07 Mart 2012, Çarşamba
Yaşları birbirine çok yakın altı çocuğu olan Mısırlı arkadaşım Afaf, çocuk terbiyesi ve ev işlerini tek başına yürütemediği için evinde yardımcı çalıştırmak zorunda kalıyor.
Geçtiğimiz hafta 5 günlüğüne umreye giden Afaf, ev işi yapmayı öğretmem için Etiyopyalı yardımcısını bana bıraktı. Kendisine “Bak arkadaşım! Ben evde işçi çalıştırma konusunda son derece başarısızım; bu yüzden benden beklentilerin boşa çıkabilir. En iyisi sen yardımcını başka bir arkadaşa bırak, o öğretsin” diye söylesem de, arkadaşım israrla “Senin öğretmeni istiyorum” dedi.
22 yaşında genç bir kız olan Leyla adındaki hizmetçi evime geldiğinde, endişe dolu bakışlarını ve miskin halini görüp çok acıdım. Kaderin cilvesi işte; yaşı itibariyle evlenip yuva kurması gerekirken, başkalarına hizmet etmek için dili başka, kültürü başka bir ülkeye gelmek zorunda kalmıştı ne yazık ki.
Bir kelime dahi Arapça ve İngilizce bilmeyen Leyla, ne söylesem “Yok” anlamında yukarı doğru baş sallıyor ve “Hıh!” diye garip ses çıkarıyordu. Habeş dilinde bu “Hıh!” sesinin muhakkak bir mânâsı vardı elbette, ama ben anlayamıyordum! Yemek saatinde, yediğimiz yemeklerden bir tabak hazırlayıp Leyla’nın önüne koydum ve midesine işaret edip “Acıkmışsındır bunları ye” dedim. Leyla yine yukarı doğru baş sallayınca, anladım ki kızın geldiği bölgede “Evet” demek istendiğinde, başı aşağı doğru değil, yukarı doğru sallamak gerekiyor!
Leyla, ev işi namına, temizlik ve tertip namına hiçbir şey bilmiyordu! Çöp dökmesi gerektiğinde, dışarı yalın ayak çıkıyordu. Şapurşupur bulaşık yıkadığından, yağlı suları etrafa sıçratıyordu. Evi süpürdüğünde, makinayı ortada bırakıp bitti mânâsında ellerini bir birine sürtüyor ve “Finişk!” diyordu. Sanırım, İngilizce “Finish” demek istiyordu, ama yanlış telâffuz ediyordu.
Dört gün boyunca ona temizlik öğreteceğim diye akla karayı seçtim. Doğrusu, komşu hatırı için yapmak zorunda kaldığım hizmetçi eğitmenliğinden çok sıkılmıştım ve bu işin bir an önce bitmesini arzuluyordum. Bu yüzden, süre bitmeden Leyla’yı çalıştığı eve gönderdim.
İş konusunda çok tecrübesiz olduğundan, kısa sürede Leyla’ya tam mânâsıyla ev temizliği ve düzen-tertip yapmayı öğretebildiğimi sanmıyorum. Ama şu bir gerçek ki, Afrika’nın sevimli kızı Leyla, bana “(O Allah ki) insana bilmediklerini öğretti” (Alak Sûresi 5. âyet) âyetini hatırlatıp üzerinde tefekkür etmemi sağladı. Böylece, âyetin temizliğe bakan cihetinin de var olduğunu anladım. Meğer temizlikle pisliği ayırt edebilmek de Allah’ın büyük nimetlerinden biriymiş. Ve ben bu noktayı daha önce hiç düşünememiştim.
Haftaya Kuveyt’te çalışan hizmetçilerin ahvalini ele alalım inşaallah.
Okunma Sayısı: 2847
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.