthiş bir hizmet yaptılar. İman hakikatlerini dünyanın her yerine götürdüler. Bir çok insanın hidayetine vesile oluyorlar Allah (CC) onların hizmetlerini çok geliştirdi. Mensuplarının büyük çoğunlüğu ihlas ve takva sahibi, üstad hazretlerini çok seviyorlar. Şimdi hizmetlerlerine zarar verilmek isteniyor ve haksızlığa uğratılıyorlarsa buna hep beraber karşı çıkmak ve onlara bu hususta destek olmak lazım. Malum haksızlık karşısında susan dilsiz şeytan gibidir.
         Gıybet yapanlara gelince Allah onların cezasını verir ve verecektir.

  • Ahmet CEYLAN

    1.12.2013 00:00:00

    İslam ikliminin parladığı şu anda,mazlum milletlerin bile medet umduğu Türkiye Cumhuriyetinde kardeşliklere keder, hak sahibi müslüman milletlere ve aziz milletimize zarar verecek anlayış düşünce içerisinde,islam önderlerinin yöneticilerine yöneticilerin kanaat önderi ve miletini küstürecek her türlü davranış,hareketlerine dikkat etmelerini şiddetle bekliyor.Kişisel çıkarlar yerine Türk Milletinin bekası ve islam ümmetinin dirilişi ön planda tutulmalıdır.Bu davranışları Allah hakkı,Kur’an ve Peymaberiz efendimiz hakkı için sizlerden istiyoruz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı