Mayıs ayının ilk haftası Samsun Yeni Asya Hanım okuyucuları okuma programı düzenledi. Katılımın yoğun olduğu programda, “Nur Talebeleri’nin Manevi Rabıtası Uhuvvet” konulu seminer verildi.
hATİCE KÜBRA YALÇINKAYA - SAMSUN
Mayıs ayının ilk haftasında Samsun’da okuma düzenlenen okuma programı İzmit’ten Nuray Serim Habaş’in katılımıyla gerçekleşti.
Çarşamba, Terme, Vezirköprü, Ordu, Ünye, Fatsa ve Amasya’dan da katılımın yoğun olduğu program 4. gününde Samsun’un tabîi, kültürel tanıtımını içeren bir geziyle tamamladı. 2-3 Mayıs tarihli Sema Dershanesi’ndeki programımıza sabahları “Barla Lahikası” okumaları ile başlayıp, öğlen ve akşamları da 11. Lema, Sünneti Seniyye Risalesi ile devam ettik. Nuray Serim Hasbaş Lahika okumanın önemi üzerinde çokça durarak “Siz Allah’ın dinine yardım ederseniz, O’da size yardım eder ve size sebat verir” (Muhammed Suresi) ayetinin de işaretiyle Neşr-i Hakikatte Üstada yardım etmemiz gerektiğini vurguladı. 4 Mayıs günü ise Samsun Yeni Asya hizmet binasında gerçekleştirdiğimiz “Nur Talebeleri’nin Manevi Rabıtası Uhuvvet” konulu seminerimize katılım son derece yoğundu. Seminerde Üstadımızın Risale-i Nur yoluyla uhuvvet muhabbet sevmek İslamiyetin mizacı ve rabıtası olduğu hakikati vurgulandı. Aynı şekilde Risale i Nur zinciriyle kuvvetli uhuvvet öyle hasenedir ki bin seyyieyi affettirir. (Şualar) müjdesi aramızdaki manevi rabıtaları ne kadar sıkı ve müfritane tutmamız gerektiğini bizlere tekrar hatırlattı.
Cemaatteki kuvvet fertte yoktur
5 Mayıs cumartesi günü ise Nuray Serim Hasbaş ve dershane talebeleriyle gerçekleştirdiğimiz Samsun gezimizde Çarşamba ilçesinde bulunan Çivisiz Cami ziyaretinde talebelerimizden Zeynep Koç kardeşimizin kaleme aldığı yazı gönüllerimizi mest etti: “Her insan bir ağaç gibidir ve bu ağaçları en güzel şekilde işleyen Risale-i Nur’dur. Risale-i Nur, insanları işleyerek onları bir araya getirir ve bu ağaçları birbirine bağlayarak sağlam bir birlik oluşturur. Bu birliği diğer birliklerden ayıran (Yeni Asya’yı) çivisiz bir cami gibidir; yani zorlamadan, kalıplara takılmadan, doğal bir şekilde birbirini tutar. Cemaat de bu ağaçların bir araya gelmesiyle oluşan bir camidir. Bu caminin diğerlerinden farkı, çivisiz yani zorlamasız ve kalıpların dışında bir yapıya sahip olmasıdır. Risale-i Nur’un muhabbet ve uhuvvet anlayışıyla birbirine sımsıkı tutar ağaçlar. Belki de bu çağın karmaşası ve zorlukları içinde (mezarlık içinde olması) Böyle çivisiz bir camiyi arayıp bulmak gerekir. Tek başına bir ağaç ne kadar güzel işlenirse işlensin, bir cami olamaz. Cemaatteki kuvvet fertte yoktur bu ağaçlar, Risale-i Nur’un rehberliğinde bir araya gelerek, sağlam ve uyumlu bir cemaat oluşturur. Bu cemaat, zorlamadan, doğal bir şekilde birbirine kenetlenmiş, mükemmel bir yapıdır”