"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Haddini bilmek

Kenan TAŞTAN
14 Mart 2013, Perşembe
Titanic adlı dev geminin kaderini hatırlarsınız. İngiliz bayrağı taşıyan Titanic, 2227 yolcusuyla birlikte, İngiltere’den New York’a gitmek üzere yola çıkmıştı. Gemiyi yapanlar “Titanic batır ılamaz” diyorlardı. Kimi gazetelerin sayfalarında Titanic’i Tanrı’nın bile batıramayacağı iddiaları dolaşıyordu. Gemi ilk yolculuğuna çıktığı 14 Nisan 1912 gününün bulutsuz bir akşam vaktinde, bir buzdağı ile çarpıştı. Feci kazada 1522 kişi dondurucu sularda kaybolmuştu. Geminin batmayacağından emin olan yapımcıları, bütün yolculara yetecek tekneleri gemiye yüklemeyi gereksiz bulmuşlardı. O gün o geminin nasıl olup da battığına bir anlam veremeyenlerin göz ardı ettiği en önemli gerçek…

Yıl 1930’lar yeni doğan bilim kurgu merakı insanları yarı tanrılaştırma merakında ve bunun en bilindik olanı Süpermen figürü. Siegel’in yazdığı, Shuster’in resimlemiş olduğu Süpermen kitabı o yıllarda çok tutulur. Süpermen’e bir nevi yarı tanrılık atfedilen bu kitapta; her şeyi gören, her şeye gücü yeten bir varlık tipolojisi oluşturulur.
Neticede Siegel 81 yaşında perişan ve sefil bir ihtiyar olarak ölür. 1940’lı yıllarda bir televizyon dizisinde Süpermen’i oynayan Kirk Alyn, Alzheimer hastalığına yakalanır. Süpermen’in sevgilisi rolündeki Margot Kidder geçirdiği araba kazası neticesinde tekerlekli sandalyeye mahkûm olur. Süpermen’in meşhur aktörü Christopher Reeves ise şimdi yalnız ve tekerlekli sandalyeye bağlı bir kötürümdür. İnsanlara yarı tanrı rolü biçen ve bu projede yer alan bütün insanların başına gelenler bu olaya şahit olanlar açıklamaktan aciz kalırlar…
Üniversitede çiçeği burnunda bir Tıp Fakültesi öğrencisi iken televizyonlarda canlı olarak izlediğim “Challenger” isimli uzay mekiğinin infilâkı ile ilgili görüntüler hâlâ aklımda. Bu mekiğin infilâkını farklı kılan özelliği Amerikalı siyaset ve bilim adamlarının bu mekiğe verdiği isim ve yükledikleri anlam. Challenger ismi “meydan okuyan” anlamına geliyor. Bu meydan okumayı siz nasıl yorumlarsınız bilmem, ama aslında her yorum sonunda bir yoruma çıkıyor. ABD Başkanı Reagan, dünyaya “işte biz böyle süper gücüz, var mı bizden daha büyük?” imajı ve mesajını bu yolla vermek istemiştir. Sonuç, Challenger yani “meydan okuyan” daha atmosferi geçemeden parçalanıyor…
Tarih kendi seyri içerisinde incelendiğinde, kâinatın Hâkimine meydan okuyan ve haddini bilmeyen insanların hezimeti ile doludur. Bu yolda nice üstünlük taslayanlar küçük bir sinekle, karıncayla veya tabiî afetlerle tarih sahnesinden silinip gitmiştir. Nemrut gibi, Firavun gibi, Makedonyalı İskender gibi…
İnsanın dünya serüveninde kendi haddini bilmesi ve ona göre davranması başarının, mutluluğun, huzurun olmazsa olmazıdır. Değil mi ki Mevlânâ boşuna dememiş…
Mevlânâ’ya sormuşlar: “Bu kadar şey yazarsın, bu kadar şey konuşursun ne bilirsin?” diye “Haddimi bilirim” demiş.

Okunma Sayısı: 999
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı