Yeni Asya ve Euro Nur TV’nin birlikte düzenlediği online panelde “Dünyada Risale-i Nur ve Bediüzzaman Said Nursi” konuşuldu. Program yoğun ilgiyle takip edildi.
Haber: Nurseza Parlakoğlu
Cenk Çalık’ın moderatörlüğünde gerçekleşen ve İzzet Atik, Mevlüt Kurnaz, Nejat Eren, Fatih Yargı, İslam Yaşar, Kâzım Güleçyüz ve Şükrü Bulut’un konuşma yaptığı, Prof. Dr. Mahmut Kaplan’ın da bir şiirini okuduğu programda, Avustralya Nur Vakfının hizmetlerin anlatıldığı ve Almanya’da Üstadla ilgili olarak hazırlanan sinevizyon gösterileri paylaşıldı. Program beğeni ve takdirle izlendi.
***
Bütün insanlığa mesaj
“Dünyada Risale-i Nur ve Bediüzzaman Said Nursî” online panel 28 Mart 2021 Pazar günü online olarak yapıldı ve Euro Nur TV’nin sosyal medya hesaplarından yayınlandı. Büyük ilgi gören programa bazı izleyiciler anlık yorumlarıyla katkıda bulundu.

Mustafa Başkarcı’nın Kur’ân tilâvetiyle başlayan programın açılış konuşması Yeni Asya Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Atik yaptı.

Konuşmasında Bediüzzaman Hazretleri’nin Medresetüzzehra projesine dikkat çeken İzzet Atik, Üstad’ın projesinin yarım kaldığını, fakat Nur Talebeleri tarafından bu projenin dünyanın dört bir yanında şubelerinin binlerce olarak kurulduğunu söyledi. Atik, “Umumî barışın tesisi noktasında evlerde, medreselerde bu hakikatlerin neşrine devam ediyoruz. Yaptığımız programların Kur’ân hakikatlerinin bütün dünyaya yayılmasını netice vereceğini umuyoruz” dedi.

İkinci konuşmacı ise Avrupa Nur Cemaati Sekreteri Mevlüt Kurnaz oldu. Kurnaz şöyle konuştu: “Hz. İsa’nın (asm) şahs-ı manevisini temsil eden Avrupa’da Risale-i Nur’un izlerine I. Dünya Savaşı’ndan itibaren insanlık müşahhas olarak rastlamaya başlamış. Risale-i Nurlar’ın düşünce olarak artık günümüzdeki çoğu dinî ve felsefî toplantılara bazen direkt, bazen dolaylı olarak rengini yansıttığını söyleyebiliriz. Avrupa diasporasındaki çoğu Müslümanların kütüphanelerini süsleyen Nurlar’ın birçok cemaat mensubunun başucu kitapları haline geldiğini de söyleyebiliriz. Avrupa kilisesinin de Risale-i Nurlar edindiğini, birçok bilimsel çalışmalarda yararlandığını da ortaya çıkan ürünlerden öğreniyoruz. Bazı üniversitelerdeki ilim adamlarının bu konulardaki araştırmaları, makale ve seminerler de bu iddiamızı ispat edecek mahiyettedir.”

YUHİB, BEDİÜZZAMAN’I TANITIYOR
Programın yurtiçinde Van’dan Edirne’ye, Trabzon’dan Şırnak’a yurtdışında ise Avustralya’dan Amerika’ya, Almanya’dan Norveç’e, Avusturya’dan İngiltere, İsveç, Malezya’ya kadar dinlendiğine dikkat çekerek konuşmasına başlayan Yurtdışı Hizmetler Birliği (YUHİB) Sekreteri ve Yeni Asya Gazetesi Yazarı Nejat Eren, YUHİB hizmetleri ile ilgili bilgi verdi. Eren, YUHİB’in amacını şu şekilde açıkladı: “Bu muhteşem Risale-i Nur Külliyatı’nı ve muhteşem Üstad’ı dünyaya tanıtmak. Dünyanın küçük bir köy haline geldiği muazzam tarifini yapan tek insan Üstad Hazretleridir. Bu açıdan dünyaya bakmak lâzım geldiğini bir defa da hatırlatarak hizmetlerimizi organize etmede fayda olduğunu düşünüyoruz.”

İTTİHAD-I İSLÂM İÇİN GAYRET
Yeni Asya Yönetim Kurulu Üyesi ve Avustralya Nur Vakfı Temsilcimiz Fatih Yargı ise, Avustralya Nur Vakfı’nın çalışmaları hakkında bilgi verdi. Yeni Asya Vakfı ile birlikte gerçekleştirilen Kurban bağışı kampanyalarından bahseden Yargı, Ramazan ayında da Bangladeş, Sudan, Etiyopya gibi Afrika Ülkelerine Ramazan kumpanyası dağıttıklarına dikkat çekti.

Organize ettikleri toplu iftar yemeklerinden de bahseden yargı durumu olmayan ailelerin Ramazan sevincine ortak olduklarını anlattı. Bayramlarda ise Arakanlı mülteci çocuklarına giyecek ve yiyecek dağıttıklarını ifade eden Yargı, yıl boyunca fakir Müslüman ülkelere Avustralya’dan yiyecek ve giyecek konteynerleri sevk ettiklerini belirtti. Yargı bütün bu yardımların amacını şu şekilde açıkladı: “Tüm bu faaliyetlerimizi Üstadımızın arzu ettiği İttihad-ı İslâm ve fakir Müslüman halka sahip çıkma adına gerçekleştiriyoruz. Maddî yardımların yanı sıra din kardeşlerimize Risale-i Nurlar götürüyoruz.”
MAHMUT KAPLAN DA ŞİİR OKUDU
Beykent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Kaplan da panelde kendi yazdığı şiiri seslendirdi.

1974'de yazdığı bir şiir. 24 kişilik bir arkadaş grubuyla Barla'daki Çamdağı'na bir ziyaret yaptıklarını ve orada 4 akşam kaldıklarını anlatan Prof. Dr. Mahmut Kaplan, "Oraya o zaman yol yoktu. Bir de 4 günlük erzakları oraya taşıdık. O manevî havanın etkisiyle bu şiiri yazdım" dedi ve orada yazdığı "Çamdağı'ndan Dergâha" adlı şiiri dinleyicilerle paylaştı.
ÇARE KUR’ÂN VE SÜNNETTE
Bir diğer konuşmacı ise Yeni Asya Gazetesi Yazarı İslâm Yaşar oldu.
İslâm Yaşar da konuşmasında şöyle dedi:
“Risale-i Nur Külliyatı beynelmilel bir muhtevaya muhtevi. Dolayısıyla Said Nursî ve Risale-i Nur dendiğinde yalnız bir cemaat, yalnız bir millet, yalnız bir din mensubu, İslâm âlemi değil bütün beşeriyet ilgilenir. Said Nursî ve Risale-i Nurlar bütün beşeriyete mesajlar vermişlerdir. Dünya Risale-i Nur’la Risale-i Nur da dünya ile müteşabih ve hemhaldir.” Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’nin daha çocuk yaşta ilim talep ettiğini, hedefini o yaşta belirlediğini belirten Yaşar, “Said Nursî’yi bu noktada küçük yaşta büyük bir hedef seçmiş bir şahsiyet olarak görüyoruz. Dünya ile beşeriyet ile mütenasip bir hedef seçmiştir kendisine” dedi. Üstad Hazretleri’nin çocuk yaşta başlayan ilim arayışının onu doğru kaynaklara ulaştırdığını söyleyen Yaşar, “Said Nursî çarenin İslâm’da olduğunu, Kur’ân’da, Sünnet’te, Asr-ı Saadet’te olduğunu ifade ediyor” şeklinde konuştu.

İslâm âlemi üzerindeki gölgeyi Müslümanların bilhassa Nur Talebelerinin Üstadından ve Risale-i Nur’dan aldığı ders ile kaldıracağını söyleyen Yaşar, “Nur Talebelerinin Risale-i Nur’un heyet-i mecmuası olarak, Risale-i Nur’un şahs-ı manevisine mütenasip bir Nur şakirtlerinin şahs-ı manevisini teşekkül ettirmeleri gerekiyor” dedi ve Üstad’ın zamanında bunun gerçekleştiğini ve dünyaya yayıldıklarını anlattı. Yaşar, “Dünya Risale-i Nur Talebelerinin şahs-ı manevisinin teşekkülüyle Risale-i Nur’un şahs-ı manevisinin ve nuraniyetinin dünyaya takdiminin, arzının ve Risale-i Nur vasıtasıyla İslam’ın dünyaya hâkimiyetinin sevgi ve saygıyla cihetiyle de olsa gerçekleştirilmesinin bir emaresini, bir merhalesini, bir müjdesini görecektir, yaşayacaktır diye ümit ediyoruz” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.
İstikbal Kur’an’ındır
Son konuşmacı Almanya İslâm Konseyi Din Şûrâsı Şükrü Bulut, Dünyada Risale-i Nur ve Bediüzzaman Said Nursî konusunun çok geniş bir konu olduğunu ancak çekirdeklerinin ifade edilebileceğini söyledi.

Bediüzzaman Said Nursî’nin eserlerinin bütün insanlığın malı olduğunu ifade eden Bulut, “Din, dil, ırk ayrımı yapmadan Risale-i Nur herkesin ortak malı olduğundan dolayı kimin hoşuna gittiyse bu eserleri tercüme ettirmiş ve yayınlamış. Birçok coğrafyada Risale-i Nur yeni dillere tercüme edilerek yayılıyor” dedi. Elektronik medyanın yaygınlaşması ile Risale-i Nur hizmetlerinin dünyaya ulaşım hızının arttığına dikkat çeken Bulut, Nur Talebelerinin ahir zaman dinsizliğine karşı bu araçları kullanarak Risale-i Nur’u yeni muhataplara, müttefik ve dostlara ulaştırmaları gerektiğini belirtti. Bulut, Bediüzzaman Said Nursî’nin bütün meselelerde bir ayağının Asr-ı Saadette olduğunu anlattı. Bulut, Peygamber Efendimiz’in (asm) haber verdiği ahir zaman dinsizliğini, materyalizmini durduracak yegâne kaynağın Risale-i Nur olduğunu söyledi. Bulut, “Bediüzzaman Said Nursî’nin fizikî coğrafyası, eserleri coğrafyası ve fikir coğrafyasını yan yana getirildiği zaman bir şey söylüyor: İstikbal, Kur’ân’ındır ve Kur’ân’ı bu zamanda tefsir eden Bediüzzaman Said Nursî ve Risale-i Nur’undur” ifadelerini kullandı.
HİZMETLER DÜNYAYA YAYILDI

Yeni Asya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kâzım Güleçyüz de konuşmasında bu programı yapma fikrinin, 21 Şubat’ta “Dünyada Yeni Asya” temasıyla yapılan program sonrası İbrahim Özdabak’ın teklifiyle gündeme geldiğini belirterek, Avrupa Nur Cemaatinin sahiplenmesiyle, zamanın darlığına rağmen dolu bir muhteva ile gerçekleşen programa emeği geçenlere teşekkür etti ve şöyle dedi:
“Tarihçe’nin sonundaki ‘Risale-i Nur ve hariç memleketler’ bölümünde, Nur hizmetinin Üstadın sağlığında dışa açıldığını gösteren örnekler var. Sonrasında bu hizmetler daha da inkişaf ederek dünyanın her tarafına yayıldı. Üstadın Barla’da ‘Bir zaman gelecek, bu eserleri bütün insanlık okuyacak’ sözü tahakkuk etti. Şimdi bize düşen, arşivlerimize kaydedilen bu gelişmeleri toparlayıp güncelleyerek yeni iletişim araçlarıyla genç kuşaklara ulaştırmak. Ve Risale-i Nur hakikatlerini bütün insanlığa tanıtma gayretlerini, genç kadroların katılımıyla daha da hızlandırarak sürdürmek.”
***

***
Dünyada Risale-i Nur ve Bediüzzaman Said Nursi