Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 11 Kasım 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

S. Bahaddin YAŞAR

Kendinize yardımcı olun!



Mutlu etmek mi, mutlu olmak mı?

Bir çok insan, başkasına yardımcı olduğu kadar kendisine yardımcı olmuyor. Mutlu etmek adına attığı adımlar kadar, mutlu olmak için adımlar atmıyor ya da atamıyor.

Asıl böyle insanlara, ‘kendilerine yardımcı olsunlar diye yardımcı olmak’ çok büyük bir dostluk göstergesidir. Ona yardımcı olmak da sadece yakınında olmak kadar basit ve zahmetsiz. Mutlu olmak isteyen insan, nasıl mutlu olunduğunu—eğer kendisi için özel bir formülü yoksa—genelde mutlu olan insanlardan öğrenir.

Genelde insan davranışları incelendiğinde, insanlar mutlu insan davranışlarını veya mutsuz insan rollerini birbirinden kopya ederek, alıp geliştirerek elde etmektedirler. Böylece davranış kültürü meydana gelmekte ve çeşitlenmektedir.

Bazen mutsuzluk sebebi, mutluluk kaynağı olabilir

İnsanlar bir mutsuz insanla karşılaştıklarında, kendilerine göre değişik davranışlar tavsiyesinde bulunurlar. Bu tavsiyeler veya nasihatler çoğu zaman timsah gözyaşlarından başka bir şey değil. Bu tür insanlara ‘vah zavallım’ muamelesi yapmak, onu daha da kötü duruma itmekten başka bir sonuç vermez. Bu noktada duyarlı davranış, kişinin yaşanan mutsuzluk sebebinden kolaylıkla sıyrılabileceği ve hatta bu olumsuz durumu kendi yararına kullanabileceğine inandırmaktır. Ancak böylece insanın kendilerine yardımcı olmalarına yardımcı olunmuş olunacaktır. Ki yardım edilen kişi için de başka hiçbir adım bundan daha faydalı olmayacaktır.

Kişilerle olan ilişkilerde ilişkiyi koparmak yerine geliştirmek esas alınmalıdır. Zaten ilişkileri koparmak çok kolaydır.

İyi ve sağlıklı diyaloglar kurmak için, iyi dostlarımızla ilişkilerimizde kullandığımız formül ne ise, diğer insanlarla da aynı formülü kullanmalıyız. Samîmî dostlarımızı yönetmeye veya onu kendi kurallarımız etrafında tutmaya nasıl çalışmıyorsak, diğer insanlar da bu tür bireysel bağlılıklardan rahatsızlık duyarlar. Bu bağlılığın olacaksa, kendiliğinden oluşması beklenir.

İşe yaramayan davranışı ‘şutlayın’ gitsin

Bir kural olarak ifade edilebilir ki, yapılan bir davranış beraberinde bir yarar getirmiyorsa, o davranışı yapmamak yeterli olacaktır. Bunun için çok da bilgiler sahibi olmaya ihtiyaç yoktur.

Bir şey faydalı değilse uygulamak gereksizdir, bir mantık kuralıdır.

Dünyaya birey olarak gelindiğine göre, bütün davranışların elde edilip uygulanması da yine bireye düşen bir sorumluluktur. İnsan, Yaratıcısı karşısında birey olarak imtihan muhatabıdır. Dünyada ne kadar değişik bilgi olursa olsun, onu alıp kullanmak veya kullanmamak yine bireye kalan bir seçimdir.

Bu noktadan bakıldığında, insanlar kendisine has maddî ve manevî özellikleri bulunan bireyler olarak dünyaya geliyorlar. O bireyler, hayat sona erdiğinde aklen, kalben ve vicdanen kabul edip uyguladıkları davranışlarıyla haşrolacaklardır.

Aşağıdaki maddeler bu gözle değerlendirildiğinde, insanın hayatta yalnız yaşadığı ve hayattan ayrılırken de yalnız olacağına dikkatleri çekiyor. Herkes, kabul ettiği ve uyguladığı davranışlarıyla hayatı şekillendiriyor. Diğer insanlara düşen sadece bir arkadaşlık ve yardımcı olmak halidir, gerisi uygulayıcıya kalıyor.

Yazar William Glasser, Kişisel Özgürlüğün Psikolojisi adlı eserinde ‘seçim teorisi’ olarak adlandırdığı 10 aksiyondan bahseder. Bunlar;

1- Davranışını kontrol edebileceğimiz tek kişi kendimiziz. Kimse bize istemediğimiz bir şeyi yaptıramaz. Ceza tehdidiyle karşı karşıya olduğumuzda, yapacağımız şeyi hakkıyla yerine getirmemize imkân yoktur.

2- Başkalarına verebileceğimiz ve onlardan alabileceğimiz tek şey bilgidir. Bu bilgiyle nasıl hareket edeceğimiz bizim seçimimizdir.

3- Bütün uzun süreli psikolojik problemler aslında ilişki problemleridir.

4- Sorunlu ilişkiler şu anki yaşamamızın bir parçasıdır.

5- Geçmişte bize acı veren yaşantılarımızın izleri bugün hâlâ kendilerini belli edeceklerdir.

6- Hareketlerimizin temelini beş genetik ihtiyaç oluşturuyor! Hayatta kalma, sevgi ve ait olma; güç, özgürlük ve eğlence.

Bu ihtiyaçlar tatmin beklemektedir. Ertelenebilir ancak inkâr edilemezler. Başkalarına yardımcı olabilir ama kimsenin ihtiyaçlarını biz tatmin edemeyiz.

7- Bu ihtiyaçları ancak nitelik dünyamızdaki resim ya da resimlerin tatmini yoluyla doyurabiliriz. Bütün bildiklerimiz arasında nitelik dünyalarımıza katmayı seçtiklerimiz en önemli olanlardır.

8- Doğumdan ölüme kadar durmadan çeşitli davranışlarda bulunuyoruz. Bütün bu davranışlar toplam davranışlardır. Birbirinden ayrılmayan dört bileşenden oluşmuşlardır: Hareket, düşünce, duygu ve fizyoloji.

9- Bütün toplam davranışlar fiillerle adlandırılırlar. Meselâ, çöküntü ve moral çöküntüsü yerine durgunlaşmayı seçiyorum ya da durgunlaşıyorum denilir.

Bu aksiyonu kabul etmek dış kontrol psikolojisine inananlar için rahatsızlık verici bir durumdur. Fakat bunu kabul etmemizin ciddî bir bedeli vardır. Özgürlüğü kaybetmek. Dış kontrol psikolojisine inananların hiç sahip olamayacağı harika bir özgürlük durgunlaşmaya son verme seçimi yapmaktır.

10- Bütün toplam davranışlar seçimimiz sonucu ortaya koyduğumuz davranışlardır.

Hareketlerimizi ve düşüncelerimizi değiştirmek kolay değildir. Fakat yapabileceklerimiz bunlardır. Eğer hareketlerimizi ve düşüncelerimizi daha doyum verici olanlarla değiştirebiliyorsak kazanacağımız özgürlüğün boyutları çok büyük olacaktır.

11.11.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (04.11.2006) - Çocuk yetiştirenlerin dikkatine...

  (31.10.2006) - “Bana yardım edin” mesajı

  (21.10.2006) - Hayat ‘onlar’la anlamlı

  (14.10.2006) - Belirleyiciler

  (07.10.2006) - Gideceğin yere ‘ümit’ de götür

  (30.09.2006) - İslâmiyet zaten ‘insaniyeti’ de içerir

  (23.09.2006) - Ayılma zamanı

  (16.09.2006) - Nasıl bir ‘görüntü’ taşıyoruz?

  (10.09.2006) - Çocuklar bizim ama davranışları kimin?

  (02.09.2006) - Yaz yazıları

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habip FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004